"تتسكعين" - Traduction Arabe en Turc

    • takıl
        
    • takılıp
        
    • takıldığın
        
    • takıldığını
        
    • takılıyordun
        
    • arkadaşların
        
    • takılıyorsundur
        
    İyi insanlarla takıl, iyi arkadaşların olsun. Open Subtitles تتسكعين مع اصدقاء جيدين تحصلى على اصدقاء جيدين..
    Bir çocukla takılıp duruyorsun ki bu çocuk sana gerçekten değer veriyor olsaydı geleceğini böyle tehlikeye atmazdı. Open Subtitles وتنسين المهام الموكلة لك أنت تتسكعين مع ذلك الفتى والذي إذا كان يهتم لأمرك
    Hani son zamanlarda takıldığın kocaman, çikolata rengi adam. Open Subtitles ذلك الرجل الضخم لون الكاراميل الذي كنت تتسكعين معه
    Kocana bizimle takıldığını falan söylerim. Open Subtitles سأخبره أنك كنت تتسكعين معنا وتشربين الكحول و أشياء آخرى
    Orada takılıyordun, işten kaytarıyordun senin aşağıda bodrumda eski halıları temizleyip, odun kırman gerekiyor. Open Subtitles تتسكعين هناك متكاسلة عن عملك في حين أن كان عليك التواجد داخل السرداب لتنظيف ذلك السجاد القديم وفضلات الخشب.
    Akıllı insanlarla takıl, arkadaşların olsun. Open Subtitles هل تفهمى؟ تتسكعين مع اصدقاء اذكياء تحصلى على اصدقاء اذكياء.
    Hey akıllılara takıl, arkadaşların olsun. Open Subtitles تتسكعين مع اصدقاء يويو تحصلى على اصدقاء يويو.
    Tamam, istersen havuz başında takıl, ya da kendine içecek bir şeyler al. Open Subtitles ...حسناً لم لا تتسكعين قليلاً قرب المسبح أو أحصلي على شراب أو شيئاً ما؟
    Kaldırımda takılıp 35'ine kadar güzel görünmeye çalışlırsın. Open Subtitles تتسكعين في رصيف المشاه وتبدين جيدة حتى تبلغي سن الـ35.
    Buralarda takılıp bu hassas ve boktan rutininin arkasına saklanıyor ve kendini görünmez kılmaya çalışıyorsun. Open Subtitles لقد كنت تتسكعين هنا محاولة جعل نفسك غير مرئية خلف هذا الروتين الفاشل ولكن لاتستطيعين
    Neden bizle biraz takılıp bu karmaşayı üstünden atmıyorsun? Open Subtitles لما لا تتسكعين معنا لعض الوقت و تفريغ بعض هذه الفوضى؟
    takıldığın erkeğin senden hoşlanıp hoşlanmadığını nasıl anlıyorsun? Open Subtitles كيف يمكنكِ معرفة إذا ما كان الشخص الذي تتسكعين معه, يحبكِ ؟
    Bu gece bizimle takıldığın için sevindim. Open Subtitles لكن, أنا سعيد لأنكِ تتسكعين معنا, الليلة.
    Hani son zamanlarda takıldığın kocaman, çikolata rengi adam. Open Subtitles لون الكارميل الذي كنت تتسكعين معه
    Böyle biriyle takıldığını hayal bile edemiyorum. Open Subtitles لا يمكنني تصوّر أنكِ تتسكعين مع شخص مثل هذه.
    Bu salaklarla neden takıldığını anlamıyorum. Open Subtitles لا اعلم لماذا تتسكعين مع هؤلاء
    Hey, Max. Senin burada takıldığını bilmiyordum. Open Subtitles هيه (ماكس) ، لم أكن أعلم بأنكِ تتسكعين هنا
    Bu yüzden mi ilk okuldayken kimsenin konuşmak istemediği Ukraynalı çocukla takılıyordun? Open Subtitles ألهذا كنت تتسكعين مع ذلك الفتى الأوكراني في المدرسة
    Olabilir, hatırlamıyorum tam ama etrafta takılıyordun. Open Subtitles ربما, لا اتذكر لكنك كنت تتسكعين
    Belki de çok fazla ürkek ve mızmızlarla takılıyorsundur. Open Subtitles -طوعاً يعترفون بمخاوفهم . -ربما كنتِ تتسكعين مع الكثير من الأشخاص الخائفين والمتذمرين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus