Sırf seninle tanıştıracağım için gerginim diye bugün ona kötü davrandım. | Open Subtitles | لقد تصرفت بحقارة معه اليوم لأني كنت متوتراً جداً للقائك به |
Sadece kazanmanın yollarını arayan bir baş antrenör gibi davrandım. | TED | تصرفت كما يفعل المدير الفني الذي يفكر فقط في كيفية الفوز. |
Peder Joseph, bir günahkara mabedde yer vermen çok Hiristiyan'ca bir hareket. | Open Subtitles | أيها القس جوزيف.. لقد تصرفت كمسيحي صالح بأن تقدم الملجأ إلى مذنب |
Önce yolda aptal gibi davrandın, şimdi de bu. Ha? | Open Subtitles | انت اولا تصرفت بحماقة هناك علي الطريق ، الأن ماذا؟ |
Eğer garip davranırsan içeri giremeyiz. | Open Subtitles | إن تصرفت بغرابة لن يسمحوا لنا بالدخول، أتنصت؟ |
Sarah sorumsuz davrandı ama o artık sadece bir astronot değil. | Open Subtitles | ربما تصرفت سارا بقلة المسؤولية ولكنها لم تعد مجرد رائدة الفضاء |
Ben ne dersem diyeyim, sen doğru olanı yaptın. | Open Subtitles | ، بالرغم مما قلته لقد تصرفت التصرف السليم |
Gücenme diye çelişki içindeymişim gibi davrandım. | Open Subtitles | تصرفت وكأنني بنزاع داخلي كي لا تشعر بالإهانة |
George, Janoth. Dün çok kötü davrandım. | Open Subtitles | جورج, انا جانوث, لقد تصرفت معك بالأمس بشكل سئ جدا, |
Ona karşı da oldukça utanç verici bir şekilde davrandım. | Open Subtitles | لقد تصرفت جيدا بطريقة مخزية تجاهها أيضا. |
Bir serseri gibi davrandım. Üzgünüm. | Open Subtitles | لا بد أنني تصرفت كقطاع الطرق ، أنا أعتذر |
Parmağımı azarlar gibi sallayıp, düşünmeden hareket ettiğini söylememi mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريدني أن أوجه أصبعي عليك وأقول أنك تصرفت بعجالة ؟ |
Muhtemelen içgüdülerinle hareket ediyorsun ama hayatımı alt üst ettin. | Open Subtitles | اسمع على الارجح تصرفت بشكل غريزي فحسب لكنك دمرت حياتي |
Ama bu güne baktığımızda, her zaman senin çıkarına hareket ettiğimi fark edeceksin. | Open Subtitles | و لكن عندما وضعنا هذا اليوم امامنا ستعرف اننى تصرفت فى صالح مصالحك |
Küçük bir centilmen gibi davrandın, annen seninle gurur duyuyor. | Open Subtitles | تصرفت ك رجل لطيف صغير ، امك فخورة بك جداً |
Özür dilemeyi reddedip kızdığın için onlara aptal gibi davrandın mı? | Open Subtitles | هل رفضت الاعتذار؟ و تصرفت كما لو كانوا أغبياء لكونهم غاضبون؟ |
Tuhaf davranırsan, içeri giremeyiz. | Open Subtitles | إن تصرفت بغرابة لن يسمحوا لنا بالدخول،أتنصت؟ |
Ama...aşkımız sanki senin, babasının, benim aşkımızmış gibi davrandı bir bakıma, onun için önemsizdi, ona hiçbir anlam ifade etmiyordu. | Open Subtitles | ولكن مع هذا فإنها تصرفت كأن حبنا,حبك,أبوها و أنا بشكل يوحي بأنه كان لا شيء لها لم يكن يعني شيء لها |
Hiç bir şey düşünmedin. Doğru mu? O an aklına eseni yaptın sadece. | Open Subtitles | لا أنت لم تفعل أنت لم تفكر لقد تصرفت بشكل متوتر |
Randy'e öyle davrandığım için özür dilemek istiyordum. | Open Subtitles | لقد كنت اريد اخبار راندي بأسفي على الطريقة التي تصرفت بها |
Başlangıçta, bu bir eğlenceymiş gibi davranıyordun. | Open Subtitles | في البداية ، تصرفت وكأن الأمر مجرد متعة لحظية |
Yaptıklarınız ve davranış biçiminiz bir çeşit terapinin başlangıcı olabilir. | Open Subtitles | الذي فعلتة، و الطريقة التي تصرفت بها، قد تكون البداية لنوع ما من العلاج |
Bak ben bir toplum hizmeti yaptım sanki kötü bir şeymiş gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | اديت خدمه عامه تصرفت ولو كان مثل شيء سيء |
Aşırı tepki gösterdiğini kabul etmelisin, tamam mı? | Open Subtitles | يجب ان تعترفي انك تصرفت بأنفعال، موافقة ؟ |
Ben küçük bir kertenkeleyken annem görgülü davranırsam büyüdüğümde ABD başkanı olabileceğimi söyledi! | Open Subtitles | عندما كنت أنا سحلية صغيرة أخبرتني أمي إذا تصرفت بسلوك جيد يوم ما سأكون فيه رئيس الولايات المتحدة كلها |
Kişisel algılama ama nasıl davrandığını gördüm, sanki işi istemiyormuş gibiydin. | Open Subtitles | ، لكنني لاحظت كيف تصرفت سابقا متظاهرا أنك لا تريد وظيفة |
- Çok cesur davranıyorsun. - Ne kadar zamandır buradasınız? | Open Subtitles | لا, لقد تصرفت بشجاعة كم المدة التى ظللت فيها هنا ؟ |
Eğer ona da bana davrandığın gibi davrandıysan sonunuz pek de iyi olmamıştır. | Open Subtitles | إن كانت هذهِ هي الطريقة نفسها التي تصرفت بها معها, استنتج على أنّ علاقتكما لم تنتهِ جيّداً |