- Götürebileceğine inanıyorum. Yıllarca onunla iş yaptı. Kadın Ona güveniyor. | Open Subtitles | أعتقد أنّه يستطيع، قام بصفقات معها لسنوات، إنّها تثق به. |
Adalind'in annemi bulmasına yardım etti ve Trubel Ona güveniyor. | Open Subtitles | وساعد اداليند في العثور علي أمي وتروبل تبدو انها تثق به |
Bayan Colbert Ona güveniyor sanki. | Open Subtitles | يبدوا أن السيدة كولبيرت تثق به كثيرا |
- Bir iyilik. Pakistan İstihbarat'ından biriyle konuşmak senin güvendiğin kıdemli biriyle. | Open Subtitles | شخص ما أتحدث إليه في الاستخبارات الباكستانية، شخص رفيع المستوى تثق به |
Bugünlerde güvenebileceğin iyi bir yardım bulmak çok zor | Open Subtitles | من الصعب أن تجد مساعد جيداً تستطيع أن تثق به في هذه الأيام |
Hemen gitmelisin. güvendiği tek kişi benim. | Open Subtitles | يجب ان ترحل فورا اننى الوحيد الذى تثق به |
Ama dinle, eğer sana ulaşmaya çalışırsa ona güvenme, olur mu? | Open Subtitles | لاكن اسمع إذا حاول التواصل معك لا تثق به,حسناً؟ |
- Ona güveniyor musun? | Open Subtitles | ـ هل تثق به ؟ ـ اللعنه , بالطبع أثق به |
Campeggio hakkında endişelerim var. Ona güveniyor musun? | Open Subtitles | أريد سؤالك, بصراحة, عن "كمبيجيو" هل تثق به? |
Fiona da Ona güveniyor, yani sen de. | Open Subtitles | أنا أثق به فيونا" تثق به .. و الآن أنت كذلك " |
Supergirl Ona güveniyor, bu benim için daha önemli. | Open Subtitles | سوبر جيرل" تثق به" هاذا اكثر مما كفاية جيدة |
Ona güveniyor musun? | Open Subtitles | هل تثق به أنت ؟ |
Aslında birimiz kalacak. - Ona güveniyor musun? | Open Subtitles | واحد منهم كان شهوانى- يمكنك ان تثق به - |
Ona güveniyor musun Caleb? | Open Subtitles | هل تثق به كايلب؟ |
Belki tanıdığın, belki güvendiğin biri seni binmek için ikna edecek. | Open Subtitles | ويعرض عليك ساعي بريد تعرفه وربما تثق به أن يوصلك. |
güvendiğin biriyle yapmak daha kolay olacak. | Open Subtitles | سيكون القيام بالأمر أسهل كثيراً مع شخص تثق به |
Böyle bir iş yerinde çalışırsan, güvenebileceğin bir insan bulmalısın, ki bu kişi işleri yanlışdan doğruya çevirebilsin. | Open Subtitles | عندما تعمل في مكان مثل هذا تحاول أن تجد شخص واحد يمكنك أن تثق به شخص يرى الأمور كما تراها و يعلم الصواب من الخطأ |
Benimle konuşur. Ben "ABD'nin güvendiği adam" ım. | Open Subtitles | أعتقد انه سيتكلم معي انا رجل الأخبار الذي تثق به أمريكا |
ona güvenme, Reg, beynini uçuracak, yüzde elli şans verildi! | Open Subtitles | لا تثق به ، وريج ، وانه سوف يفجر عقلك بها ، نظرا نصف فرصة! |
Tamamen güvendiğiniz birilerini bulduğunuzda, tüm operasyonları onlarla yapmak istersiniz. | Open Subtitles | عندما تجد شخص بإمكانك أن تثق به كلياً و تريدهم بأي عملية تقوم بها |
Güvenebileceği tek kişinin ben olduğumu söylemişti. | Open Subtitles | قالت أنني الشخص الوحيد الذي يمكن ان تثق به |
Ve harika bir işi var ve çocuklarına bakması için güvenilir birine ihtiyacı var. | Open Subtitles | ولديها وظيفة رائعة وتحتاج أحداً ما تثق به ليعتنى بأطفالها |
Güvenmeyi öğren. | Open Subtitles | تعلّم أن تثق به |
Böyle bir işte bana güvenmeyip de... kime güveneceksin? | Open Subtitles | ،لن تثق بى فى شيء كهذا من الذى سوف تثق به إذا ً ؟ |
Ailenin geleceği hakkında Ona güvenebilir misin? | Open Subtitles | ايمكنك أن تثق به مع مستقبل عائلتك؟ |
Kim bilir nereye gidiyor. Kapıdan atlayıp gitmek için güvenmen gerekiyor. | Open Subtitles | لمن يدري بحق الجحيم أين و المفروض عليك أن تثق به |
Güvenmediğin birilerinin etrafında kalmalarına nasıl izin verdiğini anlayamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفهم لماذا تترك شخص قريب من عملك ولا تثق به |
Ona güvendiğini biliyorum ama o, Jor-El'i bizim gibi tanımıyor. | Open Subtitles | أعرف أنك تثق به لكن يا كلارك لا يعرف جوريل كما نعرفه |
Lisedeki sevgilisiyle çıplak bir fotoğrafını paylaştı, ona güvenebileceğini sanıyordu. | TED | قامت بمشاركة صور عارية لها مع صديقها من المدرسة الثانوية، معتقدةً أنه من الممكن أن تثق به. |