"تربيته" - Traduction Arabe en Turc

• büyütmek
• büyütmüş
• yetiştirme
• büyütemedim
• yetiştirilmiş
• yetiştirilecek

Onu ben büyütmek istiyorum ve önceden de bunun mümkün olduğunu düşünmüyordum,
أنا أرغب في تربيته و لم أظن أن ذلك ممكن من قبل

Ve seni garanti ederim o çocuğu büyütmek hayatının tekil eğlencesi olacak.
ويمكننى أن أعدك أن تربيته ستكوت تجربة فريدة فى حياتك.

O eğitim kampındayken kanserden ölen annesi onu tek başına büyütmüş.
تم تربيته على يد أمه التي ماتت بالسرطان بينما كان في معسكر التدريبات

Ben çok küçükken ayrı düştük ve beni yetiştirme şekline anlam verememiştim.
لقد كبرنا منفصلين عن بعضنا عندما كنت صغيراً جداً و... لم أفهم أبداً طريقته في تربيته لي...

Üzgünüm. Onu kendim büyütemedim.
آسفه لم أتمكن من تربيته بمفردي

Organik yetiştirilmiş.
هذا صحي أكثر هذا تمت تربيته بطريقة عضوية

Bir hayatı olacak, bize benzeyecek, yabancılar tarafından yetiştirilecek.
يعيش حياته, ويشبهنا تتم تربيته عن طريق الغرباء ؟

Tek başına büyütmek zor olmalı.
لا بدّ أن يكون من الصعب تربيته لوحدك.

Onu tek başım a büyütmek istemiyorum.
لا اريد تربيته لوحدي

Ama onu anneniz büyütmüş.
ولكن أمك ساعدت في تربيته

- Küçük Hank'in tüfeği var ama. - Küçük Hank'i kurtlar büyütmüş de ondan.
بحوزته بندقية هانك) الصغير تمت تربيته عن طريق الذئاب)

Josephine'in ölümünü duyunca çok şaşırdı ama sizi yetiştirme fikrine bayıldı.
وصُدم بمعرفة موت "جوزفين"، لكنه سُرّ للغاية باحتمال تربيته لكم.

Ne, bizi yetiştirme şekli mi?
أتقصد بطريقة تربيته لنا؟

Sadece onu yetiştirme konusunda ne yaptığımı biliyor gibiyim.
أحاول أن أحسن تربيته.

Ben yetemedim. Kendi başıma büyütemedim.
و لم استطع تربيته بمفردى...

Anneannesi tarafından yetiştirilmiş yarı siyah yarı beyaz Amerikalı biri.
امريكي نصف افريقي والذي تم تربيته من قبل جدته

Beyni sikilmiş meth müptelası bir anne tarafından yetiştirilmiş bir oğlansın.
أنت فتى تمّ تربيته بامرأة مدمنة على الميث

Doğduğu andan itibaren fahişeler tarafından yetiştirilmiş ve nihayet sekiz yaşına geldiğinde babasıyla tanışmıştı.
لقد تمت تربيته من قـبل المحضيـات منذ ولادته واخيراً قـابل والده عندما بـلغ الثـامنة من العمر

Borias'ın oğlu... benim kendi oğlummuş gibi yetiştirilecek.
ابن (بورياس) سيتم تربيته كما لو كان ابني