Biyologlar çok geniş alana yayılmış yüzlerce ton ağırlığında organizmalar buldular. | Open Subtitles | وجد الأحيائيون النماذج التي تتراوح العشرات الهكتارات التي تزن مئات الأطنان. |
Yaklışık 3 kilo ağırlığında, ki eğer kolumu buradan kaybetmiş olsaydım kolumla aynı ağırlıkta olurdu. | TED | إنها تزن حوالي سبع باوندات ، وذلك مايقارب وزن ذراعي إذا بُترت من هنا. |
Bilmiyorum hiç çalı yumağı tarttınız mı, ama pek ağır değildir. Yani, topladığımız şeylerin hacmini tahmin edebilirsiniz. | TED | لا أعلم إن كنتم قد وزنتم كومة عشب من قبل، لكنها لا تزن كثيرًا، فلكم أن تتخيلوا حجم المواد التي التقطناها. |
Sadece iki kilogram kadar ağırlığı var, ama kendi ağırlığının yarısı kadarını taşıyabiliyor. | TED | وهي تزن فقط حوالي 2 كيلو جرام، ولكنها يمكن أن تحمل نصف وزنها. |
44 yaşındasın, 1,80 boyundasın, 90 kilosun ve olağanüstü reflekslerin var. | Open Subtitles | أنت بطول 6 أقدام بعمر 44 سنة تزن 200 باوند ولديك ردّود أفعال إستثنائية |
Veya yarım kiloluk 1500 minik susamuru. Değil mi, Skipper? | Open Subtitles | أو 1500 صغيرة جدا تزن 1 باوند , صحيح سكيبر؟ |
Binlerce kilogram ağırlığında ve hiç bir şekilde çevik değiller. | TED | تزن الاف الباوندات, ولا تعتبر بأي حال خفيفة |
Altını bu özel fırına koyuyoruz... ..yaklaşık iki ton ağırlığında. | Open Subtitles | نشكل الذهب فى هذا الفرن الخاص إلى قوالب , سبائك تزن حوالى 2 طن |
$15 milyar 10,500 ton ağırlığında altın külçeleri. | Open Subtitles | سبائك ذهبية ب 15 مليار دولار تزن 10500 طن |
Üç ton ağırlığında ve dinamitle açılması imkansız. | Open Subtitles | التي تزن ثلاثة اطنان ولا يمكن فتحها بالديناميت |
Babamın 270 kiloluk kılıçbalığını söylerken, senin de o kadar ağır olduğunu kastetmemiştim. | Open Subtitles | عندما تكلمت عن السمكةالتى تزن 600 باوند لم أكن أعنى أن وزنك كذلك ؟ |
Bir köpeğim var, ondan daha ağır. | Open Subtitles | اللعنة .. أنا لدى كلب ، فى الوطن يزن أكثر كثيراً ، مما تزن هى |
İki katım olabilirsin, ama hiçbir şey tecrübeden daha ağır basamaz. | Open Subtitles | لعلك تزن أكثر منّي، لكن لا شيء يفوق الخبرة |
Bir tohumun ağırlığı yok gibidir ama bir ağaç çok ağırdır, değil mi? | TED | البذور لا تزن شئ تقريباً ، و الشجرة تزن الكثير، أليس كذلك؟ |
ağırlığı neredeyse yok, ısıyı anında dağıtıyor ve her türlü insan ve doğa gücüne dayanıklı. | Open Subtitles | أنها لا تزن شيأ تقريبآ و تقاوم الحرارة أنيآ و تقاوم تقريبآ أى قوى بشرية أو طبيعية |
İyi eğitimliydi, ağırlığı dört tonun üzerinde. | Open Subtitles | إنها مدربة بشكل جيد تزن أكثر من أربعة أطنان |
Bu da demek oluyor ki sen 80 kilosun! | Open Subtitles | هذا يعني أنك تزن 160 باوند |
Yapma, neredeyse 40 kilosun. | Open Subtitles | أوه, أرجوك, أنت تزن 80 باوند |
Yaklaşık 45 kiloluk bir kızın sakin adımlarla şu taraftan geldiğini ve sonra sıkıntı içinde şu tarafa doğru koştuğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني إخباركم أن فتاة تزن أقل من 100 رطل أتت من هذا الإتجاه تمشي في هدوء ثم ركضت في حالة فزع |
Göktaşının yerçekimi, uzay aracını kendine çeker ve zaten aracın da birkaç tonluk kütlesi vardır. | TED | تقوم جاذبية الكويكب بسحب المسبار، وللمسبار كتلة تزن بضعة أطنان. |
Daha etkileyici olanıysa ağırlıkları 20 tonun üzerinde olan bu mıknatısların yaklaşık 30 santimetre hareket etmiş olması. | TED | الآن هذا أكثر عجبا إذا علمتم أن المغنطيسات تزن أكثر من 20 طن وقد تحركوا قرابة القدم |
Aynı zamanda, tamamen dolu olan ambulans 4170 kg ağırlığındadır bunun için maksimum 44,498 newtonluk güç kullanman gerek. | Open Subtitles | وسيارة الإسعاف الممتلئة تزن حوالي 9200 باوند مما يعني أنَّ عليكِ إستعمال حد أقصى من القوة يساوي 44498 نيوتن.. |