"تركه" - Traduction Arabe en Turc

    • bıraktığı
        
    • izin
        
    • bıraktı
        
    • bırakamayız
        
    • bırakmış
        
    • bırakamam
        
    • terk
        
    • bırakmak
        
    • bırakamadım
        
    • bırakıp
        
    • bırakmıştı
        
    • kalan
        
    • bırakabilirsin
        
    • bırakmaya
        
    • bırak
        
    Eğer şefinin buraya sabahtan gelmesini istiyorsan ve ofisini bıraktığı gibi dağınık bulursun, Open Subtitles لذا إن أردت أن يأتي قائدك صباحاً ويرى مكتبه غير مرتب كما تركه
    Yaptığın en harika şey bu, dostum. Hayır, Bunun olmasına izin veremem. Open Subtitles ـ إنه أعظم شيء فعلته على الإطلاق ـ لا أستطيع تركه يحدث
    Yani, burayı bana bıraktı. Belli ki burası bana kalsın istiyordu. Open Subtitles ،أعني، أنه تركه لي ومن الواضح أنه أراد لي أن أتملكه
    - Onu bırakamayız. - Belki de onları engellemek için buradasındır. Open Subtitles ـ لا يمكننا تركه هنا ـ لقد أتينا الى هنا لإيقاف انتشارهم
    Saldıran kişiyi görmemiş ama cep telefonunu torpido gözünde bırakmış. Open Subtitles لم يرى من الذي دفعه ولكن هاتفه تركه في التابلوه
    Ama oğlum burada. Onu bırakamam. Open Subtitles لا يمكنني تركه ألا تعتقدين ان هناك حلا ما؟
    18'nde hamile kaldı, evlendi ve düşük yaptı... çünkü muhtemelen kocası onu dövüyordu... fakat hala kocasını terk edemiyor. Open Subtitles حملت منه في الثامنة عشر من عمرها تزوجته ثم أًجهضت ربما بسبب ضربه لها و مازالت لا تستطيع تركه
    Paramı doğal olmayana yatırıyorum. Kadimlerin arkalarında bıraktığı bir silah gibi mi? Open Subtitles أراهن أنها ليست ظاهرة طبيعية سلاح من نوع ما تركه الإنشنتس ؟
    Kardeş olarak birbirinize yardımcı olmalı ve babanızın size bıraktığı yolda ustalaşmalısınız. Open Subtitles كأخوين، يجبُ عليكما مساعدة بعضكما البعض وإتقان الدرب الذي تركه والدكما لكما.
    Sev ya da sevme, bana bıraktığı tek miras o. Open Subtitles يعجبني أم لا هذا هو الإرث الوحيد الذي تركه لي
    Eğer konuşmalarında Tippin, araştırmadan vazgeçtiğini söylerse, bence, evet, yaşamasına izin vermeliyiz. Open Subtitles لو اتتضح أن تيبين ترك التحقيق حسنا,نعم أنا أفكر فى تركه يعيش
    Filmi senin belirleyeceğin şartlarda bitirmene izin vermesi karşılığında onunla kalacağıma söz verdim. Open Subtitles لا يُمكنني تركه فقد وعدته بالبقاء معه إذا ما تركك تنهي الفيلم بشروطك
    Hapishanenin, onu tekrar o mahkumların yanına koymasına izin veremeyiz. Open Subtitles لا نستطيع تركه ليعود إلى السجن مع بقية السجناء هناك
    Başka birisi gibi görünüyor biraz ha, dışarı bıraktı duygu? Open Subtitles يبدو بأن هنالك شخص اخر يشعر بأنه قد تم تركه
    Curtis bunu bana bıraktı ve Kara Rozet'e verirsem bir daha göremeyebilirim. Open Subtitles كورتيس تركه لي واذا اعطيته للشرطي الاسود ربما لن اراه مرة اخرى
    -Gidelim buradan. -Onları bu şeyle bırakamayız. Open Subtitles ـ لنخرج من هنا ـ لا يمكننا تركه مع هذه الأشياء
    -Hadi. Gidelim, hayatım. - Onu burada bırakamayız. Open Subtitles عيا بنا يجب ان نذهب نحن لا نستطيع تركه هنا
    İntihar gibi görünsün diye, o bırakmış olmalı. Open Subtitles لابد أنه تركه هناك ليبدو كما لو كان أنتحاراً
    Yapmam gereken şeyler açıkça evde dururken onu burada bırakamam. Open Subtitles لا يمكنني تركه هنا بينما كل الأمور اللازمة لمساعدته في المنزل
    Bazı geceler uyumaya çalışırken eğer terk edilirsem kalbimin ne kadar kırılacağını düşünüyorum. Open Subtitles تعلم ، أحيانـا حين أحـاول النوم في الليل أفكـر كم سيؤلمني تركه لي
    Çocuklarımıza veya torunlarımıza bırakmak istediğimiz mirası düşündüğümüzde bir adalet mirası bırakmayı düşünmeliyiz. TED وعندما نفكر في نوع الميراث الذي نريد تركه لأبنائنا أو أحفادنا، فكروا في ترك إرثٍ من العدالة.
    Dosyaları okumaya başladım sonra da bırakamadım. Open Subtitles وددتُ ذلك لكنّني بدأتُ بقراءةِ هذا الملفّ ولم أستطع تركه
    Açık bırakıp periyodik olarak ışığı hızlıca ve güvenlice engelleyecek bir şey kullanmak daha iyi bir seçenek. TED من الأفضل تركه مفتوحًا، واستخدام شيء آخر لمنع الضوء بصفة دورية على نحو يمكن الاعتماد عليه وسريع.
    Babam öldüğünde, bu evi kardeşimle bana bırakmıştı. Open Subtitles هذا البيت تركه والدي لي ولأخي عندما توفي
    Señor Arzediano ailemden kalan küçük toprak parçasından bahsediyor. Open Subtitles السيد أرثيديانو يتحدث عن إرث صغير تركه لي والداي
    Çok yaygara yaptığımı biliyorum ama silahla ilgili endişelenme.Onu burada bırakabilirsin. Open Subtitles أعلم أنني أثرت ضجة ، لكن لا تقلقي بشأن المسدس ، يمكنك تركه هنا
    Amigo kızlığı sevdiğini söylemiştin. Nefret ediyormuş, bırakmaya korkmuş. Open Subtitles قلت أنها كانت تحب التشجيع، لقد كرهته، لكنها خشيت تركه
    Babanı bırak, canım. Open Subtitles يجب عليك النزول يجب عليك تركه يذهب صغيرتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus