"تبرّع" - Traduction Arabe en Turc

    • bağış
        
    • bağışladı
        
    • bağışı
        
    • bağışlamış
        
    • bağışlayın
        
    • bağışla
        
    • bir yardım
        
    4 sene boyunca, yılda bir milyon dolarlık bağış yapmayı düşünüyorum. Open Subtitles كنت أفكر في تبرّع سنوي بقيمة مليون دولار لمدة 4 سنوات
    Süpermen; sergimizin en yeni konusu, büyük nezaketle müzemize saçından bir tutam bağış yapmıştı, böylece onun gerçekte ne kadar güçlü biri olduğunu anlayabiliyoruz. Open Subtitles السوبرمان، الموضوع معروضنا الأحدث، تبرّع بلطف أي ساحل شعره إلى المتحف، لذا نحن يمكن أن نرى كم قوي هو حقا.
    Kişi başı 500 dolar olan bir bağış yemeğinde bir polis komiseri. Open Subtitles تقام حفلات تبرّع من أجل ملازم في الشرطة؟
    O halde, neden tüm mülkünü çevresel gruplara bağışladı? Open Subtitles فلمَ تبرّع بأكمل تركته للجماعات البيئية؟
    Eşleşmiş uyumlu böbrek bağışı. Open Subtitles إنه تبرّع كلويّ بين الأزواج المتطابقة
    Nebraska kongre adaylarından birinin başarısız kampanyasına 250 dolar bağışlamış. Open Subtitles تبرّع بـ 250 دولار إلى حملة انتخابية فاشلة لأحد مرشّحي الكونجرس في نبراسكا
    13 milyarınızı UNICEF'e bağışlayın. Open Subtitles تبرّع بال 13 بليون دولار إلى ال"يونيسيف"
    Ne kampanyasına bağış yapanlara samimiyetsiz sözler verirdi... ne muhabirin sorduğu sorulara kaçamak yanıtlar uydururdu... ne de seçmenlerine yalan vaatlerde bulunurdu... Open Subtitles سواء كان منافقاً في وعده بالقيام بحملة تبرّع أو المراوغة الماكرة عند سؤال المراسل
    bağış diyelim. Vergi iadesi her zaman işime yarar. Open Subtitles اعتبرها تبرّع ، باستطاعتي دائماً استخدام التالف
    Kendi hayatının başkalarınınkinden değerli olduğunu düşünmüyorsan organ bağış formunu imzala ve kendini öldür. Open Subtitles إن لم تكوني ترين أنّ حياتكِ أهمّ من حياةِ سواكِ فوقّعي على استمارة تبرّع الأعضاء واقتلي نفسك
    Okula bağış tarihi 2078. Open Subtitles لكنه، تبرّع ببناية جديدة إلى المدرسة في السنة 2078
    Kimseye söylememişti ama şirketin iyi niyetini göstermek adına hayvan hakları hareketine yüklü miktarda bağış yapmayı planlıyordu. Open Subtitles لمْ يُخبر أحداً، لكنّه كان يُخطط لإعلان تبرّع كبير لحركة حقوق الحيوان كدليل على صدق الشركة.
    Stan adına Ulusal Kanun Koruyucuları Anma Vakfı'na bir bağış yapıldı. Open Subtitles تبرّع باسم ستان للصندوق التذكاري لتطبيق القانون الدولي
    Ufak bir bağış karşılığında güzel bir kitap. Open Subtitles أترغب بكتاب رائع مقابل تبرّع بمبلغ قليل؟
    Ufak bir bağış karşılığında güzel bir kitap. Open Subtitles أترغب بكتاب رائع مقابل تبرّع بمبلغ قليل؟
    Göçmenlere yardım için milyonlar bağışladı, idam cezasına karşı lobicilik yaptı. Open Subtitles لقد تبرّع بالآلاف لمساعدة اللاجئين، للضغط ضدّ عقوبة الإعدام بحقّهم، أعني...
    Maaşının büyük parçalarını hayır işlerine bağışladı, Open Subtitles تبرّع بإقتطاعات كبيرة من مُرتّبه للأعمال الخيريّة
    Organ bağışı kartı imzalamış. Open Subtitles وقّعت بطاقة تبرّع عضو.
    Şu devireceğimiz adam var ya 43 yıllık bir itfaiyeciymiş ve en iyi arkadaşına böbreğini bağışlamış. Open Subtitles حسناً، الرجل الذي نحن على وشك صرفه كان رجل إطفاء لمدة 43 سنة -ولقد تبرّع للتو بكليته لصديقه المقرّب
    Lütfen kişi başı 250 dolar bağışlayın. Open Subtitles تبرّع بـ250 دولار، رجاءً
    Sonra da ona şahdamarını bağışla da sen ölene kadar beslensin. Open Subtitles ثم تبرّع لها بشريانكَ السباتي و دعها تتغذى -حتى توافيك المنيّة
    Girişte açık bir şekilde işaretlenmiş büyük bir yardım kutumuz var. Open Subtitles حسناً، هُناك صندوق تبرّع كبير عند المدخل تماماً، عليه علامة واضحة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus