"تتخلى عن" - Traduction Arabe en Turc

    • bırakmak
        
    • vazgeçmek
        
    • vazgeçiyorsun
        
    • terk
        
    • vaz
        
    • bırakma
        
    • vazgeçme
        
    • bırakman
        
    • vazgeçmeni
        
    • bırakıyorsun
        
    • bırakmalısın
        
    • vazgeçmemelisin
        
    • feragat
        
    • vazgeçer
        
    • vazgeçip
        
    Hiç bir şey bırakmak Gerçekten uzun süre çünkü pişman edeceğiz. Open Subtitles لا تتخلى عن اى شئ انت تحتاجيه فعلا لانك ستندمى لتخليك عنه صدقنى
    Peki ama bir nedenden bundan vazgeçmek zorundasın. Open Subtitles ولكن بالتأكيد يمكنك أن تتخلى عن ذلك فقط لهذه المناسبة
    Sadece diğer hiç kimseyi düşünmeden Lana için her şeyden vazgeçiyorsun. Open Subtitles قلت فقط أنك تتخلى عن أي شئ من أجل لانا دون وضع إعتبار للآخرين
    Guy... lşıklar şehri için Londra'yı terk mi ettin? Open Subtitles إذاً غاي يجب أن تتخلى عن لندن من أجل مدينة الأضواء
    Sirkten vaz geçemezsin, çünkü... bazen bir kız ipten düşer boynu kırılır. Open Subtitles وانت لن تتخلى عن السيرك فقط لأن في بعض الأحيان فتاة سقطت وكسرت عنقها
    ...özellikle de sana yalan söylemişken ama lütfen beni bırakma. Open Subtitles خصوصا لقد كذبت عليك، ولكن، من فضلك، لا تتخلى عن لي.
    Perceval, Kadehi aramaktan asla vazgeçme. Open Subtitles بيرسيفل, لا تتخلى عن المهمة مطلقا
    Bu dönem çok fazla müfredat dışı etkinliğe katılıyorsun ben de okul yıllığını bırakman gerektiğini karar verdim. Open Subtitles أنت تشترك بالكثير من النشاطات من خارج المنهاج هذا الفصل و قد قررت أنه يجب أن تتخلى عن المجلة المدرسية
    Sadece... seni özel yapan şeylerden vazgeçmeni istemiyorum. Open Subtitles أنا فقط لا أريدك أن تتخلى عن ما يجعلك مميزا
    Müzikalde oynamak için güreşi bırakıyorsun. Open Subtitles أنت تتخلى عن المصارعة لكي تكون في مسرحية موسيقية
    Bunu mazide bırakmalısın. Üzerinden çok zaman geçti. Open Subtitles يجب ان تتخلى عن الامر ذلك من الماضي السحيق
    Babam sevdiğin bir şeyden asla vazgeçmemelisin diyor. Open Subtitles أبي قال لا يجب أبدا أن تتخلى عن شيئ تحبه
    İntikam duygusunu serbest bırakmak istiyorsun, ama yapamıyorsun. Open Subtitles تريد أن تتخلى عن الانتقام لكنك لا تستطيع
    Kız, oğlunuzu bırakmak istemiyor. İkisini bir türlü ayıramadık. Open Subtitles .إنها لن تتخلى عن إبنك لا يمكننا التفريق بينهما
    Yani, 15 yıldır sadık olduğunuz standartlarınızdan vazgeçmek istiyorsunuz iki taraflı, yorumsuz standardınızı. Open Subtitles إذاً أتريد أن تتخلى عن المعايير التي تمسكت بها لـ15 عاماً؟ كلا الجانبين، لا تعليق
    Bu tüm hakkında ne ise Tamam, bak, ben senin güçler vazgeçmek için istemedim. Open Subtitles إنظر ، أنا لم أطلب منك أن تتخلى عن قواك إذاكانهذاعلى ماهوعليه.
    Hayatının işi için kanıtlama fırsatı ve sen burada uzanarak herşeyden vazgeçiyorsun. Open Subtitles ثمار عمل حياتك سوف تتخلى عن ذلك بإستلقائك هنا ؟
    Önce çocugun annesini öldürüyorsun, sonra da çocuktan vazgeçiyorsun. Open Subtitles بدايةً تقتل والدة الطفل ثمّ تتخلى عن الصغير
    Onu kurtarmak için, insanlığını terk etmeden adamı öldürmelisin. Open Subtitles حتى تنقذها, يجب ان تقتله قبل ان تتخلى عن انسانيتها وتأكل
    - Onun hayatı. Bebeğinden vaz geçmek isterse, bu da onun seçimi. Open Subtitles إذا أرادت أن تتخلى عن حياتها لطفلها، فهذا اختيارها.
    Aziz, sakın futbolu bırakma, oldu mu? Open Subtitles عزيز، لا تتخلى عن كرة القدم، حسنا؟
    Biz sevgi vazgeçme onu ikna etmeye çalışıyorlardı. Open Subtitles لقد كنا نحاول أن نقنعها أن لا تتخلى عن الحب .
    Kaptan, dağları bırakman lazım. Open Subtitles أيُها القائد، عليكَ أنْ تتخلى عن تسلُق الجٍبال.
    Ama rahipliği bırakmanı istersem, olduğun kişiden vazgeçmeni istemiş olurum. Open Subtitles لكن إذا طلبت منك أن تترك الكهنوت، فعندها أنا أطلب منك أن تتخلى عن نفسك.
    Detektif olmayı mı bırakıyorsun? Open Subtitles و سوف تتخلى عن كل فرصة يمكنها أن تُعيد الوضع كما كان عليه ؟
    Madem dürüst davranıyoruz bence o üçüncü sınıf oyunculuk hayallerinin peşini bırakmalısın. Open Subtitles ،وبما أننا نتصارح هنا أعتقد أنه ينبغي عليك أن تتخلى عن وهم أن تكون ممثلاً منخفض المستوى
    Özel hayatına burnumu sokmak istemem ama o alanda sorunların var diye vazgeçmemelisin. Open Subtitles لا أريد التدخل بعملك الشخصي ولكن إذا كانت لديك مشاكل في ذلك فلا يجب أن تتخلى عن ذلك
    İkimizde senaryoyu yazma hakkından feragat etmen gerektiğini düşünüyoruz. Open Subtitles حسنٌ ، نعتقد كلانا أن عليك أن تتخلى عن حقك في كتابة النص
    Bazen... hayatta kalmak için, değer verdiklerinden vazgeçer ve kadere teslim olursun. Open Subtitles ...بعض الأحيان .... للبقاء، عليك أن تتخلى عن الأشياء التي تهتم بها
    Bu işten vazgeçip buralardan gitmeni istemeye geldim. Open Subtitles اتيت لأطلب منك ان تتخلى عن تحديك وترحل فى سلام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus