Oyunlar sizi zorladığı gibi bu zorlukla da mücadele ediyorsunuz ve üstesinden geldiğinizde, beyninizde dopamin serbest kalıyor. | TED | بما أن الألعاب تشكّل تحدياً وتسعى جاهداً لمواجهته والتغلب عليه يتم اطلاق الناقل العصبي في دماغك |
Teal'c'i yenmeye çalışmıyor, sadece onun yeteneklerine uygun bir mücadele sağlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | إنه لايحاول إيذاء تيلك هو فقط يشكل تحدياً يتناسب مع قدارته |
Bugün, Amerikan ruhunun gücüne karşı bir meydan okuma devam etmekte. | Open Subtitles | لازال اليوم يمثل تحدياً لقوة الروح الأمريكية |
Bu yaptığın, bana karşı bir meydan okuma gibi görülecektir. | Open Subtitles | أنطوني: هذا ما سنراه سأعتبرهُ تحدياً لي. |
Atalarımızı Afrika'dan çıkartan rotayı bulmak çok zorlu bir işmiş. | Open Subtitles | معرفة المسار الذي سلكه أسلافنا للخروج من أفريقيا كان تحدياً |
Fakat atmosferin ötesindeki astronomik kaynaklara bakmak isteyen gökbilimciler için nispeten zorlayıcı. | TED | و لكنه يشكل تحدياً نسبياً للفلكيين الذين يودون النظر عبر الجو للمصادر الفلكية |
Son seferinde, senin için, deneyim en iyi anında bile mücadele etmeni gerektiriyordu. | Open Subtitles | المرة الآخيرة,التي حدثت لك,التجربة كانت تحدياً في أفضل الاوقات |
Hem gelecek sefere, tecrübeli dostlarımız da orada olur ve gerçek bir mücadele seyrederiz. | Open Subtitles | وفي المرة القادمة سوف نجمع أفضل عقولنا. حينها سوف تواجه تحدياً. |
Büyük bir mücadele olacak... ama olası bir silah üzerinde çalışıyoruz, | Open Subtitles | إنه يشكل تحدياً عظيماً لكننا نعمل على سلاح محتمل |
-Onunla çalışacaksın, onu şekillendireceksin. Senin için bir mücadele olacak bu. | Open Subtitles | -سوف تعمل معها ، قم بتشكيلها سوف يكون هذا تحدياً |
İlk başta onun mevkisi için bir meydan okuma zannetmiştik. | Open Subtitles | .في البداية، افترضنا هجومه كان تحدياً .من قبل عضو آخر ليطالب بمنصب سيمون |
Bu yüzden Yahli, ne yapmaya karar verirsen ver, her gün sana yeni bir meydan okuma getirsin. | TED | حتى "ياهلي"، أياً كان ما تقررين القيام به دعي كل يوم يجلب تحدياً جديداً |
Ona öyle bakmaya devam ederseniz, bunu bir meydan okuma olarak anlayacak. Sadece onu benden uzak tut. Hanson, Penhall, onlarla berabersiniz. | Open Subtitles | لاتواصل التحديق هكذا وإلاسيعتبره تحدياً فقطأبقهبعيداًعني ... |
Bunun bir meydan okuma olması mı gerekiyor? | Open Subtitles | هل من المفترض ان يكون هذا تحدياً ؟ |
Sadece işindeki ilk birkaç ayın bu kadar zorlu geçmesine üzülüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط متأسفة أن شهورك القليلة الأولى بالوظيفة كانت تحدياً كبيراً |
Önlerinde, 1300 kilometre boyunca gezegenin en zorlu arazileri bulunuyordu. | Open Subtitles | و أمامهم 1300 كيلومتراً من أكثر المناطق تحدياً على الأرض |
Ama en heyecan verici, zorlu ve anlamlı olanı, kendinizle kurmuş olduğunuz. | Open Subtitles | و لكن اكثر العلاقات تشويقاً, تحدياً و الأكثر اهمية من بين كل العلاقات.. هي العلاقة التي تحظى بها مع نفسك. |
Tonga, kambur balinaları ile ünlüdür ancak burada bile, onları bulmak ve çekim yapmak oldukça zorlayıcı olabilir. | Open Subtitles | تونجا مألوفةٌ لحيتان حدباء الظهر، لكن حتّى هنا، إيجاد وتصوير حيتانٍ في محيط مفتوح سيُمثل تحدياً. |
Annen çok özel biriydi. Benim için oldukça zorlayıcı olacak. | Open Subtitles | فأمكِ كانت مميزة جداً وسيمثل ذلك تحدياً كبيراً لي |
Bize verdiği görev birkaç yıl öncesine kadar inanılmaz bir görevdi. | TED | منحنا تحدياً كان غير قابل للتصديق في بضع سنوات سابقة. |
Benim için gittikçe bir meydan okumaya dönüşüyor. | Open Subtitles | ولكن الأمر أصبح تحدياً بالنسبة لى |
Dinleme aygıtı yerleştirmenin en zor iki yönü, iyi gizleme ve enerjidir. | Open Subtitles | أكثر الأجزاء تحدياً في زراعة أدوات التصنت هي الإخفاء السريع و الطاقة |
Geçen yılın sonlarında bir grup gazetecinin karşılaştığı zorluk buydu. | TED | كان ذلك تحدياً توجب على مجموعة من الصحفيين مواجهته في أواخر العام الماضي. |