Yeni bir parfüm denemek ister misiniz? | Open Subtitles | أعذرني سيد، هل تود تجربه عطر جديد اليوم؟ لا .. |
Bir gün mutlaka denemelisin. Ne o, yoksa karın izin vermiyor mu? | Open Subtitles | ينبغى أن تجربه يوما ما أو لن تسمح لك زوجتك بذلك ؟ |
Bu sinir bozucu bir deneyim oldu, evime gitmek istiyorum. | Open Subtitles | كانت تلك تجربه مثيره للاعصاب انا اريد ان اذهب للمنزل |
Yani biz sadece babanın iyi olması için yapılacak bu deney miydik? | Open Subtitles | .. اذا نحن كنا مثل تجربه لتحاولي ان تجعلي والدك افضل ؟ |
Bu deneme benim için gerçekten önemli. | Open Subtitles | .تجربه الأداء تِلك مُهمه جدا بالنسبه إلىّ |
Denemeden anlayamazsın. | Open Subtitles | أنت لا تَستطيعُ شراء ذلك إذا لم تجربه. |
Çok rahat değil, inan bana bunu tecrübe ettim, ama işi şansa bırakamazdık. | Open Subtitles | ليس مريح كثيراً صدقيني , أنا أعلم من واقع تجربه لكن , لن نقوم بترك أي فرصة |
İnanılmaz derecede aptalca ve teklif ettiğime bile inanamıyorum ama doğurganlık büyüsü denemek ister misin? | Open Subtitles | وهى غبيه بشكل لا يصدق ولا اصدق انى اقترحتها ولكن هل تودى تجربه تعويذه للخصوبه |
Sadece sütyeni denemek istedim, ama şimdi çıkaramıyorum. | Open Subtitles | اردت تجربه الصدريه والان لا استطيع ازالتها |
Orada harika bir restoran var. Sen de bir ara denemelisin. | Open Subtitles | يوجد مطعم رائع هناك يجب أن تجربه في وقت ما |
Eğlence kötü değildir. Arada sırada denemelisin. | Open Subtitles | حسناً، المرح ليس سيئاً يجب أن تجربه أحياناً |
Dediği gibi, onlar gerçek değil. Onlar sadece sanal deneyim, bir hayal. | Open Subtitles | كما قال لك هم ليسو حقيقيون انهم تجربه زائفه , انهم خيال |
Lise, en iyi şekilde uyum sağlamış öğrenciler için bile zor bir deneyim olabilir. | Open Subtitles | المدرسة الثانويه ممكن أن تكون تجربه صعبه حتى على الطلاب المثاليين |
Ama bir deney var, klinik bir deney yararlı olabilir. | Open Subtitles | فنعم لكن هناك تجربة , تجربه سريريه ربما تكونُ مفيدة |
Bir adamın kemiğini diğer bir adama nakledebiliyorlar mı görmek için bir deney yaptılar. | Open Subtitles | تجربه لمعرفة أمكانية نقل عظام شخص إلى آخر |
Şekerlemeyi ya da kremayı deneme. | Open Subtitles | ولا تحاول تجربه التوفى او القشده |
Uymuyor deme, Denemeden önce üstüne. | Open Subtitles | لا تقول أنه غير مناسب قبل أن تجربه |
Bu senin hayatın için kötü bir zaman olmak zorunda değil savaşa gitmek, hayatında bir kere yaşayabileceğin bir tecrübe tadını çıkarabilirsin. | Open Subtitles | أتعرف هذا ليس بالوقت السيء الذي سيكون في حياتك الخوض في الحرب تجربه مرة في الحياة قد يكون ممتع |
Gençken İngiltere nehirleri üzerinde yolculuk yapmak gerçekten harika bir deneyimdi. | Open Subtitles | عندما كنت غلاما فقد كانت الرحلات لأنهار إنجلترا تجربه مرحه فعلا |
Sabun deniyor, bir ara sen de dene. | Open Subtitles | إنه يدعى بالصابون ، عليك أن تجربه |
Mağdem biliyorsun neden kendinde denemiyorsun? | Open Subtitles | إن كنت تعرف ذلك، فلمَ لا تجربه بين الحين والآخر؟ |
- Raymond, denemen için bir şey getirdim. | Open Subtitles | -رايموند لدي شيئا لك كي تجربه -ماذا؟ |
Carl'ın ihtiyaç duyduğu şey tedavi ölüm deneyimi ya da lobotomi. | Open Subtitles | مايحتاجه كارل هو دواء تجربه موت محتمله أو عمليه جراحيه دقيقه |
Ahkâm kesme hiç. Bir kere bile denemedin. | Open Subtitles | لا تنقد لم تجربه قط |
Polis memuruna ise yalnızca, çok ilginç bir deneyi maalesef az evvel kaçırmış olduklarını söyler. | Open Subtitles | قال للشرطي من المؤسف انك فوت علي نفسك تجربه مثيره |
Siz sadece bir deneyin sonucunun ne olabileceği olasılığını hesaplıyabilirsiniz. | Open Subtitles | أنت تستطيع فقط أن تتوقع إحتمال مؤكد لنتيجة أى تجربه |