Buradan çıkmak istiyorsan bunu hak etmen gerek. | Open Subtitles | إن أردت الخروج من هنا فعليكِ أن تستحقي ذلك |
Sırf seni üzdüğüm ve bunu hak etmediğin için." | Open Subtitles | "بل لأنني جعلتك حزينة و أنتي لا تستحقي ذلك" |
Gelmediğim için üzgünüm. Sen bunu hak etmiyordun. | Open Subtitles | آسف لعدم ظهوري ابداً انتِ لم تستحقي ذلك |
Tebrikler, bunu hak ediyorsun. | Open Subtitles | مبروك، أنتِ تستحقي ذلك. |
bunu hak etmedin. | Open Subtitles | أنت لم تستحقي ذلك |
Muhtemelen bunu hak etmeni beklemiştir. | Open Subtitles | -ربما كانت تنتظر أن تستحقي ذلك |
bunu hak ediyorsun. | Open Subtitles | . تستحقي ذلك |