Beni seviyor çünkü ben kibar, nazik ve tasalıyım ve heyecanlı ve utangaç ve şefkatliyim! | Open Subtitles | أتدر لم تحبني؟ تحبني لأني جميل و لطيف و عطوف و عصبي المزاج و خجول و حنون |
O harika bir kız. Gerçekten onu seviyorum, o da Beni seviyor. | Open Subtitles | إنها فتاة رائعة ، أنا أحبها حقا وهي تحبني بدورها. |
Geçen gün, beni sevdiğini söylediğinde, tam bir cevap vermemiştim. | Open Subtitles | ،ذلك اليوم عندما قلت أنك تحبني لم أرد عليك حقاً |
Senin de beni sevdiğini sanıyordum. Senin bir suçun yok. | Open Subtitles | أنا كنت فقط اظن انك تحبني , أنه ليس خطأك |
Öyle olsan iyi edersin. Eğer öyle değilse beni hala seviyorsun demektir. | Open Subtitles | من الأفضل أن تكون كذلك لأن غير ذلك يعني أنك مـازلت تحبني |
Eğer onu seviyorsan, beni sevdiysen, bu gece burada kal. | Open Subtitles | إن كنت تحبّها، إن كنت تحبني فقط إبق هنا اللّيلة |
Beni seviyor, seni değil ; bu da seni deli ediyor. | Open Subtitles | إني أعلم أنها تحبني ولا تحبك وهذا يدفعك للجنون |
Mansi'nin babası durumu öğrendi Ve Mansi Beni seviyor | Open Subtitles | لقد عرف ابو مانسي الامر و ان مانسي تحبني |
Bu oldu çünkü arkadaşım, iyi haberini benimle paylaştı... ve karım Beni seviyor. | Open Subtitles | هذا حدث لأن صديقي شاركني الأخبار الجيدة ولأن زوجتي تحبني |
Onu seviyorum demek. O da Beni seviyor. Birbirimizi seviyoruz. | Open Subtitles | أقصد بأني أحبها وهي تحبني لذا نحن نحب بعض |
Hayır, buradayım. Çünkü kardeşimi seviyorum ve o da Beni seviyor. | Open Subtitles | كلاّ , بل أنا هنا لأنني شقيقك و لأنك تحبني |
Gözlerine iki saniyeden fazla bak ve beni sevdiğini söyle. | Open Subtitles | إنظر في عيني لأكثر من ثانيتين وقل لي أنك تحبني |
Baba, biliyorum beni sevdiğini söylemek senin için zor ama benim için değil. | Open Subtitles | أبي.. أعرف أنه صعب عليك أن تقول أنك تحبني لكنه ليس صعبا علي |
Of be zenci, kimsenin karımın beni sevdiğini söylemesine gerek yok. | Open Subtitles | أيها الزنجي ، من أنت لتخبرني أن زوجتي تحبني ؟ كوري |
Alan, insanlara ve kendime senin beni sevdiğini söyledim. | Open Subtitles | الآن، لقد قلت للناس انك تحبني وقد قلت لنفسي انك تحبني |
Bu tamamen saçmalık. Öldürmeyi seviyorsun, beni değil. | Open Subtitles | كل هذا هراء انت تحب التدمير لست تحبني انا |
"Beni uzaktan kumandanı sevdiğin gibi seviyorsun." dedim ben de. | Open Subtitles | قلت: انت تحبني كما تحب آلة التحكم عن بعد |
Şu an söyleyemem ama beni seviyorsan "ah" diye bağır. | Open Subtitles | لا أستطيع إخبـارك الآن، لكن إن كنت تحبني سوف تصرخ. |
- Evet, istiyorsun. bana olanlardan dolayı korkuyorsun. Ve annem beni sevmiyor. | Open Subtitles | أنت خائف مما يحدث لي وأمي لا تحبني والدتك تحبك، كلانا يحبك |
Beni sevdiğini söylüyorsun ama sevmiyorsun. Senin için hiç de özel biri değilim. | Open Subtitles | ،تقول أنك تحبني ولكنك لا تعتبرني شخص مميز |
Serena'dan hoşlanıyorum, ve senden de hoşlanıyorum ve o da Benden hoşlanıyor, ve sen benden hoşlanıyorsun, öyleyse siz nasıl oluyor da birbirinizden hoşlanmıyorsunuz ? | Open Subtitles | اجب سيريينا واحبك وهي تحبني وانت تحبيني؟ اذن لماذا لا لتحبونا بعضكم البعض؟ |
Sen sorumluluktan kaçıyorsun. Hatta muhtemelen bana aşık da değilsin. | Open Subtitles | انت لا تريد المسئولية بل ربما انت حتى لا تحبني |
"Beni sever ve saygı duryarmış gibi davrandığını reddetmek. | Open Subtitles | رافضاً حتى التظاهر بأنك تحبني أو تحترمني |
Beni sevdiğini söyledi, ve biliyorsun babam, babam onu çok sevdi. | Open Subtitles | . . قالت انها تحبني و أنتِ تعلمين ان أبي رباه , لقد أحبها |
İstemiyor. Tamamen dürüst olmak gerekirse, benden hoşlanmıyor. | Open Subtitles | إنها لا تريد.لكي أكون صريحاً، أنها لا تحبني |