"تساقط" - Traduction Arabe en Turc

    • dökülmesi
        
    • yağışı
        
    • dökülüyor
        
    • Yağan
        
    • yağdı
        
    • yağmadan
        
    • yağışında
        
    • düştü
        
    • yağana
        
    • dökülen
        
    • döküldü
        
    • yağıyor
        
    • yağdığı
        
    • yağdığında
        
    • dökülebilir
        
    Olabilecek yan etkiler; mide bulantısı, uykusuzluk, baş ağrısı kafa derisinin dökülmesi, bağırsak sancıları kabız, anüs yanması, anüs kaşınması anüs genişlemesi ve sersemlik. Open Subtitles الأعراض الجانبية المحتملة تشمل الغثيان والأرق و الصداع تساقط فروة الرأس، التشنج المعوي
    Kas, gelir, araba, ... çekici sevgililer, alkole olan tolerans, saç dökülmesi ve tabii ki cinsel organın büyüklüğü. Open Subtitles العضلات ــ الدخل ــ السيارات رفيقات جذابة ــ تحمل الكحول تساقط الشعر ــ و بالطبع الحجم
    Doğal çevrede buzulların olması için üç şart gerekiyor: Kar yağışı, soğukluk ve zaman. TED في الطبيعة، يحتاج نمو اﻷنهار الجليدية ثلاثة عوامل: تساقط الثلوج، الحرارات المنخفضة، والكثير من الوقت.
    Dişleri dökülüyor. Evet, buna alışkınım. Open Subtitles تساقط الأسنان، أجل أعدتُ على ذلك
    Yağmur yağınca, Yağan yağmur şerbet misali, insanın kalbini dürüstlük ve güzelliklerle dolu bir hayat geçirme arzusu ile doldururmuş. Open Subtitles وحين كان المطر ينهمر، تساقط رحيق عذب غمر القلب رغبةً في عيش الحياة في صدق وجمال.
    dedi. Cumartesi günü 2.000 kişi gelmişti, fakat yağmur yağdı. TED جعلت ألفين شخص يخرجون يوم السبت، لكن مع تساقط الأمطار.
    Bu yüzden Martin daha fazla kar yağmadan önce kontrollü bir şekilde çığ olşturmak zorunda. Open Subtitles لِذا على مارتن الآن أن يُحدِث إنهيارا ً ثلجيا ً مُسيَطرا ً عليه قبل تساقط ثلج أكثر
    Eğer çift ilk kar yağışında çıkmaya devam ediyorsa, mutlu olurlar. Open Subtitles إذا إلتقى إثنان في أول تساقط للثلج فسيصبحوا سعيدين
    Kızarıklıklar, saç dökülmesi, yatakta bir iki dirhem bile olsa? Open Subtitles طفح جلدي أو تساقط للشعر أو حتى خصل شعر تحت الوسادة؟
    Stres kaynaklı saç dökülmesi hastanın iradesiyle tedavi edilebilir. Open Subtitles تساقط الشعر من الإجهاد يمكن علاجة مع إرادة المريض
    Bunun olduğu odada bir saatten fazla kalmayın derdim çünkü saç dökülmesi görülebilir. Open Subtitles فقط كنت أقول لا تكوني في الغرفة معه لأكثر من ساعة، لأنّي أفكر بخطر تساقط الشعر.
    Bayanlar baylar, yoğun kar yağışı nedeniyle bütün uçuşlar iptal edildi. Open Subtitles بسبب تساقط الثلج الثقيل تم إلغاء جميع الرحلات
    Bayanlar baylar, yoğun kar yağışı nedeniyle bütün uçuşlar iptal edildi. Open Subtitles بسبب تساقط الثلج الثقيل تم إلغاء جميع الرحلات
    Aynı zamanda yoğun kar yağışı da bölgede ulaşımı zorlaştırıp elektrik kesintilerine yol açacak. Open Subtitles على الجانب الاخر تساقط الثلوج سيخلق حالة من الفوضى و انقطاع التيار الكهربى فى جميع انحاء المنطقة
    Dişleri dökülüyor. Evet, buna alışkınım. Open Subtitles تساقط الأسنان، أجل أعتدت على ذلك
    Üç gün durmaksızın Yağan kar üç ilginç hikayeye neden oldu. Open Subtitles لقد تساقط الثلج لثلاثة أيام متتالية والذي ادّى الى ثلاث قصص رائعة
    Üzerlerine bu nükleer serpintinin bir kısmı yağdı ve olan bitene dair bilgileri yoktu ayrıca çok uzaktaydılar. Open Subtitles وعندما تساقط عليهم بعض من هذا الغبار الذري في وقت لم يكن لديهم أيه معلومات عن ماهية ذلك
    Acele edersen kar yağmadan önce ulaşırsın. Open Subtitles إذا أسرعت ، ستفعلها قبل تساقط الجليد
    Öyleyse ilk kar yağışında Doldam caddesinde yürüyelim. Open Subtitles إذن لنتمشى في شارع دولدام أثناء أول تساقط للثلج
    İlk kar o gün düştü. Open Subtitles أول تساقط للثلج في ذاك اليوم
    İlk kar yağana kadar seninle kalmak istiyorum. Open Subtitles اتمنى ان ابقى معكَ حتى موعد تساقط الثلج الاول
    dökülen gerçek saçları saklamak için. Open Subtitles نعم، لإخفاء واقع تساقط كتل كبيرة من شعرهما الحقيقي
    Ve bunun aksine, ben kazayı duyduğumda tüm saçım döküldü. Open Subtitles بالمقلوب، لمّا سمعت عن الحادث تساقط شعري كلّه.
    Hiçbir şey yok. Çok kar yağıyor. Ama bunu bulduk. Open Subtitles لا شيء، تساقط الثليج كثيف للغاية، لكنّنا عثرنا على هذا
    Ben 11 yaşındayken, ilk kar yağdığı geceyi hatırlıyorum da, kar üzerinde yürüyorduk ve babam beni sırtına almıştı. Open Subtitles أتذكر عندما كنت فى الحادية عشرفى الليل تساقط الثلج للمره الأولى كنا نمشى على الثلج,حملنى أبى على ظهره.
    İlk kar yağdığında biriyle öpüşürsen onun sana geleceğini söylerler. Open Subtitles سمعت انه يتحقق ان قبلت احد اثناء تساقط قطرات الثلج
    İçinde bulunduğun ruh halini sakinleştirecek ama saçların dökülebilir öyle bir yan etkisi var. Open Subtitles أنه سيعدل من مزاجكِ لكنه يسبب تساقط الشعر هذا تأثيره الجانبي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus