"تصويب" - Traduction Arabe en Turc

    • atıştı
        
    • atış
        
    • nişan
        
    • ateş
        
    • düzeltmeye
        
    • hedef
        
    • yoluna
        
    • doğrultma
        
    • doğrultmayı
        
    - "İyi bir atıştı" denir, Charlie. Hoş bir atıştı denmez. Open Subtitles تصويب رائع كانت اصابه جيده, تشارلي
    Bildiğim kadarıyla, herşey gayet açık... senin ki kötü bir atıştı. Open Subtitles بقدر ما يعنيني لا شك بأنه تصويب سيء
    Vay, vay, birileri serbest atış kullanacak şimdi galiba. Open Subtitles حسناً ، حسناً ، يبدو أنه على أحدهم تصويب الرميات الحرة ، أليس كذلك ؟
    Birbirine ne kadar yakın olduğunu düşünün artık. Çok etkileyici bir atış. Open Subtitles أجل، إنّهما قريبان من بعضهما جدّاً، إنّه تصويب مذهل
    Aferin aslanım. Ama biraz daha yükseğe nişan almalısın. İşte böyle. Open Subtitles أحسنت أيها الفتى ، لكنك يجب أن تصوب للأعلى قليلاً ، أحسنت ، هذه تصويب قاتل
    Kötü haber ise yanlışlıkla onlara ölümcül lazerlerle ateş etme kabiliyeti verdin ...ve bunu devre dışı bırakamazsın. TED الأخبار السيئة هو أنكَم عن طريق الخطأ أعطيتموهم القدرة على تصويب الليزر المميت ولا يمكنك إطفاؤه.
    İyi birine kazık attığını ve bunu düzeltmeye çalıştığını söyledi.. Open Subtitles فقط انه استطاع إغواء شخص جيد وانه أراد تصويب الوضع
    Bu iyi bir atıştı asker. Open Subtitles تصويب جيد أيها الجندى
    Bu iyi bir atıştı asker. Open Subtitles تصويب جيد أيها الجندى
    Bu süper bir atıştı. Open Subtitles ممتاز.. تصويب ممتاز
    İyi atıştı, asker. Open Subtitles تصويب جيد ايها الجندى.
    Sarı atış gözülüğü takan fazla şık giyinmiş bir katil için de bakınadur. Open Subtitles وتتحققي من أي قاتل أجير متخفي يرتدي نظارة تصويب صفراء
    Yan atış, o chargin eğer im ', sen almazsınız çünkü'. Open Subtitles من الحصول على فرصة تصويب جانبية غير ذلك، لن تنجحوا
    Yivli olmadığı için hassas bir atış yapılamaz. Open Subtitles لا يوجد منظار تصويب لذا هو ليس دقيق للغاية
    Sadece bir kaç atış yapıyorum, ve bir özür bekliyorum. Open Subtitles فقط تصويب بعض الكرات،، إنتظآر للإعتذآر.
    Olağanüstü denge, mükemmel nişan alma yeteneği ve düşünce ile harekete geçmek arasında mükemmel bir uyum. Open Subtitles متوازن بشكل استثنائي , تصويب مثالي وتزامن مثالي بين الفكر والفعل
    Böylece korkup uçmaya başlarlar... ..diğer bir adam da elinde tüfek nişan almış bekliyordur ve hepsinin işini bitirir! Open Subtitles بهذه الطريقة، أنت تُخيف الطيور التي في السماء، بأنّ هناك رجل ينتظر بمُسدّس ولديه موقع تصويب جيّد، وسيقتلهم على الفور.
    Ben ve ışınlanma aletleri, çok iyi nişan alırım. Open Subtitles موضوعي والنقل الفضائي أنا لدي تصويب جيد جداً
    Herkes ayağa fırlayıp, dikkatler dağıldığında ateş edeceklerdi. Open Subtitles لأنهم ارادوا من الجميع ان ينهضوا وان يتم إلهائهم لإعطاء القاتل زاوية تصويب واضحة اثناء العد
    Çünkü oğlumla ilişkilerimi düzeltmeye çalışırken onu benden uzaklaştırdığı için ondan intikam alacağımı düşünüyor. Open Subtitles لأنها إنفصلت عن ابني حسنا وقت تصويب علاقتي به
    Sırtında hedef tahtası var gibi hisseden sadece ben miyim? Open Subtitles أمن شخص آخر يشعر بأن هناك علامة تصويب على ظهرة؟
    Bu sisteme inanıyorum ve biri bunu kirletiyorsa işleri yoluna koymak bizim işimiz. Open Subtitles إنّي أؤمن بالنظام، ولو كان هناك شخص يُلوّثه، فإنّ عملنا هُو تصويب الأمور.
    Dur! Silahı bana doğrultma! Lütfen! Open Subtitles توقف عن تصويب مسدسك نحوى ، أرجوك
    Larry, silahını babama doğrultmayı kes diyorum! Open Subtitles لاري كف عن تصويب المسدس إلى أبي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus