| Burada alkol tüketiminde sınırlama olduğunun farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | تدرك أن هناك قيود على أستهلاك الكحول بهذة المحطة |
| Başka bir kadınla seks yapmanın sana iyi geleceği önerisinin dünyanın en ahmakça şeyi olduğunun farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | أنت تدرك أن إقتراح ممارسة الجنس مع نساء أخريات كان شيء غبي بشكل لا يمكن نسيانه |
| Gus, bu torbanın DNA'larımızla dolu sahipsiz bir hazine olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | غاس انت تدرك أن كيس القمامة هو كنز من الحمض النووي لدينا؟ |
| Öğle değil akşam yemeğine davetli olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتَ تدرك أن الدعوة كانت للعشاء وليسَ الغداء ،، صحيح؟ |
| Bence iyi bir gösterisi olduğunu biliyor. | Open Subtitles | أظن أنها تدرك أن لديها فقرة جيدة واحدة من أفضل الفقرات |
| Mesela, "Elindekinin bir silah olmadığının farkındasın, değil mi?" gibi. | Open Subtitles | مثل : أنتَ تدرك أن هذا ليس مسدساً، صحيح ؟ |
| Sende oluşan tepkimenin tamamen anomali olduğunu... anlamak zorundasın. | Open Subtitles | يجب أن تدرك أن رد الفعل الذي تعاني منه هو شيء شاذ تماماً |
| Dünyadaki her şeyin düzeni olduğunu fark etmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تدرك أن الأشياء لها نظام في هذا العالم |
| Dinle, oğlum her geçen saniye 70 santimetre suyun kapaklardan aktığını farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدرك أن كل ثانية 70 سنتيمتر مِنْ الماءِ هَلْ ضائع على ذلك؟ |
| Kan ve nefesin, görkemine güç katmak için değişim geçiren yegâne şeyler olduğunu anlaman gerek. | Open Subtitles | عليك أن تدرك أن الدم والأنفاس ما هي إلا عوامل في طور التغيير تمد تألقك بالطاقة |
| Fakat bunları farklı bir yönden görünce bu ikisinin aslında bağlantılı olduğunun farkına varıyorsunuz. | TED | لكن بمجرد رؤيتكم لها بطريقة حديثة، تدرك أن كلٌ من هذه الأشياء بالفعل متصلة. |
| Bunun hayatında dokunduğun en değerli obje olduğunun farkındasın değil mi? | Open Subtitles | انك تدرك أن هذا اثمن شئ من صنع الانسان لمسته |
| Sabbatino biraderlerin burada olduğunun farkındasın değil mi? İkisinin de. | Open Subtitles | أنت تدرك أن الأخوين ساباتينو كلاهما هنا؟ أعرف. |
| - Çocuk pornosunun yasadışı olduğunun farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | هل تدرك أن أفلام الأطفال الإباحية محظورة قانوناً؟ الفيلم بأكمله زائف. |
| Lordun, bu ülkede Nazilerin en değerli piyonu olduğunun ve bunun tek sebebinin iyi ve dürüst olması olduğunun farkında değil misin? | Open Subtitles | و أرجو أن تدرك أن اللورد كان أكبر عون للنازيين في هذا البلد لأنه نبيل و شريف |
| Bunun sadece pornolarda olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | أنت تدرك أن هذا يحدث في الأفلام الإباحية فحسب |
| Banketlerin sadece acil durumlar için olduğunun farkında mısınız? | Open Subtitles | هل تدرك أن الطريق الجانبي مخصص فقط لحالات الطوارئ؟ |
| Dün gecenin şaka olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تدرك أن ما حدث بالأمس كان دعابة، أليس كذلك ؟ |
| Serena'yla ayrılmamızın tüm nedeninin çok sır tutması olduğunu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت تدرك أن السبب الرئيسي لانفصالي عن سرينا لأنها كانت تخبي العديد من الاسرار |
| Şimdiden iki kocadan nafaka alan sınıf arkadaşlarım olduğunu biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تدرك أن لدي زملاء الحصول على النفقة من اثنين من الأزواج السابقين؟ |
| Buranın gerçek bir okul olmadığının farkındasın, değil mi hayatım? | Open Subtitles | حسناً ، أنت تدرك أن هذه ليس مدرسة حقيقية ، أليس كذلك يا عزيزي ؟ |
| Sanırım dünya üzerinde geçerli olan en önemli şeyin para değil güven olduğunu anlamak için önce ihanete uğramak gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر يتطلب الخيانة قبل أن تدرك أن العملة الحقيقية في هذا العالم ليست المال إنها الثقة |
| Tek çıkış yolunun bir kurşun olduğunu fark ettiğin o korkunç anın anısı hâlâ capcanlı. | Open Subtitles | ولدي ذاكرة واضحة للحظة مريعة حيث تدرك أن مخرجك الوحيد هو الرصاص |
| Onun cesede dokunmasına izin vererek bulduklarımızı tehlikeye attığının farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدرك أن إذا سمحت لها بلمس الجثة، أنت تفضح نتائجنا؟ |
| Beyninde, dedenden sana geçen ve bu şekilde davranmana sebep olan bir hastalık olduğunu anlaman gerekiyor, tamam mı? | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى أن تدرك أن لديك شيء في دماغك. بطريقة ما ورثتهُ من جدكَ تجعلك تتصرف بهذه الطريقة، حسناً؟ |
| Zamanla bunun sadece iş olduğunun farkına varacaksın. | Open Subtitles | في النهاية , سوف تدرك أن كل هذا مجرد عمل |