İşim, insanların hatırlamak istedikleri... şeyleri hatırlamalarına yardım etmek Fletcher. | Open Subtitles | عملى مساعدة الناس على تذكّر ما يرغبون فى تذكّره فليتشير |
Evsiz bir adam neyi hatırlamak için tutup da bileğine kırmızı kurdele bağlar ki? | Open Subtitles | مالذي يريد المشرّد تذكّره من خلال ربطه شريطا أحمر حول معصمه ؟ |
Ve bu onun hatırladığı Tek şey. | Open Subtitles | وكان ذلك جلّ ما بإستطاعتها تذكّره. |
Amber'ın tek hatırladığı bir çeşit bilimle alakalı bir şey olduğu. | Open Subtitles | جلّ ما كان بإمكان (آمبر) تذكّره هُو أنّه أمر يخصّ العلوم. |
Anımsanması gereken bir şeyleri toparlıyordu. | Open Subtitles | الشيء الذي كان يملكه... هو الشيء الذي يجب تذكّره. |
Gördüğüm rüyayı ne yapsam hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | .والحلم الذّي أراه، دائماً لا أستطيع تذكّره |
Ama hatırlamak yine de içimi acıtıyor. | Open Subtitles | ولكن, اشعر بألم فى بطنى عند تذكّره |
Ya onu hatırlamak için yeterli olmazsa? | Open Subtitles | ماذا لو أن تذكّره ليس كافيًا؟ |
Evet, son hatırladığı, Val'ın gezegende öldüğüydü. | Open Subtitles | نعم، آخر ما تذكّره هو موت (فال) على الكوكب |
Anımsanması gereken bir şeyleri toparlıyordu. | Open Subtitles | ذلك الشيء الذي كان يحمله... هو الشيء الذي يجب تذكّره. |
Yüzünü hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تذكّره |