"تذهب إلى هناك" - Traduction Arabe en Turc

    • Oraya gidip
        
    • oraya gitmek
        
    • Oraya girme
        
    • gitmedin
        
    • Sahaya çıkıp
        
    • oraya gitmiyor
        
    • oraya gitme
        
    Sakın Oraya gidip vicdan yapmaya falan başlama olur mu? Open Subtitles لا تذهب إلى هناك وتبدأ بأظهار مشاكل تأنيب الضمير، إتفقنا؟
    Oraya gidip ilk gördüğün zenciyi alıp getirdin mi, Bill? Open Subtitles ماذا, تذهب إلى هناك, و تختار أول فتى أسود تراه؟
    Tatlım, neden Oraya gidip bize oynayacak bir oyun getirmiyorsun? Open Subtitles عزيزي، لمَ لا تذهب إلى هناك وتأتي لنا بلعبة نلعبها؟
    oraya gitmek zorunda değilsin, robotla bu işi halledebiliriz. Open Subtitles ليس عليك أن تذهب إلى هناك لدينا الريبوت هنا لنصف الطريق
    Eğer herkesin sana bağırmasını istemiyorsan Oraya girme. Open Subtitles لا تذهب إلى هناك إلا إذا كنت نريد من الجميع أن يصرخ عليك
    Oraya hiç gitmedin ve orada bitlerin olduğunu sanıyorsun. Open Subtitles لم تذهب إلى هناك قط وتعتقد أن لديهم براغيث
    Sahaya çıkıp, kendinizi maça verip, oynarsınız. Çünkü sizin takımınızdır. Open Subtitles تذهب إلى هناك و ترتدي زيك و تلعب لأنه فريقك
    Görünmeden bir yere gitmem lazım, ve taksiler oraya gitmiyor. Open Subtitles عليّ الذهاب إلى مكان ما لا يمكن رؤيتي به وسيارات الأجرة لا تذهب إلى هناك
    David, neden Oraya gidip üç bayanı bizim masaya davet etmiyorsun? Open Subtitles ديفيد"، لماذا لا تذهب إلى هناك" وتدْعو السيداتَ الثلاث إلى منضدتَنا؟
    Oraya gidip hakkında bilgi toplamanı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تذهب إلى هناك و أن تجمع معلومات عنه
    Oraya gidip, kıstırılmış müfrezeyi kurtarmanızı istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تذهب إلى هناك وأن تنقذ تلك الفصيلة المتفككة.
    Oraya gidip, uçaktan inivereceksin. Nasıl bir yer olduğunu nereden bileceksin? Open Subtitles تذهب إلى هناك و تصعد إلى الطائرة كيف ستعرف إلى أين ستذهب
    Oraya gidip silahını ve telsizini almanı istiyorum. Open Subtitles اريدك أن تذهب إلى هناك وأعطني سلاحه وجهازه اللاسلكي
    Bu yüzden Oraya gidip paraları alman için sana ihtiyacım var. Open Subtitles و لهذا أحتاجك أن تذهب إلى هناك و تحضرها لي
    Sana, özellikle Oraya gidip bu işe burnunu sokma demiştim. Open Subtitles أخبرتك بشكل مُحدّد جداً ألا تذهب إلى هناك وتشحر أنفك فيما لا يعنيك
    Bazen oraya gitmek ve koltuğuna oturduğuna emin olmak iyidir ve ondan sonra da tuvalete gitmek. Open Subtitles أحياناً من الأفضل أن تذهب إلى هناك وتتأكد من مقعدك... ومن ثم تذهب إلى الحمّام...
    oraya gitmek istemezsin. Open Subtitles . لا تريدُ أن تذهب إلى هناك
    Hayır, hayır dostum. Oraya girme. Open Subtitles لا , لا , لا , صاح , لا تذهب إلى هناك
    Sana Oraya girme dediler, Garrett! Open Subtitles لقد أخبروك ألا تذهب إلى هناك يا جاريت
    Neden oraya gitmedin? Open Subtitles لماذا لم تذهب إلى هناك ؟
    Sahaya çıkıp, kendinizi maça verip, oynarsınız. Çünkü sizin takımınızdır. Open Subtitles تذهب إلى هناك و ترتدي زيك و تلعب لأنه فريقك
    - O artık oraya gitmiyor. Open Subtitles إنها لن تذهب إلى هناك حقا ؟
    Bekle, bekle, oraya gitme, seni görürler. Onların tarafında mısın, benim tarafımda mı? Open Subtitles انتظر , انتظر , لا تذهب إلى هناك , سوف يروك إلا إذا , انتظر , هل أنت معهم أم معي ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus