Ya yarın gel ya da bir daha gelmeye hiç Zahmet etme. | Open Subtitles | لذا ، أما أن تاتي غداً أو لا تزعج نفسك بالمجيء مجددً |
Zahmet etme, ben uğrar alırım. | Open Subtitles | لا تزعج نفسك , يمكننى المرور وأخذها بنفسى |
- Zahmet etmeseydin. Burada Dr. Freudstein diye biri yok. | Open Subtitles | حسنا؛ كان يجب أن لا تزعج نفسك لا يوجد قبر للدكتور فرودشتاين هنا |
Hazineler bile çalınsa, sen neden rahatsız olasın ki? | Open Subtitles | "لماذا يجب أن تزعج نفسك حول من أين نحصل على المال |
Hayır, rahatsız etmeyin. | Open Subtitles | لا تزعج نفسك. |
Tabii, bize bir tane almaya uğraşma. | Open Subtitles | نعم ,لا تزعج نفسك بالحصول على واحدٍ لنا. |
Ben sana anlatmalıydım. Oh, bana cehennemi yaşatırken neden dürüst olmaya Zahmet edesin ki? | Open Subtitles | لماذا تزعج نفسك بكونك صريحا معا في حين يمنكنك أن تجعلي حيات جحيما؟ |
Okumak için Zahmet etmeyecek misiniz? Haberim var. "Geri çekilmek yok". | Open Subtitles | يبدوانك لا تود أن تزعج نفسك و تقرأها لقد سمعت عن عدم التراجع |
Hiç yeni müşterimizden bahsetmeye Zahmet etme yerlilerle ilgili bir mesele için gelmiş. | Open Subtitles | لا تزعج نفسك بمحاولة إخباره عن زبوننا الجديد لديه مشاكل في مساعدة سكاننا الأصليين |
Arkadaşlarımla medeni bir şekilde oturamayacaksan bize katılmak için Zahmet etme. | Open Subtitles | اذا كنت لا تستطيع مجاملة اصدقائي على الأقل فلا تزعج نفسك بالانضمام الينا |
Her şey bitene kadar beni aramaya Zahmet etme. | Open Subtitles | لا تزعج نفسك للإتصال بي عندما ينتهي هذا الآمر |
- İşi kabul edersem sana çek gönderirim. - Zahmet etme. | Open Subtitles | سوف أرسل لك الشيك إذا قبلت الوظيفة لا تزعج نفسك |
Sakın Zahmet edip, arama. | Open Subtitles | وإذا كنت تحاول الاتصال علي, فلا تزعج نفسك |
Bak, buraya ne kadar kötü biri olduğumla ilgili bir ders vermeye geldiysen, Zahmet etme. | Open Subtitles | انظر، لو أنك جئت إلي لتلقي عليا محاضرة أخرى عن كوني إنسانة فظيعة، فلا تزعج نفسك |
Bir daha gizlice annene gidersen dönmeye hiç Zahmet etme. | Open Subtitles | إن تسللت إلى منزل والدتك مجدداً، لا تزعج نفسك بالعودة هُنا. |
Başka bir gezegende kolonist olmak için görev başvurusu yapıyor ve bana söylemeye bile Zahmet etmiyor musun? | Open Subtitles | تقدمت إلى مهمة لكي تكون مستعمر على كوكب آخر، و لم يكن بإمكانك أن تزعج نفسك و تخبرني؟ |
Eski akıl hocana geri dönmeye hiç Zahmet etmedin, değil mi? | Open Subtitles | لم تزعج نفسك للعودة إلى معلمك الكبير، صحيح؟ |
Ve, bizi arayan Jeb rahatsız etmeyin. | Open Subtitles | ولا تزعج نفسك بالبحث عنا . (جيب ) . |
Buraya tanık/kanıt değişimi için geldiysen hiç uğraşma. | Open Subtitles | إذا كنت هنا من أجل تبادل الأدوار والشاهدون لا تزعج نفسك |
Bu pinponcuyla neden uğraşıyorsun bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف لمَ تزعج نفسك برجل "كرة الطاولة" هذا |
Ama sırtında babanın cesedini getirmeyeceksen, Boşuna peşimizden gelme. | Open Subtitles | جون اذا لم تكن تحمل جثة اباك على ظهرك لا تزعج نفسك بالقدوم |
Otobüs şoförünün nöbet geçirdiğini gördün ve kenara çekmesini söyleme zahmetine katlanmadın mı? | Open Subtitles | يُظهِر المراحل الأوليّة للإصابة بنوبة صرع و لم تزعج نفسك بإخباره أن يتوقف؟ |