"تشربين" - Traduction Arabe en Turc

• içiyorsun
• içiyor
• içtin
• İçki
• içersin
• içiyordun
• içer
• içmek
• içtiğini
• içmiyorsun
• içiyorsunuz
• iç
• içerken
• alkol
• sarhoş

Sabahın erken saatlerine kadar iki Norveçli ayyaşla birlikte içiyorsun.
لاأعرف .. أنت تشربين مع شخصان من النرويج حتى الصباح

Ama sen kendini heyecanlandırmak kendini büyük, güzel, çekici ve eşsiz kılmak için içiyorsun.
انت تشربين لكي تمدي نفسك بالعون لكي تشعري انك كبيرة وجميلة

Yine kapuçino içiyor bak!
أنظري إلى نفسك وأنت تشربين الكابتشينو مرة أخرى

Hakkın var, çünkü iki kişi yerine içtin.
حسنا، بدون دفاع، لقد كنت تشربين و كأنت شخصان

İçki içmemen dışında, hiçbir şeyden dolayı seni sevmekten vazgeçmem.
لا شيء يمكنه منعي من حبّكِ عدى أنّك لا تشربين.

Sen de bana eşlik etsene, ne içersin?
لمَ لا تجلسين معي، وتحتسين شراباًَ معي ماذا تشربين ؟

Kıpırdama. Gecenin bu saatinde tuvalete gitmen normal çünkü, aşırı miktarda sıvı alıyorsun. Çok sıvı içiyorsun.
سبب أنكِ مستيقظة هذا الوقت من الليل أنكِ تقضين وقتاً كثيراً تشربين السوائل

- O kahveyi mi içiyorsun? - Şeker kullandığımı göremiyor musun?
هل تشربين تلك القهوة الا ترين اننى اضع سكر

Ama erkeklerle birlikte olup bira içiyorsun...
لكن فجأةً ، اصبحتِ ترافقين رفقةً سيئه ..و تشربين البيره

Şampanyayı sen içiyorsun Baş ağrısını ben çekiyorum
انت تشربين الشامبانيا و انا احصل على التعب الناتج عنه

Ağızına ne kadar yakınlaştırırsan, o kadar hızlı içiyorsun.
إنها هكذا تصبح أقرب من فمك لذا تستطيعين أن تشربين النبيذ أسرع

Oturmuş tek başına içiyorsun. Kesin bir sorun var.
انت تشربين هنا لوحدك إذا لا بد من وجود مشكلة

Burada çok fazla içiyor olmalısın.
. اعتقد بأنك قضيتي الكثير من الوقت تشربين هنا

İlk kez mi içiyor sanki?
هل هذه مرتكِ الأولى التي تشربين بها هذا؟

Hiçbir yere gitmiyorsun, tüm akşam içki içtin. - Sen içtirdin çünkü.
أنتِ لن تذهبي لأي مكان لقد كنتِ تشربين الليلة

Ah, içki veya sigara kullanmıyordun değil mi?
لا ، أنتِ لا تدخنين أو تشربين ، أليس كذلك ؟

Bir randevu, 1 ay barda beleş içersin.
موعد واحد وسوف ادعك تشربين في هذه الحانة مجانا لشهر

Şampanya içiyordun ama sonra sarhoş oldun, kendini kaybetmiş bir şekilde yürüyordun.
كنتِ تشربين الشمبانيا بعد ذلك شربتِ الكثير حتى وصلتِ لحالة خرجتِ فيها عن السيطرة

- Bayan Hinkle, içki içer misiniz?
سيدة هنكل , هل تشربين الخمور؟ لا , لا افعل

Mesela şöyle dersen, "ben hiç sevgilimi aldatmadım" ve sevgilini aldatmışsan, içmek zorundasın!
مثلاً أن تقول, "لم أخُن صديقي أبداً" وأنتِ قد خُنتِه ,يجب أن تشربين

Gizlice ve ne kadar içtiğini biliyorum.
أنا أعرف أنك تشربين في السر وأعرف مقدار ما تشربين

Hiç yapmadığın bir şeyse, içmiyorsun.
و إن كان شيئاً لم تفعليه أبداً، لا تشربين.

bu yeşil çamurumsu şeyi neden içiyorsunuz?
لماذا تشربين ذلك الشيء الأخضر على أي حال

Hasta olana kadar iç, erkeklerin oyuncağı ol.
تشربين حتى تصابي بالمرض وتصبحي ألعوبة في أيدي الرجال

Bence çayını içerken bundan daha çok hoşlanırsın.
أظن أنكِ ستستمتعين بها أكثر وأنتِ تشربين الشاي

Asla tatlı yemezsin. İş zamanı alkol almazsın.
حسناً, لا تأكلين الحلويات مطلقاً لا تشربين خلال العمل مطلقاً

O ölüm tuzağında kasksız gezmek istiyorsan seni sarhoş ederek buna yardımcı olmayacağım.
تريدين ركوب طريق الخطر هذا دون خوذة لن أخدم غرضك هذا بجعلك تشربين