"تسوء الأمور" - Traduction Arabe en Turc

    • işler kötüye
        
    • İşler kötü
        
    • İşler ters
        
    • İşler sarpa
        
    • şeyler ters
        
    • da kötüleşmeden
        
    • işler ters gitmeye
        
    • İşler zorlaşır zorlaşmaz
        
    • işler yolunda
        
    • kötü şeyler
        
    • ters gittiğinde
        
    İşler kötüye giderse, şehrin ilk eşcinsel belediye başkanı gelip işi düzeltmeye çalışacak. Open Subtitles وعندما تسوء الأمور وأول مراقب شاذ للمدينة سوف يظهر ويلعب دور صانع السلام
    İşler kötüye gitti mi, birden ben de aileden oluyorum. Open Subtitles عندما تسوء الأمور أصبحُ فجأةً فرداً من العائلة
    Belki inanmazsın ama işler kötü gittiğinde seninle görüşmek istemiyorum. Open Subtitles لن تصدق الأمر, لكن حين تسوء الأمور, لا أشعر برغبة في رؤيتك.
    Eğer işler ters giderse, kaçıp gitmeyeceğini bilmem lazım. Open Subtitles شارلين : فقط أريد ان اعرف عندما تسوء الأمور لن تهرب بل ستقف و تساعدني
    Harekete hazır olun. İşler sarpa sarabilir. Open Subtitles إستعدوا للتحرك أخشى أن تسوء الأمور
    Aslında aile lanetine inanmıyorum ama bir şeyler ters gitmeye başladığında suçu bunda buluyorum. Open Subtitles أنا لا أؤمن باللعنات العائلية ولكن عندما تسوء الأمور يساعدك ذلك فى إلقاء اللوم على شئ ما
    Yine de, işler daha da kötüleşmeden önce onu durdurmanın bir yolunu bulmalısınız. Open Subtitles و مازال، عليكِ إيقافه قبل أن تسوء الأمور
    Yahudiler için işler ters gitmeye başladığında Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etmiş. Open Subtitles هاجر للولايات المتحدة عندما بدأت تسوء الأمور للإسرائيليّين
    İşler zorlaşır zorlaşmaz, hemen pes ediyorsun. Open Subtitles إنك تستسلم بمجرد أن تسوء الأمور
    Her zaman işler kötüye gittiğinde konuyu değiştirmenin en iyi fikir olduğunu düşünmüşümdür. Open Subtitles لطالما إعتقدت بأنه عندما تسوء الأمور أفضل حل هو تغيير الموضوع
    İşler kötüye gittiğinde, biraz dağıtmak gerekir. Open Subtitles عندما تسوء الأمور, فتذهب للتسكع في الحانات
    Harika. İşler kötüye giderse, herkese canınız cehenneme derim. Open Subtitles عندما تسوء الأمور سأخبر الجميع أن يلعنوا أنفسهم
    Bu arada işler kötüye gittiğinde, bayağı bayağı kötüye gittiğinde ellerimizi tutun ve sakın bırakmayın. Open Subtitles وعندما تسوء الأمور فعلا تسوء أمسكو بايدينا ولا تتركوننا
    Ve işler kötüye gittiğinde, hala bir planın parçasıdır, bilirsin işte... Open Subtitles وحين تسوء الأمور .. تبقى جزء من الخطة، تكون
    Olayı mükemmelleştiren şey, işler kötü gittiğinde de orada olmak istemendir. Open Subtitles مايجعلها مثاليّة هو رغبتك في البقاء عندما تسوء الأمور فعلاً
    Tek istediğim yardım etmekti ama işler kötü gidince ben suçlu oldum. Open Subtitles كل ما أحاول فعله هو المساعدة، ويتم إلقاء اللوم علي عندما تسوء الأمور.
    İşler kötü gittiğinde Hanuman ne söylerdi? Open Subtitles ما كان يقوله هانومان عندما تسوء الأمور ؟
    Siz komünistler hayatlarınızın yarısını Tanrının var olmadığını ispatlamaya harcarsınız işler ters gidince de, ona seslenirsiniz. Open Subtitles أنتم الشيوعيون تقضون نصف حياتكم تحاولون إثبات عدم وجود الرب وعندما تسوء الأمور تستنجدون باسمه
    İşler sarpa sardığında elimizden gelen her şeyi yaptık deriz ve daha da söylenecek bir şey kalmaz. Open Subtitles " عندما تسوء الأمور " " نقول أنّنا بذلنا ما في وسعنا " " " ولم يتبقى شيئاً آخر لقوله
    Bir şeyler ters gittiğinde, şunu demezsin: Open Subtitles عندما تسوء الأمور :لم تكن تقول
    Ama durum daha da kötüleşmeden bir araya gelip bunu çözmeliyiz. Open Subtitles لكن، يجب أن نلتقي فعلاً و نجد حلاً لهذا قبل أن تسوء الأمور
    Çok iyi idare ediyordu ta ki işler ters gitmeye başlayana dek. Open Subtitles ...كان يبلي بلاءً حسناً حتى بدأت تسوء الأمور يوماً ما
    İşler zorlaşır zorlaşmaz, hemen pes ediyorsun. Open Subtitles إنك تستسلم بمجرد أن تسوء الأمور
    Romanlarda olduğu gibi... efendiler ve hizmetkarlar bilinçsizce uygun adım dans ederken... işler yolunda gitmediğinde... travmalar çakışıyor. Open Subtitles على غرار الحكايات أسياد و خدم يرقصون بلا وعى فى تناغم لذلك عندما تسوء الأمور ـ
    Bazen kötü şeyler olduğunda, ihtiyacın olan... Open Subtitles وأحيانًا عندما تسوء الأمور... كل ما تحتاجه هو...
    İşler ters gittiğinde, yalnız olmadığımı ümit etmek istemiyorum. Open Subtitles عندما تسوء الأمور لا أريدُ أن آمل أنني لستُ وحيدة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus