Oğlunuza yardım etmekte bu kadar zorlanmanızın sebeplerinden birinin onun yaşadığı şeyi aslında kabul etmemeniz olduğunu görebiliyor musunuz? | Open Subtitles | هل خطر لك بان جزءا من السبب بشعورك بصعوبه مساعدة ولدك لانك.. بانك لم تتقبل حقيقة ما يشعر به |
Annenizi öldürdüğünüzü kabul ettiğiniz anda, geçmişin üzerinizdeki etkisinden kurtulacaksınız. | Open Subtitles | فور ما تتقبل حقيقة أنك قمت بقتلها ذاكرتها لن يصيح لها تأثير عليك |
Şu gerçeği kabul etmelisin ki... her koyun kendi bacağından asılır. Buna sen de dahilsin. | Open Subtitles | يجب أن تتقبل حقيقة أن الناس يجب أن يعتنوا بأنفسهم وهذا يتضمن الحديث عنك |
Biliyorsun, Brian, olabildiğince zeki de olsan, hayatında kontrol edemeyeceğin şeyler olduğunu kabul etmelisin. | Open Subtitles | أتعرف يا براين، كذكي مثلك ..يجب أن تتقبل حقيقة أن هناك أشياء في الحياة لاتستطيع التحكم بها |
Çünkü Quinn, Finn'i seçti ve bunu kabul edip, kendi yoluna gitmelisin. | Open Subtitles | لأن كوين اختارت فين , وعليك أن تتقبل حقيقة ذلك |
Birbirimiz hakkında her şeyi bilmediğimizi ne zaman kabul edeceksin? | Open Subtitles | متى سوف تتقبل حقيقة أننا لا نعرف الكثير عن بعضنا البعض ؟ |
Tabii ki, eğer o kişiye inanıyorsanız, zıttının da olduğu gerçeğini kabul etmelisiniz. | Open Subtitles | يجب أن تتقبل حقيقة أن العكس موجود أيضاً. |
Bir yerde durumun gerçekliğini kabul etmek lazım. | Open Subtitles | يوجد عليك فيها أن تتقبل حقيقة الوضع |
"Ron Joey Run" rezaletinden beri konuşmamış olsak da kabul etmen gereken şey şu ki hala ondan çok hoşlanıyorum. | Open Subtitles | و على الرغم من أنه لم يتحدث إلي منذ كارثة "Run Joey Run" عليك أن تتقبل حقيقة |
Donna'nın geri gelmeyebileceğini kabul edene kadar bu atakları yaşamaya devam edeceksin. | Open Subtitles | هذه الحوادث العرضية ستسمرُ بالحدوث .حتّى تتقبل حقيقة أن (دونا)قد لاتعودُ مُجددًا |