"تشهدي" - Traduction Arabe en Turc

• tanıklık
• tanık
• şahit

Duruşmada tanıklık yapmadan önce doğruyu söyleyeceğinize dair yemin ettiniz, doğru mu?
اخذتي قسم لقول الحقيقة قبل ان تشهدي في جلسة الاستماع هذة صحيح؟

- Sonra da tanıklık etmeni engellemek için tüm gücünü kullanır.
جيد و هو سيفعل كل ما بوسعه ليمنعك من أن تشهدي

Dün gece geç satte bir telefon geldi.Sen mahkeme başladığında kesinlikle tanıklık yapacaksın.
وصلتيني مكالمة في وقت متأخر أمس يجب أن تشهدي عندما تستأنف المحكمة

Kalbimin istediğini yazmasına senin de tanık olmanı istedim.
أردتك أنْ تشهدي اللحظة التي يكتب فيها رغبتي القلبيّة

Bazen bir felaketin başlangıcına tanık olmak istersin böylece zaman geçip ev alevler içinde kaldığında "kabloları yanlış yerleştirirlerken ben oradaydım. " diyebilirsin.
في بعظ الاحيان ,انت تريدين فقط ان تشهدي على بداية كارثة , وبعدها , عندما يكون بيت مشعول بالنيران تستطيعين القول , نعم كنت هناك عندما اطلقو الانذار الخاطئ

Gitmezsen kabul edeceğim. Kalırsan şahit yazarlar, ona göre.
إلا إن غادرت الغرفة إن بقيت فسيكون عليكِ أن تشهدي

Onların kıyımına şahit olduktan sonra, seni de öldüreceğiz.
وبعد أن تشهدي تخلصنا منهم سنقتلك

Eğer soruşturma kurulunun önünde mahkemeye çağırılırsan mahkemedeki bir görevli gibi, kendi başıma çalıştığıma dair tanıklık yapabilirsin.
للمحكمة أستدعيت إذا محكمة كضابطة تشهدي أن يمكنك بمفردك والعمل

Çalıştığınız sırada olup biten herhangi tuhaf ya da doğaüstü bazı şeylere tanıklık etme fırsatınız oldu mu?
وهل كان بامكانك ان تشهدي أي اعمال غريبه او مشبوهه أثناء فترة عملكِ عندهم؟

Kimsenin tanıklık yapmasına gerek yok. Hepsi kaydedilmiş zaten.
إذن لا حاجة لكي أن تشهدي كل شيء مسجّل

Dedektif Gordon ailemi öldüren adamı bulduğunda tanıklık etmen gerekiyor.
عندما يجدث التحري (غوردون) الذي قتل والدي، عليكِ أن تشهدي

Sizden bu konuda tanıklık etmenizi istiyoruz.
نريدكِ أن تشهدي بذلك كشاهدة على شخصيته

Bunu tanıklık etmeyene kadar bilemeyeceksin.
لن تعرفي حتى تشهدي

tanıklık etmeni istiyorum.
أريد منكِ أن تشهدي.

Ya Bayan Hewes'a karşı tanıklık edin ya da ona karşı bir davayı yürütün.
تستطيعي فقط أن تشهدي ضد السيدة هيوس) أو أن تواجهيها بتلك الدعوى)

Ya Bodaway'in aleyhinde tanıklık edersin ya da her şeye baştan başlayacağın bir yere gidersin. Ama burada kalamazsın.
إمّا أن تشهدي ضد (بوداواي)، أو ترحلي وتجدي مكاناً جديداً.

Belki de tanık olmamalısın.
ربما لايجب ان تشهدي

Zhou Yu'yu nasıl yendiğime tanık olmalısın.
يجب اني تشهدي كيف "سأقوم بهزيمة"زهو يو

Özür dilerim, buna şahit olmak zorunda kaldın.
آسف أنه كان عليك أن تشهدي ذلك.

Bir şeye şahit olmanı istiyorum.
أريدكِ أن تشهدي في أمر ما