İnternette sörf yapmanın en kolay yolu bu yalanı söylemek. | Open Subtitles | تصفح النت هو الطريقة الوحيدة الآن لبقاء الموظف المكتبي في عقله |
Randy ile trende sörf yaptığınızı hatırlıyormusun ? | Open Subtitles | تتذكر تصفح في القطار مع راندي؟ |
Belki de internette sörf yapmaya devam etmelisin. | Open Subtitles | ربما لا يمكنك التوقف عن تصفح الشبكة |
Senden sadece beni affetmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا اسألك أن تصفح عني فقط أريد أن تفهم |
Annelikle ilgili internet sitelerini gezebileceğiniz yeni bir bilgisayar mesela. | Open Subtitles | جهاز كمبيوتر جديد , حتى يمكنكم تصفح مواقع الأمهات الجديد |
Evet, öyle olurdu ama, umarım karamsarlığmıı bağışlarsın. | Open Subtitles | فى الواقع، ستكون كذلك. لكنى آمل أن تصفح عن مذهب الشك لدىّ. |
Meşhur arkadaşımızın kusuruna bakmamalısınız. | Open Subtitles | يجب أن تصفح عن صديقنا الشاب المشهور... |
Biz de sinemaya gideceğiz ama dört saate kadar başlamayacak bu da birine internette tıbbi sitelerde araştırma yapma şansı verdi. | Open Subtitles | ونحن نذهب إلى السينما، ولكن لم تبدأ لمدة ساعة، الوقت الذي أعطى شخص ما ل تصفح الانترنت للحصول على المشورة الطبية. |
Buraya çok fazla sörf yapmayız. | Open Subtitles | نحن لا نفعل الكثير من تصفح هنا. |
Nette sörf yapabiliyor, e-mail gönderebiliyor ve arkadaşım Steve Cousins'i online kelime oyunlarında düzenli olarak mahvedebiliyorum. | TED | أستطيع تصفح الإنترنت، أتبادل البريد الإلكترونى مع الناس، وأدمر - بشكل رويتنى - صديقى "ستيف كوزنز" في ألعاب الكلمات على الإنترنت. |
sörf yapmayı biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف كيفية تصفح. |
sörf yapıyormuş. | Open Subtitles | حسنا، هو تناولها تصفح الآن. |
Körü körüne vibelamak, dev bir dalgada sörf yapmak gibidir. | Open Subtitles | Vibing أعمى، هو مثل تصفح موجة الوحش. |
Rüzgarsız sörf yarışması gibi. | Open Subtitles | (آن) هو مثل تصفح مسابقة بدون تضخم. |
Beni affetmeni de beklemiyorum. | Open Subtitles | ولا أتوقع منك أبداً أن تصفح عني |
Beni affetmeni istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا اسألك أن تصفح عني |
Beni affetmeni istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج إلى أن تصفح عني |
Ucu işverenine çıkar umuduyla bombacının İnternet arama geçmişini istedim. | Open Subtitles | طلبت تاريخ تصفح الانترنت للمفجر راجياً ان يقودنا لمن وظفه |
Buna şu anda internet; kendiniz de kontrol edebilirsiniz. | TED | هذا في الحقيقة موجود مباشرة على الويب الآن؛ يمكنكم تصفح الإنترنت ورؤيته |
Umarım beni bağışlarsın. | Open Subtitles | أرجو أن تصفح عما فعلته |
Hemşerilerimin kusuruna bakma. | Open Subtitles | أرجو أن تصفح عن أبناء بلدتي |
İlk milyonunu, körlerin internette gezinmesi için yazılım geliştirerek kazandı. | Open Subtitles | لقد جنى الملايين من عمل برامج لمساعدة فاقدي البصر على تصفح الإنترنت |