"تخبريهم" - Traduction Arabe en Turc

• söylemedin
• söyleme
• söylemiyorsun
• söylemek
• söylemen
• söylemelisin
• söylemeyeceksin
• söylemezsen
• söyleyene
• anlatmadın
• anlatmalısın
• söyler
• söylememelisin
• anlatma
• anlatman

"Onlara bir şey söylemedin ya!"
اتمنى بأنكي لم تخبريهم شيء يا هلين

Onlara daha söylemedin, problem değil.
لم تخبريهم الى الان حسنا لا مشكلة

Lisa bir şeyler biliyorsan, söyleme.
ليزا, لو كنت تعرفين شيئا لم تخبريهم عنه ستكونين مذنبة, كحليفة له سوف اتحدث معك

Neden alarmı birkaç günlüğüne rahat bırakmalarını söylemiyorsun?
لماذا لم تخبريهم أن يطفئوا جهاز الإنذار أياماً معدودة؟

Kızım, bence en iyisi onlara birden söylemek.
انا اعتقد انة من الافضل ان تخبريهم مباشرة

Sydney kim için çalıştığını bilmiyorum ama onlara bildiklerini söylemen gerek.
سيدنى,أنا لا أعرف الى من تعملين. لكنى أحتاجك لكى تخبريهم ما تعرفيه.

Onlara, adamı benim öldürdüğümü söylemelisin.
يجب أن تخبريهم.. أني أنا الذي قتلت ذلك الرجل.

Ona nereye gittiğimle ilgili hiçbir şey söylemeyeceksin.
إنكِ لن تخبريهم شيئاً عن المكان الذي سأذهب إليه

Buraya gelip beni göreceğini onlara söylemedin.
لذا فلم تخبريهم أنكِ ستكونين هنا معي

Sen de söylemedin. Beni örnek aldın.
لم تخبريهم أنتِ أيضاً، اتبعتِ طريقي

Bekle bir dakika onlara söylemedin değil mi?
انتظري دقيقة انت لم تخبريهم ، هل فعلت؟

Ama kimseye benim verdiğimi söyleme.
لكن إياكِ أن تخبريهم أنني من أعطيتكِ إياها

Kızın anlattıklarını teyit et. Sakın bulduklarımızı söyleme. - Tamam.
تأكدي مما أخبرته لنا الفتاة ولا تخبريهم بما وجدناه

Aslında biri sorarsa tek kollu bir kız tarafından dövüldüğümü söyleme.
لا جديـاً إذا سألك أحدهم لا تخبريهم أنه تم ضربي من فتاة بذراع واحد

Neden onlara benimle, en büyük hayranınla bu delikte sıkışıp kalmanın ne kadar hoş olduğunu söylemiyorsun?
لمَ لا تخبريهم عن قدر سعادتكِ بمحبسكِ في وجرةٍ مع مُعجبتكِ الأولى؟

Bilmek istediğim neden şu anda onlara söylemek için bu kadar kararlısın.
احتاج لأعرف لماذا انت مصمّمة ان تخبريهم الآن

Bak uyuşturucunun senin olduğunu onlara söylemen lazım.
أنظري، أريدك أن تخبريهم أن المخدرات تخصكِ أنتِ

Gözlerine bakıp bunlara pabuç bırakmadığını söylemelisin.
هل ستنظرين لعينهم و تخبريهم ألا يفعلوا هذا لأنه مخالف للقواعد؟

Bu kan örnekleri Dyad'e gitmeyecek ve hiç kimseye patentler hakkında öğrendiklerimizi söylemeyeceksin.
تلك العينات لن تذهب إلى "دياد"، ويجب ألا تخبريهم بعلمنا بأمر براءة الاختراع أيضاً.

Ellerinde ikinizin kilise önündeki fotoğraflarınız var ve onlara gerçeği söylemezsen ortaya çıkaracaklar.
لديهم صور لكلاكما فى منزل بالمدينة و سيستعملوهم ما لم تخبريهم بالحقيقة

Onlara kim olduğumu söyleyene kadar, hayır! .
ليس قبل أن تخبريهم من أنا

Onlara bir şey anlatmadın, değil mi?
إنكِ لمْ تخبريهم بأيّ شيء أليسَ كذلك؟

Gördüklerini anlatmalısın onlara.
عليك أن تخبريهم ، بكل ما رأيته يا صحارى ..

Lütfen şu farelere benim bir ilgim olmadığını söyler misin?
ممكن تخبريهم من فضلك انى لست متورط فى ذلك؟

Rae, ben bunu düşündüm ve bence söylememelisin.
راي, لقد فكرت في الامر لا أعتقد عليك ان تخبريهم

- Sakın onlara bir şey anlatma.
-لا تخبريهم بأي شئ

Eğer hayatta kalmak istiyorsan en iyi şansın, federal ajanları arayıp buraya gelmelerini söylemen ve onlara her şeyi anlatman.
عندما يخرج الأمر للعلن لذلك أفضل خيار لكِ, إن أردتِ البقاء حية هو بالتصرف بشكل حسن مع المباحث الفدرالية و أن تخبريهم بكل شئ