"تستسلمي" - Traduction Arabe en Turc

• Pes
• vazgeçme
• teslim
• vazgeçmedin
• vazgeçmiyorsun
• vazgeçemezsin
• vaz
• boyun eğemezsin

Hayır. Eğer Prenses Pes etmiyorsa, bizde etmeyeceğiz!
لا, يجب عليك ألا تستسلمي ليس في وقت تكون فيه الأميرة تملتك الإيمان

Bize öğrettiğiniz bütün şiirler Pes etmemekten söz ediyordu.
هيا يا آنسة جونسين كل القصائد علمتنا بألا نستسلم لا يمكنك أن تستسلمي

Pes etmeyecek kadar iyisin. Bu şeyi yenebilirsin.
أنتِ جيدة لا تستسلمي بإمكانك التغلب علي هذا الشيئ

Anne, vazgeçme. Hadi, git oraya ve... Sadece kendin ol.
أمي لا تستسلمي ، فلتذهبي هناك و تصرفي كما أنتِ

Ancak, bundan önce bize teslim olmanı umuyorum. Sana sormak istediğim bir şey var.
على العموم , أتمنى أن تستسلمي قبل ذلك , أريد أن أطرح عليك سؤالاً

Biz uğruna savaştığı her şeyi üzerinde Pes etmeyin.
لا تستسلمي عن كل الأشياء التي حاربنا لأجلها

Aramızda olanlar yüzünden Pes etmeni istemem.
لا أريد أن تستسلمي بسبب ما حل بيننا مهما يكن

Bu yüzden Pes etmeli ve yoluna devam etmelisin.
إذا، على الأغلب يجدر بكِ أن تستسلمي وتمضي بحياتك قدماً الآن.

Ben Pes etmiyorum. Ve ben Pes etmiyorsam, sen de Pes etmiyorsun demektir.
أنا لن أستسلم وإن لم أستسلم، فلن تستسلمي

Ama gözlerini kapatırsan ve kalbinin fısıltısını dinlersen, eğer basitçe, asla ama asla Pes etmemeye calışırsan, kaç kere yanlış yaptığın önemli olmaktan çıkar, başlangıç ve sona kadar bulanıklaşmaya denen 'tekrar bulaşasıya kadar'."
لكن إن أغمضتي عيناك واستمعتس لهمسات قلبك لو واصلت المحاولة, ولم تستسلمي قط

Orası bizim barımız, bu yüzden o kadar kolay Pes edemezsin.
انها حانتنا لذلك لا يمكنك ان تستسلمي بسهولة

Şu an Pes edemeyiz ki. Prens ne olacak?
لا يمكنكِ أن تستسلمي الآن، ماذا عن الأمير؟

Ne yani, bir günde hemen Pes mi edeceksin?
وماذا في ذلك ؟ هل فقط سوف تستسلمي ؟ بعد يوم واحد ؟

Sakın Pes etme. Bundan bir çıkış yolu var, sen de bulacaksın. Tamam mı?
لا تستسلمي ثمة مخرج لهذا وستجدينه، حسنًا؟

Pekâlâ. Pes etme. Pes etme.
حسناً إذن، لا تستلمي لا تستسلمي

Ne zaman bir şey kaybetsem, "Asla Pes etme."
مثلاً ، عندما افقد شىء تقول "لا تستسلمي"

Gülümsemeye devam et, işler yolunda gitmediğinde bile vazgeçme.
ابتسمي دائماً ولا تستسلمي أبداً حتى عندما تصابي بالاحباط

"vazgeçme." diyorsunuz yani. - Hayalimden vazgeçmemeliyim. - Hayır, hayır.
أذن ما تقوله هو، لا تستسلمي أنا لا يجب أن أتخلى عن حلمي

Beş yıl boyunca kimseye teslim olmayışına hayrandım.
كنت مذهولاً لم تستسلمي طوال الخمس سنوات

Hiç vazgeçmedin ve şimdi de vazgeçmeyeceksin!
انت لم تستسلمي ابدا ولن تستسلمي الآن

Bu yüzden neden kalan gururunu da alıp, vazgeçmiyorsun?
لذا لمَ لا نحافظ على الكرامة القليلة المتبقية لديك و تستسلمي ؟

- Affedersin. Dinle. Öylece vazgeçemezsin.
إسمعي لا يمكنكِ أن تستسلمي هكذا

Bana Wade'den çabuk vaz geçmeyeceğine söz ver.
فقط عديني أنك لن تستسلمي عن وايد بسرعة

Şantaja boyun eğemezsin.
يجب أن لا تستسلمي للإبتزاز، لأنه لن ينتهي