Bunu yapmasına izin vermeyin. Ne bilmek istiyorsanız söyleyeceğim! | Open Subtitles | لا تدعوه يأخذنى سأقول لكم ما تريدون معرفته |
Onun iblis kardeşlerine katılmasına izin vermemelisin. | Open Subtitles | يجب عليكم ألاّ تدعوه ينضم إلى إخوانه الشياطين |
İçinden ekmek fırlayıp duruyor ve sen ona kızarmış ekmek diyorsun. | Open Subtitles | كلّ ما يخرج منها هو الخبز وما تزال تدعوه خبزاً محمّصاً |
En azından onu güzel bir akşam yemeğine davet edebilirsin. | Open Subtitles | أعتقد أن أقل شئ يمكنك فعله أن تدعوه على عشاء جيد حقيقى |
Benim gibi, insanlardan nefret eden biri bile mutluluk şansını yakalıyorsa adına evlilik dediğin o kaybedenler arazisi bayağı ıssız olacak demektir. | Open Subtitles | وحتّى لو كان شخص بغيض مثلي يملك فرصة للسعادة فستكون منعزلة تماماً وسط مستودع الفشل الذي تدعوه زواجاً |
Buna ne diyorsunuz bilmiyorum ama, lanet yani bunlar bir şekilde açıklanmalı. | Open Subtitles | وهذا لا أعلم ما تدعوه لعنة أقصد لابد من وجود طريقة استطيع |
Hadi. Tamam. Gelen olursa, tabuta bakmalarına izin vermeyin. | Open Subtitles | إذا ما قدم أحدهم إلى هُنا لا تدعوه ينظر إلى داخل التابوت هل فهمتما؟ |
İzin verin sizi ağaçlarla kaplı bu caddede evim diyebileceğiniz bu harika aile eviyle tanıştırmama izin verin. | Open Subtitles | دعني اقدم اليك منزل العائلة على هذا الشارع الجميل والذي يجب ان تدعوه منزلك |
İzin verin sizi ağaçlarla kaplı bu caddede evim diyebileceğiniz bu harika aile eviyle tanıştırmama izin verin. | Open Subtitles | دعني اقدم اليك منزل العائلة على هذا الشارع الجميل والذي يجب ان تدعوه منزلك |
İzin verin sizi ağaçlarla kaplı bu caddede evim diyebileceğiniz bu harika aile eviyle tanıştırmama izin verin. | Open Subtitles | دعني اقدم اليك منزل العائلة على هذا الشارع الجميل والذي يجب ان تدعوه منزلك |
İzin verin sizin ve aileniz için harika bir yuva olacak bu bahçeli evle tanıştırayım. Bu ev sizin olabilir. | Open Subtitles | دعني اقدم اليك منزل العائلة على هذا الشارع الجميل والذي يجب ان تدعوه منزلك |
Sen kime serseri diyorsun, arkadaş? | Open Subtitles | في الشارع مع هذان المتشردين من تدعوه بالمتشرد, بال؟ |
Sen kime "göçmen" diyorsun be? Boş kafalı beyaz! | Open Subtitles | ، من الذى تدعوه بالمكسيكى يا قطعة من الخبز الأبيض ؟ |
"Schuckert," dedim kendi kendime, "Schuckert, onu, tüm anlaşma yapıldıktan sonra davet edersin, ve muhtemelen kendi yemeğinin parasını kendi öder." Haklı mıyım? | Open Subtitles | و قد قلت لنفسي : يا شوكارت لماذا لا تدعوه مرة الى مكان ما و سيكون كل شيء في جيبك |
Kostümlerin yarısını o yaptı. Nasıl onu davet etmezsin? | Open Subtitles | لقد قام بخياطة نصف الأزياء كيف يمكنك ألا تدعوه ؟ |
Benim gibi, insanlardan nefret eden biri bile mutluluk şansını yakalıyorsa adına evlilik dediğin o kaybedenler arazisi bayağı ıssız olacak demektir. | Open Subtitles | فستكون منعزلة تماماً وسط مستودع الفشل الذي تدعوه زواجاً |
Ben öğretmenim nasıl diyorsunuz öğretmen değişimiyle geldim.. | Open Subtitles | أنا بالأصل معلمة , من النوع الذي يمكنك أن تدعوه معلمة بديلة |
Ona şeytan diyor, yardım için adeta inliyordu, ama bana pek kurtarılmak istiyormuş gibi gelmedi. | Open Subtitles | كانت تدعوه شيطاناً و تطلب النجدة ولكني لم أفهم لماذا تريد المساعدة |
Eğer kader dediğiniz bir treni durdurmak ve yolcularını kaçırmaksa evet. | Open Subtitles | هل هذا ما تدعوه بإيقافك لقطار وخطف ركابه؟ |
Hayır, iyi, ama ona "çocuk" deme. | Open Subtitles | لا , هو لطيف , لكن لا تدعوه بفتى |
- Ah bu arada... Sen kime zenci dedin! | Open Subtitles | أجل بالطبع من الذى تدعوه بالزنجى؟ |
Hayır. Babam ona kalpsiz dediği zaman kusur bulmuş oldu. | Open Subtitles | لا عندما تدعوه وغد عديم الرحمه , فهذه اهانه |
Ofiste kilitli bıraktığımız hurdaya gemi diyorsan. | Open Subtitles | اذا كان هذا ما تدعوه بهراء الفضاء لدينا مركبتك مصادرة. |
(Kahkaha) Huysuz olmasına rağmen, onunla yaşayan ve ona bakan yeğeni ona ''hazinem'' anlamına gelen ''Il Tesoro'' diyordu. | TED | (ضحك) لكن على الرغم من كونه سريع الغضب، ابنة أخيه التي عاشت معه ورعته تدعوه "إيل تيسورو"، "كنزي". |
Ne diyordun ona? | Open Subtitles | ماذا تدعوه ؟ ... |
İki yıl, bir çocuk için yuva diyebileceği güvenli bir yerden mahrum olamayacağı kadar uzun bir süre. | Open Subtitles | عامان فترة طويلة على طفلة لتكون بلا مكان آمن تدعوه منزلاً |
Neden onu rahat bırakmıyorsunuz? | Open Subtitles | نريدكم أيها الناس أن تدعوه و شأنه فحسب |