"تخفيف" - Traduction Arabe en Turc

    • azaltmak
        
    • hafifletmeye
        
    • hafifletmek
        
    • az
        
    • azaltmaya
        
    • hafifletici
        
    • indirim
        
    • dindirmek
        
    • hafifletmeyi
        
    • azaltma
        
    • azalması
        
    • azaltarak
        
    • gevşetmek
        
    • azaltması
        
    • hafifletme
        
    Ama bu iyi bir şey çünkü zaten basıncı azaltmak istiyoruz. Open Subtitles ولكن هذا امر جيد هذا شيء جيد لأننا نريد تخفيف الضغط
    Bir kaşık uzay balı, acıyı hafifletmeye iyi gelir derler. Open Subtitles يقولون أن ملعقة من عسل الفضاء تساعد على تخفيف الألم
    - Bu bitkileri suda karıştırdım acını hafifletmek için. Open Subtitles لقد خلطتُ العُشب فى الماء حتى نستطيع تخفيف الجرح
    Çekici biraz daha sert vurun, az geldi! Open Subtitles أتساءل هل بإمكانكم تخفيف صوت المطرقة قليلاً؟
    Bunlar yaşadığın akut semptomları azaltmaya yardımcı olacaktır. Open Subtitles أولائك يجب أن يساعدوك على تخفيف حدة الأعراض لديك
    Söylediğim şey, bu soruya cevap olarak, Snowden'a karşı herhangi bir hafifletici eylem ile ilgili tartışmaların gülünç olduğudur. Konuşmaya değer olduğunu söyledim. TED ما قلته في الحقيقه, كرد على سؤال هل سترد على اي نقاش حول تخفيف العقوبات على سنودين, قلت نعم, يمكن الحديث حل الامر,
    Aleti bulmama yardım ederseniz cezanızda büyük bir indirim sağlayacağım. Open Subtitles مساعدتي بالعثور على الجهاز سيذهب بعيداً في اتجاه تخفيف عقوبتك
    Anlattığı hikâyeler bana göre, acını dindirmek tüm aileyi bir araya getirmek istediği içindi. Open Subtitles لقد صعقتني قصصها أكثر من رغبتي في تخفيف ألمك أريد أن يتم لم شمل العائلة من جديد
    Yönetimin mali yükü hafifletmeyi düşündüğü hakkında bir dedikodu duydum. Open Subtitles لقد سمعت اشاعة ان الادارة كانت على وشك تخفيف كاهل مصاريفها
    Başka bir Asilomar yapay zekâ prensibi ise yapay zekâ bölümündeki maaş ayrımcılığını azaltmak. TED ومن مبادئ أسيلمار للذكاء الاصطناعي هو وجوب تخفيف عدم المساواة في الدخل المرتبط بالذكاء الاصطناعي
    Yani esas olarak, ağır hizmet kamyonet yükünü azaltmak için. TED الهدف منها في الأساس هو تخفيف الأحمال الثقيلة.
    İki saat içinde basıncı üç kez azaltmak zorunda kaldım. Open Subtitles كان علي تخفيف الضغط ثلاث مرات في الساعتين الماضيتين
    Şimdi yatıştı ama kalp basıncını hafifletmeye çalışırken çok rahatsız oldu. Open Subtitles أعطي مهدئاً الآن لكنه غضب كثيراً من قبل عندما تكلّمنا عن تخفيف الضغط عن قلبه
    Burada büyük bir diplomatik... - ...krizi hafifletmeye çalışıyoruz. Open Subtitles لهذا نحاول تخفيف من أزمة دبلوماسية كبيرة هنا
    Çünkü annenin yükünü hafifletmek istiyorum. Ne kadar çok çalıştığını biliyorsunuz. Open Subtitles أريد تخفيف الحِمل على والدتك تعرف أنّها تقاسي في العمل
    Yani, onların işleri zararı en az göstermek... bizimki de en çok. Open Subtitles مهمتهم تخفيف أضرار الشركة قدر الإمكان ومهمتنا نحن العكس
    Üzgünüm, Di, biz sadece gerginliği azaltmaya çalışıyorduk, Open Subtitles آسف ، داى ، نحن كنا نحاول تخفيف التوتر قليلا
    Tabii ki işlediği suç, ceza gerektiriyor ama affetmeleri hafifletici neden olarak kabul edilecektir. Open Subtitles بالطبع ، مخالفته تلك يعاقب عليها القانون لكن تنازلهم عن حقهم يمكن أن يعتبر كظروف تخفيف
    Alacağınız mahkûmiyette indirim yapılmasını sağlayacağını bilmiyor musunuz? Open Subtitles فكر في تخفيف العقوبة التي يمكن أن تنالها
    Anna, protestoları dindirmek için gemiden samimi, baş başa, canlı bir röportaj yapmak istiyor ve bunu sizin yapmanızı istiyor. Open Subtitles آنا ترغب في القيام بث مباشر من السفينة. حميم واحد على واحد للمساعدة في تخفيف الاحتجاجات ضدنا. انها تريد منك أن تفعل المقابلة.
    Tüm cinayetleri işleyen Crewes'un kendisiydi, ancak dün geceki cinayet için başka birini buldu, böylelikle hapis cezasını hafifletmeyi amaçladı. Open Subtitles اقنع احدا اخر بارتكاب جريمة ليلة البارحة لكي يستطيع ربما تخفيف عقوبته :هناك احتنال اخر
    Eski basketbol antrenörüm Bobby adına uyuşturucu işiyle ilgilenme, ...her seferinde nüfusu azaltma hususunda "yetenekli çalışan" sıfatını kesinlikle hak etmiyordum. Open Subtitles أنا على يقين من أن الأمر لا يستحق يد جيدة لبيع المخدرات إلى مدربي السابق بومي تخفيف نسبة عدد السكان
    Eğer bir patlama sonucu basınç azalması olursa, koca şey ortadan ikiye ayrılabilir. Open Subtitles إذا كان هناك تخفيف ضغط متفجّر هذا الشيءِ يُمْكِنُ أَنْ يُمزّقَ إلى أجزاء
    Toplantılarımızda öfkemizi azaltarak daha iyi liderlik becerileri kurduğumuzu sanıyordum. Open Subtitles إعتقدتُ أنَّ جلساتنا تُساعدنا في تخفيف غضبنا لبناء مهارات قيادية أفضل
    Eğer kasları gevşetmek istiyorsan, ilk olarak kasları öğrenmelisin. Open Subtitles اذا كنتي تريدين تعلم تخفيف العضلات . عليكي اولآ التعلم اليس كذلك ؟
    Aslında nişanlanmanın stresi azaltması gerekir, strese neden olması değil. Open Subtitles أتعلم؟ يفترض بالخطبة أن تساعدك في تخفيف الضغط لا في خلقه
    En acil gündem maddemiz IMF, Amerika ve Çin'in Rusya Federasyonu'na ortaklaşa sunduğu borç hafifletme paketi. Open Subtitles الأمر الأكثر إلحاحا في الأعمال هو مفصل صندوق النقد الدولي حزمة تخفيف عبء الديون الأمريكية-الصينية إلى الاتحاد الروسي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus