"تصفه" - Traduction Arabe en Turc

    • tarif
        
    • Eşkalini
        
    Bu kelimeyi kullandığınızda neyi tarif ettiğinizi hatırlıyor musunuz? TED هل تتذكر ما كنت تصفه عندما استخدمت تلك الكلمة؟
    Albay Lawrence'ı değil, beni tarif ediyorsunuz. Open Subtitles هذا انا من تصفه يا سيدى وليس كولونيل لورنس
    Ve benim buna inanmam lazım, gölde sonar taraması yapmış olsam da sizin tarif ettiğiniz imkansız ve de siz vahşi-doğa servisinden değilsiniz ? Open Subtitles ومن المفترض أن أصدق هذا بالرغم من أني مسحت البحيرة كاملة بالسونار وما تصفه مستحيل
    Senin tarif ettiğin büyüklükte bir hayvan kimseye görünmeden ortalıkta dolanamaz. Open Subtitles حيوان بهذا الحجم الذي تصفه لن يمر دون أن يراه أحد لن يستطيع حيوان كبير غبي أن يختبئ
    Bizimle merkeze gelip, Eşkalini vermenizi isteyeceğiz. Open Subtitles أنا بحاجه لك في القاعدة البحرية تجلس و تصفه إلى فنان الرسم
    Senin tarif ettiğin büyüklükte bir hayvan kimseye görünmeden ortalıkta dolanamaz. Open Subtitles سأنظر حول الغابة وأتفقد مقالب النفايات والأماكن الأخرى حيواناً بهذا الحجم الذى تصفه
    Onu bana tarif edebilir misiniz lütfen? Boyu,ten rengi.. Open Subtitles هل تستطيع ان تصفه لي لو سمحت طولة ولون بشرته
    Bilim der ki: "Matematiksel denklemlerle tamamı tarif edilmiş bir sistem, her hangi bir dış müdahale olmaksızın, 'öngörülemez olmak' tan daha fazlasına muktedirdir. " Open Subtitles ان لها معنى واحد صريح وخطير انها تقول بأن النظام الذى تصفه المعادلات الرياضية بدقة أصبح الأن وفجأة صعب التنبؤ به بدون أى مؤثرات خارجية
    Çünkü tarif ettiğin kariyer yolundaki tek kişi benim. Open Subtitles لأن الشخص الوحيد في المسار الوظيفي والذي تصفه أنت هو أنا
    Ancak, genç, karnı burnunda hâliyle eve gelen kadının, polisin tarif ettiği gibi "hunharca işlenen bıçaklı saldırıya maruz kaldığı açıkça ortadadır. Open Subtitles و مع ذلك ، ما يبدو واضحاً هو أن الشابة الصغيرة المثقلة بحملها عادت للمنزل و لقد تعرضت إلى ما تصفه الشرطة بأنه
    Oğlumun doğum günü daha sonra hükümetin katliam kataloğu olarak tarif ettiği bir şeyin kapısını açmıştı. Open Subtitles ... تاريخ ميلاد ابنى فتح ما تصفه الحكومة بـ دليل المذبحة ...
    Ne yazık ki tarif ettiğiniz şey, şizofreni. Open Subtitles أخشى أن ما تصفه هو فصام الشخصية
    Bu hiç de tarif ettiğin adama uymuyor. Open Subtitles لا يبدو أنه نفس الرجل الذي تصفه
    Dave'i daha önce görmediğim için, onu bana tarif etmen gerekiyor. Open Subtitles لأنني لم أقابل (ديف) من قبل، سأريد منك ان تصفه لي
    Müslüman geleneğinde resimleri yasaklanmış olsa da, yazılan ilk biyografilerinde detaylı olarak anlatılmış ve şu şekilde tarif edilmiştir: Open Subtitles بالرغم من أن التقليد الإسلامي يَمنع أي صور له لدينا تقاير مكتوبه بالتفصيل فى واحدة من أقدم السير الذاتية والتى تصفه بأنه
    Polis ressamına tarif edebilir misin? Open Subtitles هل يمكنك ان تصفه الى رسام الشرطة؟
    tarif ettiğin şeye bakarsak acele etmezsen bir saat içinde ölmüş olacak. Open Subtitles إن كان كما تصفه سوف يكون ميت خلال ساعة
    tarif ettiğin adam... Üzgünüm ne yazık ki öyle bir adam yok. Open Subtitles ...الرجل الذي تصفه أنا آسفة، هو ليس موجودًا
    Arkadaşının tarif ettiği kadını düşünüyorum. Open Subtitles في الواقع الشخص الذي كانت تصفه صديقتك
    Eşkalini verebilir misiniz? Boyu, deri rengi. Open Subtitles هل تستطيع ان تصفه لي لو سمحت طولة ولون بشرته
    Eşkalini vermen lazım. Open Subtitles نريد منك ان تصفه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus