Onu terk etmeden önce bir sorunum için bana yardım eder misin? | Open Subtitles | قبل أن تتركيه هب من الممكن أن تساعدينى فى مشكلتى؟ |
Gerçek sizi hayal kırıklığına uğrattığında onu terk etmekten başka çareniz kalmaz. | Open Subtitles | عندما الحقيقة تخذلك لا يوجد حل آخر غير انك تتركيه |
Onu uyandırmayacaklar. Ne yaparsan yap onu yalnız bırakma. | Open Subtitles | لنْ يقوموا بإيقاظه مهما كان ما تفعليه لا تتركيه وحيدا. |
Bebeğini öldür, Teela. Yaşamasına izin verme. Benim ki gibi açlıktan ölmesini seyretme. | Open Subtitles | إقتلي طفلك ,تيلا ,لا تتركيه حيّ لا تراقبيه يموت من الجوع مثلنا |
Bence evde bırak. | Open Subtitles | أجل، أعتقد أنه من الأفضل أن تتركيه بمنزلك. |
O olağanüstü bir adam ama onu rahat bırakmalısın. | Open Subtitles | إنّه لرجل فذّ ، ولكن يحب أن تتركيه في حال سبيله |
İstediğin gibi beraber olup, bırakabilirsin diye mi? | Open Subtitles | أهو لأنه بإمكانك أَنْ تأخذيه أو تتركيه كما تشاءين؟ |
Bu dünyada iyi bir yer bulunca terk etmezsin. | Open Subtitles | في هذا العالم عندما تكوني متكيفة في المكان لا تتركيه في هذا العالم عندما تكوني متكيفة في المكان لا تتركيه |
Ölüme terk edebileceğin aptal bir bataklık sıçanı olduğumu mu sandın? | Open Subtitles | أظننتي أنني فأر مستقنع أبله يمكنكِ أن تتركيه خلفكِ ليموت؟ |
Artık onu bencil ve açgözlü çocuklarına terk edip etmemeye karar vermelisin. | Open Subtitles | عليكِ الآن أن تقرري أن تتركيه لأبنيه الأنانيين والجشعين أم لا |
Eğer gönülden sevmiyorsan niye onu terk etmiyorsun? | Open Subtitles | حسناً ، إذا كنتِ لا تُحبينه فلماذا لا تتركيه فقط ؟ |
Size en çok ihtiyacı olduğu zamanda onu terk ettiniz tehdit ettiniz ve şimdi de kuyusunu kazıyorsunuz. | Open Subtitles | تتركيه وهو في أشد الحاجة لك وتهدديه والآن هو يرقد هنا .. أنت تقوضينه |
Ben söyleyene kadar sakın bırakma. Anladın mı? | Open Subtitles | لا تتركيه الا بعدما أقول لكى ذلك؟ |
- Merak etme. İfade vermeye gelecektir. - Onu yalnız bırakma. | Open Subtitles | لا تقلقى سوف يكون بالجوار - لا تتركيه بمفرده ، سوف يفلت بهذا - |
Ama seni engellemesine izin verme, bu hep olur. | Open Subtitles | لكن لا تتركيه يوقفك ، أعني، هذا يحدث دائما |
O zamandan beri kuzenimi aramadı. Sakın seni kandırmasına izin verme, kızım. | Open Subtitles | ولم يكلمها منذ ذلك الحين لا تتركيه يخدعك يا فتاة |
Akışına bırak, tamam mı? Birlikte olduğunuz süreden daha fazla bir süre ayrılıklar yaşadınız. | Open Subtitles | عليك أن تتركيه يذهب أنكم تتركون بعضكم كثيرا |
Büyük bir hata yapıyorsun. Onu rahat bırakmalısın. | Open Subtitles | أنتِ ترتكبين خطأ فادحاً يجب أن تتركيه وحيداً |
Çocuk uyuşturucu krizi geçiriyor. Kendi haline bırakabilirsin. | Open Subtitles | الصبي لديه إنهيار عصبي ربما يجب عليك أن تتركيه أيضاً |
- Sana onu rahat bırakmanı söyledim! - Ne yapacağımdan endişeleniyorsun ki? | Open Subtitles | سألتكِ أن تتركيه بمفرده - لماذا أنتِ قلقة هكذا ، سأفعل - |
Neden ayrılmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تتركيه اذاً ؟ |
Neden ara sıra da olsa bu işleri bırakmıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لم تتركيه هناك ولكن في بقعة مختلفه؟ |
Ya, ailenin yönetimini ele almalı, ya da aileden ayrılmalısın. | Open Subtitles | اما أن تسيطري على قيادة البيت، وهو حقك. أو أن تتركيه للأبد. |
İki yıldan fazladır haber yok. Belki de şimdi ona gitmesi için izin vermelisin. | Open Subtitles | لقد مضت أكثر من سنتين ربما حان الوقت لكي تتركيه |