"تبقى في" - Traduction Arabe en Turc

• kalmanı
• kalmak
• kalman
• kalıp
• kalması
• kalmasını
• kalmıyorsun
• kalmana
• kalıyor
• kalmanızı

Biz sana gidebilirsin diyene kadar otelde kalmanı istiyor.
يُريدك أن تبقى في الفندق لغاية أخبارك بالرحيل.

Bu gömme dolapta kalmanı ve kımıldamamanı istiyorum.
هنا أريدك أن تبقى في هذا المخبأ ولا تتحرّك

L bu yerleşmek kadar aşağı kalmak için kız söyledi.
لقد قلت للفتيات أن تبقى في الأسفل حتى نحل هذا

Evde kalman gerekiyor, Biliyorsun Wink seninle ilgileniyor.
تحتاج أن تبقى في البيت. تعرف مهما كان، يا رجل

Sisina'dan evde kalıp sana eşlik etmesini istedin mi?
هل طلبت من سيسينا أن تبقى في البيت برفقتك؟

Bazı şeylerin geçmişte kalması gerekir. Benim için artık geçerli değil.
هناك أمورٌ من الماضي تبقى في الماضي ليست حياتي بعد الآن

Lorelai kendini iyi hissetmiyordu, evde kalmasını önerdim ben de.
لوريلاي لم تكن تشعر بصحة جيدة لذا أقترحت عليها بأن تبقى في المنزل

Cip gelene kadar neden kampta kalmıyorsun?
لمـاذا لا تبقى في المعسكر حتى يصل الجيـب؟

Ayrılmaya hazır olana kadar senden bu binada kalmanı istiyorum.
أحتاجك أن تبقى في المبنى إلى أن تثبت براءتك

Eğer bir şey olursa benim yanımda kalmanı istiyorum.
لو حدث شيء أريد أن تبقى في جانبي هل تفهم ؟

Sana yukarıda kalmanı söylemiştim.
اعتقد بأني اخبرتك ان تبقى في الطابق العلوي

Eğer hayatta kalmak istiyorsan öne oturup uyuyormuş gibi yapman lazımdı.
إذا أردت النجاة فكان عليك أن تبقى في المقدمة وتتظاهر بالنوم

Sen akıllı genç bir adamsın, hayatının geri kalanında belediyede kalmak istemezsin, değil mi?
أنت ذكي أيها الشاب , و لا تريد أن تبقى في هذه البلدة لما تبقى من حياتك , أليس كذلك ؟

Bay Peabody'nin söylemeye çalıştığı şey tek parça kalmak istiyorsan, bunu yapmanın iki yolu olduğu.
..مايحاول ان يقول سيد بيبودي هو اذا اردت ان تبقى في صحة جيدة هناك طريقتين لذالك

Senin kendi kahrolası bölgende kalman gerektiğini düşünüyorum.
انت تحتاج لان تبقى في ما يخصك هذا هو ما اعتقده

kalman için daha uygun bir yer bulunula dek şu anki odanda kalabilirsin.
سأسمح لك أن تبقى في مكان معيشتك, حتى يتم إيجاد مكان مناسب لك تماما.

Baba, diğer odada kalıp, onunla benim ilgilenmeme izin verir misin?
أبي، أيمكنك أن تبقى في الغرفة الأخرى وتتركني أعتني بها؟

- Su hayaletiyse suda kalması gerekmiyor mu?
إذا كانت شبح ماء، أليس من المفترض أن تبقى في الماء؟

Ve sana Lordlar Kamarası'nda kalmasını istediğini söyledi.
وهل قال لك انه يريدها ان تبقى في مجلس اللوردات

Axl, annem evde tek kalmana izin verdiğinde kaç yaşındaydın?
أكسل، كم كان عمرك عندما تركت امي تبقى في المنزل لوحدك؟

İhtiyacımız olan ödül tamam ama ceset olduğu yerde kalıyor.
الكاس التذكاري نحتاجه , نعم لكن الجثة تبقى في مكانها

İş bitene kadar iyi korunan emin bir yerde kalmanızı öneririm.
أقترح بأن تبقى في مكان آمن تحت مظلة حراسة حتى يتم العمل