Düğün günümde size çok daha güzel bir hediye verebileceğime eminim. | Open Subtitles | لكن يجدر بي أن أعطيك تذكاراً أفضل من هذا بكثير في يوم زفافي |
Ve ona ilgimi göstermek için küçük bir hediye vermek isterim. | Open Subtitles | ويسعدنى أن أقدم لها تذكاراً صغيراً تعبيراً عن مودتى |
Neredeydi? Hiçbir şey hatırlamıyor ama şanslıyız ki gezisinden bir hediye getirmiş. | Open Subtitles | لا تذكر أي شيء عن ذلك، لكنها تركت تذكاراً من رحلتها لحسن الحظ |
Bu arada, beni hatırlaman için sana küçük bir hatıra bıraktım. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، لقد تركت لك تذكاراً صغيراً حتى تتذكّرني به |
Sadece birlikteliklerinin hatırına ona bir hatıra, bir anı olması için böyle şeyler verebilir. | Open Subtitles | إنه يعترف فقط بحقيقة أن العلاقة أخذت مجراها بإهداءها تذكاراً تذكاراً لكل أوقاتهما معاً |
Ama ben hakkınızda bir şeyler biliyorum. Ve yuvanızı hatırlatacak bir şey getirdim. | Open Subtitles | لكنني أعرف عنك وأحضرت لك تذكاراً من الوطن. |
- Kusura bakma, Po. - Sana hatıralık bir şeyler getiririz. | Open Subtitles | آسف يا صاح سأحضر لك تذكاراً |
Hemşire Roberts'ın yeğeni, Onbaşı Roberts'dan bir hediye olarak düşünün. | Open Subtitles | اعتبروا هذا تذكاراً من ابن أخ الممرضة (روبرتس) العريف (روبرتس) |
Al, kabul edersen sana bir hediye vereyim. | Open Subtitles | أستطيع إهداءك تذكاراً إن أحببت |
Ve bir avcı olarak onun kolyesini aldın, hediye olarak. | Open Subtitles | وبكونك إنساناً مُفترساً بطبيعتك، فقد أخذت تذكاراً... |
Troy Dyer, sana bir hediye getirdim. | Open Subtitles | تروى داير ،جلبت لك تذكاراً |
Bir hediye olarak kabul et. | Open Subtitles | سمي ذلك تذكاراً |
Bu tüfek belki de güzel bir hatıra. | Open Subtitles | ربما تشكل تلك البندقية تذكاراً لطيفاً |
Hoş bir hatıra olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | فكرت انها قد تكون تذكاراً رائعاً |
Aç değildim bu yüzden bir hatıra satın alayım dedim. | Open Subtitles | لم اكن جائعة لذلك اشتريت تذكاراً |
Başka bir hatıra daha ister misin? | Open Subtitles | أتريدين تذكاراً آخراً؟ |
Başkan Palmer'dan Aaron Pierce'a bir hatıra bırakmak için... geldiğini söyledi. | Open Subtitles | (لقد قال أن لديه تذكاراً من (ديفيد بالمر (اراد أن يسلمه إلى (أرون بيرس |
Harika bir anı olacaktır. | Open Subtitles | يمكن لها أن تكون تذكاراً رائعاً. |
"Lütfen" dediğin için, sana bir anı yollayacağım. | Open Subtitles | "حسناً، بما أنكِ قلتِ "أرجوك سوف أرسل لكِ تذكاراً |
Agrabah'ı hayal kırıklığına uğrattığımı hatırlatacak bir şey verdi. | Open Subtitles | الأمنية أعطتني تذكاراً عن كيفيّة خذلاني لـ"آجرباه" |
Eski dostun Stewie, çıkarken kendine hatıralık bir şeyler aldı. | Open Subtitles | ستوي)، قد أخذ) تذكاراً صغيراً عند خروجه |