| Yalnızca onları bahçede tut ve sokakta bisiklete binmelerine izin verme. | Open Subtitles | فقط ضعيهم في الفناء الخلفي ولا تدعيهم يركبون دراجاتهم في الشارع |
| Çocukların koşuşturmalarına izin verme. | Open Subtitles | ساندرا اسدى لى معروفا و راقبى الأطفال لا تدعيهم يتصرفون بهمجية |
| Seni ezmelerine izin verme. Kontrolün kimde olduğunu göster onlara. | Open Subtitles | لا تدعيهم يتصرفون هكذا أظهري أنكِ أقوى منهم |
| Şimdi, ne yaparsan yap, güçlü ol. Onları korkutmak izin vermeyin. | Open Subtitles | الآن ، سواء ما فعلت فكوني قوية لا تدعيهم يخوّفوك |
| Orada öylece durup, tokat atmasına neden müsaade ettin? | Open Subtitles | لقد فعلوا ذلك ، ولكن لن تدعيهم يرهبونكِ؟ |
| Bazen onun gibi insanlarla karşılaşırsın, Onların seni aşağılamasına izin verme. | Open Subtitles | أحيانآ تقابلين أشخاص مثله لكن لا تدعيهم ينالوا منكِ |
| Bazen öyle insanlarla karşılaşırsın ama moralini bozmalarına izin verme. | Open Subtitles | أحياناً تقابلين أشخاص مثله لكن لا تدعيهم ينالوا منكِ |
| Seni becermelerine izin ver. Seni tekrar becermelerine izin verme. | Open Subtitles | دعيهم يخدعونك ولكن لا تدعيهم يخدعونك للأبد |
| Seni üzmelerine izin verme, küçük kız. Ben de burada harcanıyorum. | Open Subtitles | لا تدعيهم يثبطوا معنوياتك يا حبيبتي، فهذا المكان لا يستحق تواجدي به أيضاً |
| onlara asla gitmemelisin demiyorum sadece senden yararlanmalarına izin verme. | Open Subtitles | أنا لا أمنعك من الذهاب إليهم كليةً. ولكن لا تدعيهم يستغلونكِ ، عزيزتي. نحن نساء نبيلات الآن. |
| Seni sarhoşken görmelerine izin verme ve uslu ol. | Open Subtitles | لذا لا تدعيهم يروا أنكِ ثملة تماماً وستكوني بخير |
| Niye böyle bir şey yapsınlar bilmiyorum ama denerlerse de onlara izin verme. | Open Subtitles | لا أعلم لما قد يقوموا بذلك ولكن إن حاولوا, لا تدعيهم, أبداً |
| Sakın resmimi bodruma, o rezil Rus cadının yanına asmalarına izin verme. | Open Subtitles | لا تدعيهم يضعوني في القبو مع تلك الساحرة الروسية |
| Baksana. Orada ne olursa olsun seni üzmelerine izin verme. | Open Subtitles | أتعلمين، إن مهما يحدث هناك لا تدعيهم يتمكنوا منكِ. |
| Fazla yaklaşmalarına izin verme, yoksa ya tekmeyi yersin ya da uzaklaştırılırsın. | Open Subtitles | لا تدعيهم يقتربون منكِ كثيرًا لأنّه إمّا أن يقوموا بطردكِ أو سيتمّ أخذكِ بعيدًا. |
| Gözünü korkutmalarına izin verme, ufaklık. | Open Subtitles | لا تدعيهم يوترونك ايتها الطفله |
| - Canımı almalarına izin vermeyin. - Her şey yolunda Dr. Jenkins. | Open Subtitles | لا تدعيهم يأخذون روحي - كل شيء على ما يرام ايها الطبيب"جنكينز"ّ- |
| Ne olursa olsun yangının sönmesine izin vermeyin. | Open Subtitles | مهما تفعلين فلا تدعيهم يخمدون النار |
| - Hayır, ağlamalarına izin vermelisin. - Yapamıyorum! | Open Subtitles | كلا , يجب عليكِ أن تدعيهم يبكون لا أستطيع |
| Elbette, size Vicky demelerine izin vermiyorsunuzdur. | Open Subtitles | بالتأكيد إنك لا تدعيهم "يدعونك "فيكي |