Birisini boğmak yeterince sert ama bunu yaparken boyunlarını kırmak mı? | Open Subtitles | أختناق شخص في الخارج أمر صعب للغايبه ولكن كسر عنقه بينما تخنقه |
Fakat boğmak istediğin kişi ben değilim değil mi? | Open Subtitles | ولكن ليس أنا من تريد أن تخنقه, أليس كذلك؟ |
Kabuslar onu boğmaya çalışan çirkin ve pis bir kadınla ilgili. | Open Subtitles | الاحلام عن عجوز مسنة بشعة تحاول ان تخنقه |
Dab adında kadim bir iblis üstüne oturup onu boğmaya çalışıyormuş. | Open Subtitles | شيطانة قديمة تسمى داب كانت تجلس عليه تخنقه |
Veya şöyle de olur... Bayılana kadar boğabilirsin. | Open Subtitles | -إمَّا ذلك أو أن تخنقه حتى يفقد الوعي . |
Veya şöyle de olur... Bayılana kadar boğabilirsin. | Open Subtitles | -إمَّا ذلك أو أن تخنقه حتى يفقد الوعي . |
Görgü tanıklarına göre, adama dokunmadan onu boğuyormuş. | Open Subtitles | قال شهود عيان أنها كانت تخنقه من دون لمس رقبته حتى |
Joe'yu boğmak üzere olan kadın "Peki, bu kutular nerede şimdi" diye sorar. | Open Subtitles | "Okay, so where are those boxes now?" she asked, close to strangling him. "حسنا, اذا, أين تلك الصناديق الأن" لقد سألت وهى على وشك أن تخنقه |
Onu boğmak istemiyorsan tabii. | Open Subtitles | إلا إذا أردت أن تخنقه |
O da mutfakta dikkatleri dağıtırken seni yukarı çıkıp adamı yastıkla boğmaya ikna etti. | Open Subtitles | لذا فإنّها أقنعتك للصعود إلى الطابق العلوي وأن تخنقه بوسادة حتى الموت في حين أنّها تخلق إلهاءً في المطبخ. |
Babam, gömleğinin yakası onu boğuyormuş gibi gözüküyor. | Open Subtitles | يبدو أن ياقة والدي كانت تخنقه |