Elinde böyle bir güç varken Ona güveniyor musun? | Open Subtitles | هل تثقين به مع تلك القدرة؟ |
Ona güveniyor musun? | Open Subtitles | -فأنتِ تثقين به إذاً؟ |
Ona güveniyor musun? | Open Subtitles | هل تثقين به |
Eğer bu dünyada Güvenebileceğin tek bir kişi varsa, o da benim. | Open Subtitles | إذا كان هنالك أي شخص فالعالم تثقين به فهو أنا |
İlginç, beni güvendiğin bir doktora götür diyorum sense kapı dışarı ettiğin kadına götürüyorsun. | Open Subtitles | شيق طلبت منكِ أن تأخذيني لطبيب تثقين به وجلبتني للمرأة التي تخليت عنها |
Dadı, doğduktan sonra bebeğinizi güvenerek emanet ettiğiniz kimsedir. | Open Subtitles | المربية هي شخصا ما تثقين به يهتم بطفلك بعد ولادته |
Çünkü sen de ona güvenmiyorsun. | Open Subtitles | و لأنّكِ لا تثقين به أيضاً |
Ne yani, Ona güveniyor musun? | Open Subtitles | هل تثقين به ؟ |
Allie, Ona güveniyor musun? | Open Subtitles | هل تثقين به يا (آلي) ؟ |
Ona güveniyor musun? | Open Subtitles | -هل تثقين به ؟ |
Çünkü ben ilk başta o haber konusunda Güvenebileceğin bir kişiyim. | Open Subtitles | لأنّني شخص تثقين به بمثل تلك الأخبار في المقام الأول |
Güvenebileceğin biri olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون الشخص الذى تثقين به |
Pam, çok güvendiğin bir beyaz kişi? | Open Subtitles | بام " , قولي لي شخص أبيض تثقين به " " أبي " |
Taşıyıcı anne de doğmadan önce bebeğinizi güvenerek emanet ettiğiniz kimsedir. | Open Subtitles | الام البديلة هي شخص تثقين به يهتم بطفلك قبل ولادته |
Uyduyu durdurması için kime güveniyorsun? | Open Subtitles | من الشخص الذي تثقين به ليتخلص من القمر الاصطناعي؟ |
Bu yüzden hiç güvenmediğin biri bile seni bir loncaya davet ederse sakın geri çevirme. | Open Subtitles | لذا إذا دعاك أحدما تثقين به للانضمام الى حزب ما فلا تخيبي ظنه |