"تحرز" - Traduction Arabe en Turc

• kaydettin
• kaydediyor
• puan
• gol
• puanı
• kaydediyorsunuz
• kaydetmiyorsun

İlerleme kaydettin sanmıştım ama attığın her adımdan sonra yüz adım geri gidiyorsun.
إعتقدت أنك تحرز تقدما لكن لكل خطوة للأمام تأخد مئة خطوة للوراء

Bart, bence çok büyük ilerleme kaydettin ama zamanımız doldu.
(بارت)، أظن أنّك تحرز تقدماً هاماً لكن جلستنا انتهت

İlerleme kaydediyor, ama hala yoğun depresyon nöbetleri geçiriyor.
إنّها تحرز تقـدماً ، لكنّها ماتزال تعاني من نوبات إكتـئاب مـجهـِدة

Sen ilerleme kaydediyor musun?
هل تحرز تقدّم ؟

Kızların regl döneminde test sonuçlarının 20 puan kadar farkettiğini biliyor muydunuz?
حسنا، هل تعرف أن الفتيات خلا ل فترة البلوغ يمكنأن تحرز 20 نقطة في فترة الطمث.

gol için hazırlık mı yapıyorsun, çavuş?
انت تخطط لكى تحرز هدفا اليس كذلك يا سيدى؟

♪ Sonunda ablanın puanı 99. ♪
تحرز الأخت الكبرى 99 أخيرا.

Sanırım sonunda gerçekten ilerleme kaydediyorsunuz.
أعتقد أنك تحرز تقدما حقيقيا فى نهاية المطاف

Hayır, gelişme de kaydetmiyorsun, kontrol de sende değil!
كلا , لم تحرز تقدماً وأنت لا تسيطر على الموضوع

Ama ilerleme kaydettin.
لكنك تحرز تقدماً

Zaman çizelgesinde bir ilerleme kaydettin mi?
تحرز تقدما في مخططك الزمني ؟

İyi, harika bir aşama kaydettin.
-أنت تحرز تقدماً كبيراً

İlerleme kaydediyor Chuck.
ولكن يا "تشك" إنها تحرز تقدماً

Mona ilerleme kaydediyor, ...ve doktoru, senin ziyaretlerinin bir yararı olduğunu düşünüyor.
-مونا) تحرز تقدمًا) و تعتقد طبيبتها أن زياراتك مفيدة

İlerleme kaydediyor.
لا بد انها تحرز تقدم

Oyun bozucular her geçtiği oyuncu için bir puan kazanacak.
كل فتاة تتخطّاها محرزة النقاط تحرز نقطة.

En az üç puan kazanmazsan maç sonunda 20 dolar daha ödeyeceğim.
ولن تحرز أقل مِن ثلاث نقاط وسأعطيك 20 دولاراً أخرى في نهاية المباراة.

Bu şeyde biraz daha yüksek puan alırsan Rylanlar Ko-dan imparatorluğuyla savaşmak için seni alabilirler.
انت تحرز تقدماً عالياً في هذا الشيء الرايلن سيجندونك القتال ضد امبرطورية كو دان

Hayır, bir kez gol attığında onu geri alamazsın.
كلا، عندما تحرز هدفا حينها لا تستطيع تغيير النتيجة

Çocuklar arasında da, ailelerinin tarihlerini, gol atan bir oyuncunun koşuşundaki mutluluğa bağlamak isterim, top kaleciyi yendikten sonraki hissi aileler sever, bu, özgürlüğe giden en yakın şeydir.
بين هؤلاء الأطفال، أريد أن أربط بين تاريخ عائلاتهم وبين الشّعور الهنيّ لنصر اللّاعب الذي سجّل هدفاً. تشبه العائلة شعورك عندما تحرز هدفاً، إنّه أقرب شعور للّحرية.

Geeta'dan bir deneme daha ama 1 puanı kazanan Kasha.
تحاول (جيتا) بكل طاقتها لكن (كاشا) تحرز نقطةً

Ama bir puanı Kesha kazanıyor.
لكن (كاشا) تحرز نقطةً

Anladığım kadarıyla ilerleme kaydediyorsunuz. Evet.
يبدو أنك تحرز تقدما.

Ve, Mandy ile hiçbir ilerleme kaydetmiyorsun.
ولا تحرز تقدماً في نيل إعجاب (ويندي).