"تجمّدت" - Traduction Arabe en Turc

    • donup
        
    • dondu
        
    • donmuş
        
    • donmuştu
        
    • donuyor
        
    donup kaldım, anlıyor musun? Yanlış bir şey söylemek istemedim? Open Subtitles تجمّدت , كما تعلمين لم أرد أن أقول شيئاً خاطئاً
    Sonuç almamız ne kadar sürer? İçindeki tüm larvaların donup öldüklerini doğrulayıncaya kadar. Open Subtitles حتى نتأكد ان كلّ اليرقات داخله تجمّدت حى الموت؟
    Daha fazla dayanamayacağım. Elim dondu. Open Subtitles لا يمكنني الكذب بعد الآن, يدي قد تجمّدت
    vay, çok soğuk. Götüm bile dondu. Open Subtitles تباً، الجوّ بارد حتى مؤخرتي قد تجمّدت
    Evet, sanki hayat o anda donmuş ve evren tüm sırlarını açıklayacakmış gibi. Open Subtitles أجل، كأنّ الحياة تجمّدت في تلك اللحظة والكون على وشك كشف كلّ أسراره.
    Belki hala donmuş durumdayım. Open Subtitles ربّما تجمّدت بأعلى.
    Nazi kuşatmasının kalkmasını son yılların en şiddetli kışlarından biri izledi; o kadar soğuktu ki kanallardaki su donmuştu. TED بداية الحصار النازي كان متبوعا بأحد أقسى فصول الشتاء منذ عقود -- تجمّدت المياه في القنوات الصلبة.
    Terlemesi gerekiyordu, ama şimdi donuyor. Open Subtitles كان من المفروض أن تتعرّق لكنّها تجمّدت
    Ameliyathanede donup kaldın. Ameliyat sonrası bakımı bile beceremedin. Open Subtitles تجمّدت في غرفة العمليات وفشلت في عناية مريض بعد عمليته
    Nasıl donup kaldığını ve sahnede yuhalandığını. Open Subtitles هكذا تجمّدت فوق واصبحت بعيد عن المرحلة.
    En kötüsü, üst kata çıktığımda, banyoda yerde yattığını gördüğümde donup kaldım. Open Subtitles بل كان أسوء جزء... لمّا عدت ووجدته راقدًا ورأسه إلى أسفل في حوض الاستحمام لقد تجمّدت
    Sonra da kış geldi ve dondu. Open Subtitles ثم تجمّدت البركة في ذاك الشتاء
    Sanırım görüntü dondu. Open Subtitles أعتقد أن الصورة قد تجمّدت..
    Şimdi de Lily dondu. Open Subtitles والآن (ليلي) تجمّدت
    O donmuş. Open Subtitles يا إلهي، لقد تجمّدت
    - Tamamen donmuş. Open Subtitles -لقد تجمّدت بالكامل
    Borular donmuştu, tamir ettim. Open Subtitles الأنابيب تجمّدت لذا قمت بإصلاحها
    Taşaklarım donmuştu ve sıkıntıdan patlayacaktım. Open Subtitles تجمّدت خصيتاي, وكنت أشعر بالملل بجنون.
    Eskiden, bir adamın gözleri donmuştu! Open Subtitles أعين رجل تجمّدت يومًا ما
    Üzgünüm, Annette fakat küçük mutlu aile birliğini sağlamak için düşündüğün bu harika piknik gezisi yüzünden kıçım donuyor ve burası tıpkı bok gibi kokuyor. Open Subtitles آسفة يا (أنيت)، لكن محاولتك لتمثيل عطلة عائلية سعيدة من خلال نزهة لطيفة هنا هي طريقة سطحية تافهة ونجم عنها حقيقة أن مؤخرتي تجمّدت والرائحة قذرة هنا
    Ellerim donuyor! Open Subtitles يداي تجمّدت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus