| Joe, eğer çeneni kapatmazsan, tanrıya yemin ederim gelip ben kapatacağım! | Open Subtitles | جو , اذا لم تصمت أقسم أن أقطعك بنفسي الى أجزاء |
| Sen çeneni kapatıp bizi rezil etmeyi kessen nasıl olur? | Open Subtitles | ما رأيك بأن تصمت و أن تتوقف عن أحراجنا ؟ |
| - Biraz problemlerimiz vardı... - çeneni kapatıp beni dinleyecekmisin? | Open Subtitles | كان عندنا بعض المشاكل - هل تصمت و تستمع لى؟ |
| Ya bizimlesin ya da sonsuza kadar sessiz kalacaksın. | Open Subtitles | ينبغى ان تكون معنا او ينبغى ان تصمت الى الابد |
| Delikanlı, lütfen... sesini biraz alçaltır mısın? | Open Subtitles | أيها الشاب , أيمكن أن تصمت قليلا لنستطيع مشاهدة الفيلم |
| -Evet. İlgili soru sor ya da sus. | Open Subtitles | لذا اما أن تسأل أسئلة تخص الموضوع أو تصمت |
| Eğer çeneni kapamazsan, silahımın dipçiği de senin kafana 'el koyacak'. | Open Subtitles | رأسك ستكون مسكونة برصاص بندقيتى . إذا لم تصمت |
| Bu geminin kaptanı da benim. Bu yüzden kapa sikilesi çeneni! | Open Subtitles | أنا قائد تلك الغواصة و الآن ، عليك أن تصمت |
| Benim sık Gine kıçımı bir ceset torbasında dışarı taşıyacakları zamana kadar o hücrede oturuyor olacağım böyleyken neden çeneni kapatıp beni lanet deliğime kapatmıyorsun. | Open Subtitles | سأجلس في تلك الزنزانة حتى يضعوا جثّتيفيكيسالجثثويحملوها.. لذا، لمَ لا تصمت وتضعني في الحُفرة ؟ |
| İyisi mi kapa çeneni... dinleyip öğrenmeye bak. | Open Subtitles | لا يوجد من يعترف لذا فمن الأفضل أن تصمت يا وغد |
| İyisi mi kapa çeneni... dinleyip öğrenmeye bak. | Open Subtitles | لا يوجد من يعترف لذا فمن الأفضل أن تصمت يا وغد |
| Yani ortaya bir çift bilet sıçmadıkça, çeneni kapamanı tavsiye ederim. | Open Subtitles | لذا لو لم تُحضر لى زوج من التذاكر على الفور فأقترح أن تصمت |
| Sürekli konuşup durmana hasta oluyorum! Biraz olsun çeneni kapatır mısın? | Open Subtitles | سئمت من التحدث طوال الوقت ألا تصمت أبداً؟ |
| Yapabileceğin tek şey sessiz gitmektir, her şeyi kapatmak, suda bir delik açmak gibi. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي بإمكانك أن تفعله هو أن تصمت تماماً تغلق جميع الماكينات و تصمت و تبدو مثل الحفرة في الماء |
| sessiz kalabilmişti, ama yalan söyleyemezdi. | Open Subtitles | كان بإمكانها أن تصمت و لكن لم يكن بإمكانها أن تكذب |
| Ben bunu yapabilirim ama senin çok sessiz olman lazım! | Open Subtitles | أستطيع أن أفعل ذلك ولكن يجب أن تصمت تماما |
| Evet,sesini kesmen gerekiyor yoksa senin de gitmen gerekecek. | Open Subtitles | نعم, حسناً, من الأفضل أن تصمت لأن عليك ان تتبول أيضاً |
| Oğlunun cenaze töreninde ona sus demişti. | Open Subtitles | لأنها أحدثت ضجة, فقد أخبرها أن تصمت في جنازة ولدها |
| Bir an susup, bizi dinleyebilir misin? | Open Subtitles | هل سوف تصمت لمدة دقيقة و السماح لشخص آخر ليقول شيئا؟ |
| Sadece uyuduğu zaman çenesini kapatıyor. Huzurumuzu ve sessizliğimizi bozmak istemedim. | Open Subtitles | إنّها لا تصمت إلّا حالما تنام، ولم أرِد إزعاج سلامنا وهدوئنا. |
| Doğrusu, karım neredeyse hiç susmaz. | Open Subtitles | في الحقيقه، زوجتي هنا لا تكاد تصمت |
| - Onlar hakkında hiç susmuyorsun. - İyi bir evlilikleri var. | Open Subtitles | أنتَ لم تصمت عن الحديث عنهما لديهم زواجاً عظيماً |
| Kesinlikle. Benim annem de kafa ütüler bazen, ...ben de ona susmasını yoksa taşaklarına tekme atacağımı söylerim. | Open Subtitles | هذا صحيح تماماً، أمي توبخني أحياناً وأقول لها أن تصمت قبل أن ألقنها درساً |
| General Decker, eğer hemen susmazsan... seni görevden alacağım. | Open Subtitles | جينرال ديكير أن لم تصمت سأعفيك من القياده |
| Bunu anlamalısın. Ben konuşurum, sen susarsın. | Open Subtitles | أنا أتحدث, أنتَ تصمت, تعوّد على هذا |
| Şunu söyleyeyim, kimse bu konuda susmayacak ta ki Amerikan vatandaşı olana kadar. | Open Subtitles | وسأخبرك أنهم لن يستطيعوا أن يجعلوك تصمت حتى تصبح مواطناً أمريكياً |