"تتوقعه" - Traduction Arabe en Turc

    • bekliyordun
        
    • bekliyorsun
        
    • beklediğin
        
    • beklediğiniz
        
    • beklemediğin
        
    • bekliyor
        
    • beklediğini
        
    • tahmin
        
    • beklediği
        
    • bekliyordunuz
        
    • beklemediğiniz
        
    • beklersin
        
    • ummadığın
        
    • beklenmedik
        
    • umduğun
        
    Ne olmasını bekliyordun ki, sen her zaman son ana kadar beklersin zaten. Open Subtitles مالذي تتوقعه ؟ فأنت دائماً تنتظر حتى اللحظة الأخيرة
    Onun kızıyım. Burası onun platformu. Ne bekliyordun ki? Open Subtitles انا ابنته , هذه حفارته , ما الذي تتوقعه ؟
    -Ne bekliyorsun, bilmiyorum ama ben bu işin bir parçası olmak istemiyorum. Open Subtitles لا أعرف ما تتوقعه مني. لا أريد أن أكون جزءاً من هذا.
    Karşılığını ödersin ama yine de beklediğin şeyi alamazsın. Open Subtitles أنّك تدفع الثمن لكن تبقى لا تعرف ما تتوقعه.
    beklediğiniz gibi atomlar güven verici bir şekilde katı yuvarlak toplar halinde. Open Subtitles هذه الذرات تبدو كما تتوقعه بشكل مطمئن كرات مصمتة من مادة ما
    Ama beklemediğin ya da kabul edemeyeceğin şey... görevini sana öğretildiği şekilde yaptığın için... kendi şefinin odasında sırtından hançerlenmektir. Open Subtitles ما لا تتوقعه او توافق عليه فستحمله على ظهرك في مكتب رئيسك لتؤدى عملك بالضبط كما لقنوك
    Ekselansları benden daha ne bekliyor? Open Subtitles ماالذي تتوقعه أكثر ياصاحب السمو مني؟
    1 hemen hiç, 10 her köşede bunu beklediğini gösterir. Open Subtitles لو اخترت 1 فهو غير محتمل و إن كان 10 فهذا يعني أنك تتوقعه في أي لحظة
    Maaşlarımızı %20 kestikten sonra ne yapmamı bekliyordun ki? Open Subtitles حسناً، ما الذي تتوقعه حينما تستمر بإستقطاع عشرون بالمائة من الأجور؟
    Ne bekliyordun ki bana gerçek kurşunlar verdin. Open Subtitles ما الذي كنت تتوقعه? لقد أعطيتني ذخيرة حية.
    Ne bekliyordun, Tanrı aşkına? Bir büyücü mü? Open Subtitles ما الذي تتوقعه بالله عليك, ساحر؟
    Öyle, ne bekliyordun ki? Bu bok kan gibi. Open Subtitles مالذي كنت تتوقعه هذه القذره تبدو كالدم
    Benden ne bekliyorsun, dün gece olanlardan sonra-- sadece üzerine atlama mı? Open Subtitles ما الذى تتوقعه بعد كل هذا الوقت من غيابك أن أن أرتمى عليك ؟
    Aile ağacımıza bakarsan bunları bekliyorsun. Open Subtitles شيئٌ كما تتوقعه بالضبط يُعطى لشجرة العائلة
    Korkunç olmasını bekliyorsun normalde. - Panikliyorsun, korkuyorsun. Open Subtitles أن تتوقعه مرعباً حالة من الذعر والخوف
    Fakat senin beklediğin genç adam gençlik pansiyonuna döndü. Open Subtitles ولكن الشاب الذى كنت انت تتوقعه, قد عاد الى النُزل .
    beklediğin kişi olmadığımı biliyorum. Open Subtitles أعرف أنني لست الشخص الذي تتوقعه
    Ama yaptığınızda, karşınıza beklediğiniz çıkmıyor. TED ولكن عندما تفعل ذلك، لا تحصل على ما تتوقعه.
    Ama beklemediğin ya da kabul edemeyeceğin şey... görevini sana öğretildiği şekilde yaptığın için... kendi şefinin odasında sırtından hançerlenmektir. Open Subtitles ما لا تتوقعه او توافق عليه فستحمله على ظهرك في مكتب رئيسك لتؤدى عملك بالضبط كما لقنوك
    Annem ne bekliyor ki, kişiliğinle insanların sevgisini kazanmanı mı?" Open Subtitles مالذي تتوقعه أمي منك، أن تكسّب الناس بشخصيتك؟"
    1 düşük ihtimâli, 10 her köşe başında seni bir süikastin beklediğini gösterir. Open Subtitles لو اخترت 1 فهو غير محتمل و إن كان 10 فهذا يعني أنك تتوقعه في أي لحظة
    Bu vakada tahmin edeceğiniz gibi mezarlığın yanındaki bu oyuncakçıda şırıngalar var, genellikle de bulunduruyorlar. TED بائع اللُعب ، في هذه الحالة، لديه حقن، التي تكون في العادة، قرب الحُفر، ومن الطبيعي أن يحدث ما تتوقعه.
    O gün, eve annesinin beklediği vakitten.. ...daha erken gelmeye karar vermişti. Open Subtitles في هذا اليوم، قرر أن يعود إلى المنزل في وقتاً باكراً مما والدته تتوقعه.
    Bütün bu haplarla ne bekliyordunuz? Open Subtitles مالذي تتوقعه بعد كل هذه المخدرات التي تعطى لي؟
    Bazen hiç beklemediğiniz bir kişiye vurulursunuz ama bu o işi yanlış kılmaz. Open Subtitles أحياناً ، قد تحب شخصاً لم تكن تتوقعه أبداً لكن ذلك لا يجعله أمر خاطيء
    Ve bir gün ummadığın bir anda, gerçekten çok iyi bir kızla tanışacaksın. Open Subtitles وفي يوم ما لن تتوقعه سوف تقابل فتاة رائعة
    Ta ki hiç tanımadığı babası ona ona beklenmedik bir şey bırakana dek. Open Subtitles عند اللحظة التي لم تتعرف فيها على والدها ترك لها شيئاً لم تتوقعه
    Ama umduğun şeyin baştan çıkarıcı olduğunu söyleyebilirim. - Emir vermemi istiyorsun. Open Subtitles ولكن الشيء الذي تتوقعه مني لأقوله طموح جدا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus