"تتح لي الفرصة" - Traduction Arabe en Turc

    • şansım olmadı
        
    • vaktim olmadı
        
    • fırsatım olmadı
        
    • fırsat bulamadım
        
    O da bir fikirdi. Ama kiraladığım arabayı buldun, öyle bir şansım olmadı. Open Subtitles كانت تلك الخطة، لكنّك وجدت سيارتي لذا لم تتح لي الفرصة
    Sanmıyorum ama üstünü arama şansım olmadı. Open Subtitles لا أعتقد ذلك، ولكن لم تتح لي الفرصة لتفتيشها
    Biri aradı ama kontrol etme şansım olmadı. Open Subtitles حسنا ً، شخص ما إتصل ولم تتح لي الفرصة لأن أرى من يكون
    Potansiyel eşleşmelerime ayıracak vaktim olmadı. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة لدراسة كل التطابقات هل تفكرين بتجربته؟
    Eşyalarımı yerleştirmekten, bakmaya vaktim olmadı, ama sanırım öyledir. Open Subtitles أنا ، آه... لقد كنت أود ... ولكن ، كنت مشغولاً للغاية في تفريغ الأغراض ولم تتح لي الفرصة
    Yaptıkların için sana teşekkür etme fırsatım olmadı. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة لأشكركِ عما فعلته لأجلي هناك.
    Kardeşimi, senin kadar tanıma fırsatım olmadı. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة للتعرف إلى أخي جيداً كما أتيحت لك
    Hey daha önce fırsat bulamadım. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة حتى الآن
    Sadece henüz Medcom'a söylemeye fırsat bulamadım. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة لإخبار "ميدكوم".
    Progamının son halini görme şansım olmadı. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة للاطلاع على جدول اعمالهم النهائي
    Silahı kullanma şansım olmadı, Matthew! Open Subtitles لم تتح لي الفرصة لاستخدام هذه البندقية يا ماثيو .
    hiç şansım olmadı. Open Subtitles لم أستخدم الحبل أبداً لم تتح لي الفرصة
    Ona iyi geceler deme şansım olmadı. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة لأتمنى لها ليلة سعيدة.
    Doğru düzgün bir şansım olmadı. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة المناسبة
    Potansiyel eşleşmelerime ayıracak vaktim olmadı. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة لدراسة كل التطابقات
    Aslına bakarsan onlara söyleyecek vaktim olmadı henüz. Open Subtitles أوه، أنا فعلا... لم تتح لي الفرصة لنقول لهم بعد.
    Kadınlar, neye karşı koymaları gerektiğini okudukları romanlardan bilirler, ama ben hiç öğrenemedim, anne, hiç fırsatım olmadı, ve sen, sen bana yardım etmedin! Open Subtitles الفتيات يعرفن كيف يدرأن عن أنفسهن فهن يقرأن الروايات لكني لم أتلقى هذا النوع من المعرفة لم تتح لي الفرصة,و أنت أنت لم تساعديني
    Biliyorsun, veda etme fırsatım olmadı. Open Subtitles أتدري؟ لم تتح لي الفرصة من قبل لأقول وداعاً
    Bir şey söylemeye fırsat bulamadım. Open Subtitles لم تتح لي الفرصة قط لقول شيء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus