Padma, Anitha ve Kaviarasi hayal edebileceğiniz en zor aile ve toplulukta yetiştiler. | TED | بادما وأنيتا وكافيراسى تربوا في العائلات والمجتمعات الأكثر صعوبة من بين الممكن تخيلها. |
Benim için, öldürmek hayal edebildiğim en kötü şey değil. | Open Subtitles | بالنسبة لي , اسواء الاشياءالتي ممكن تخيلها القتل ليس منها |
Göç projesini tamamlamak için alman gereken kararlar hayal bile edilemeyecek kadar zor. | Open Subtitles | الخيارات التي عليكَ إتخاذها الآن لتنفّذ مشروع الخروج صعبة لدرجة لا يمكن تخيلها |
Çünkü hayal edebileceğinden uzun bir süredir o hayvanlarla savaşıyorum. | Open Subtitles | لأنني كنت اقاتل هذه الوحوش منذ مدة لا يمكنك تخيلها |
Tek yapmamız gereken hayal edip, güvenmek ve devreleri açmak. | Open Subtitles | كل ما يجب علينا فعله تخيلها والثقة بها وتشغيل المفتاح |
Birçok insanın başlamaya hayal bile edemeyeceği bir hayata sahip olmanın sınırındasın. | Open Subtitles | إنك على شفا الحصول على حياة معظم الناس لا يقدرون على تخيلها |
Birçok insanın başlamaya hayal bile edemeyeceği bir hayata sahip olmanın sınırındasın. | Open Subtitles | إنك على شفا الحصول على حياة معظم الناس لا يقدرون على تخيلها |
Burada üç tane mükemmel şekilde hayal edilebilen fiziksel nesnemiz var, hepimizin üç boyutlu bir dünyadaki yaşam ile ilişkilendirebileceğimiz bir şey. | TED | لدينا هنا ثلاثة أشياء مادية يمكن تخيلها ويمكننا جميعا ربطها بالعالم ثلاثي الأبعاد |
Fark ettim ki, bilimde ve bilimin tüm uygulamalarında hayati önem taşıyan şey teknik yetenek değil, önemli olan hayal gücü, tüm uygulamalarında. | TED | لقد اكتشفت أنه في العلوم وكل تطبيقاتها، ما يهم ليس هو القدرة التقنية، بل هو تخيلها بكل تطبيقاتها. |
Bu çocuklara toplumlarını yeniden gözden geçirmeyi öğretti böylece bunun gibi yerlerde yetişirken onu böyle hayal edebilirler. | TED | يعلّم الطلّاب إعادة النظر في مجتمعاتهم، حتى عندما يكبرون في أماكن مثل هذه، بإمكانهم تخيلها هكذا. |
Bu, sık sık söylenir fakat gerçekten kavramak ve özümsemek zordur. Çünkü tam da bu 'gitmiş olma' düşüncesi hayal etmesi güç bir şeydir. | TED | الآن هذه العبارة غالبًا يتم الإستدلال بها لكن يصعب فهمها وتطبيقها بصورة شخصية لأن فكرة الفناء هي فكرة يصعب تخيلها. |
Makineleri sadece zekaları için kullanmıyor, aynı zamanda hayal bile edemeyeceğimiz bir şekilde onlarla iş birliği yapıyoruz. | TED | لن يقتصر استخدامنا للحواسيب لأجل ذكائها بل سوف نتعاون معها بطرق لا يمكننا حتى تخيلها |
Peki, siber savaşın gelişmekte olan tanımına dair ne gibi varsayımsal fakat makul senaryoları hayal edebiliyorsunuz? Bu faaliyetleri engellemek için uluslararası bir yasal çerçeveyi nasıl tasarlayabilirsiniz? | TED | لذا ما هي السيناريوهات الإفتراضية ولكن ممكنة الحدوث التي يمكنك تخيلها والتي تقع تحت المفهوم المتانمي للحرب الالكترونية، وكيف يمكنك تصميم إطار قانوني دولي لمنع هذه الأنشطة؟ |
hayal edilebilir en kötü kölelik sorunları bununla ilgili. | TED | وأسوء قضايا العبودية التي يمكن تخيلها لها علاقة بها أيضا. |
Bu biraz şaşırtıcı, fakat birkaç çalışma, fiziksel bir eylem bir kez yapıldığında, yalnızca hayal edilerek pekişebileceğini öne sürüyor. | TED | من المدهش بعض الشيء أن عدداً من الدراسات تشير إلى أنه بمجرد القيام بحركة بدنية، يمكن تحسينها فقط عن طريق تخيلها. |
Her ikisi de tüm bağlarımızın hayali olduğunu ve yeniden canlandırılabileceğini hatırlatarak hayal gücüne hayat veriyor. | TED | كلاهما يجلبان الخيال إلى الحياة بطرق تذكرنا بأن كل روابطنا في النهاية تم تخيلها وبالإمكان إعادة تخيُلها. |
İçimden bir ses Willie'nin herhangi bir zamanda tahmin bile edemeyeceğimiz bir şekilde geri gelip bizi öldüreceğini söylüyor. | Open Subtitles | شئ ما يخبرني بأن ويلي مازال هناك ..وبأنه يمكن أن يرجع بأي وقت وبأي شكل، ويقتلنا بطرق لانستطيع تخيلها |
Dinç bir şekilde savunduğun topraklarını düşün, oralara benim egemen olacağımı. | Open Subtitles | أعتبر الأراضي الجميلة التي تدافع عنها بشدة. تخيلها أنها تحولت الى رمادِ بقدرتي. |
Büroma geldi ve aklına gelebilecek en garip fantezileri anlattı. Hırsızlıkla suçlanıyordu. | Open Subtitles | كان يجلس في مكتبي ويتلفظ بأقبح الألفاظ الممكن تخيلها. |
aklınıza gelebilecek her şeyin eğitimini verdik. | TED | كان لدينا جميع أنواع التدريب التي يمكنكم تخيلها. |
Marcus Antonius'a içten teşekkürlerimi sunarım, kendisi çok cömert davranarak beni, akla gelebilecek en ümit verici konuyla ödüllendirdi. | Open Subtitles | , أنا أقدم أخلص الشكر لمارك أنتوني و الذي قدم لي بكرم . بأكثر المواضيع الواعدة التى يمكن تخيلها |
Düşünebileceğin en saygılı şekilde. Sadece... | Open Subtitles | ..انى فقط اسألك بطريقه محترمه لا يمكنكِ تخيلها.. |