"تصيبنا" - Traduction Arabe en Turc

    • bizi
        
    • başımıza
        
    Çünkü büyük ölçekli bir kriz bizi vurduğunda ve daha güvenli bir yere sıçrama ihtiyacıyla karşılaştığımızda, o yerin ne olduğuna dair hiçbir uzlaşmışlığımız yok. TED لأنه عندما تصيبنا الكوارث العظام ونواجه بحاجتنا للتقدم إلى مكان آمن، فليس هناك اتفاق على هذا المكان.
    bizi korumak için var olan fizyolojik mekanizmalarımıza dahil oluyorlar ve aşırı çalışmasına neden olup bizi hasta ediyorlar. TED ينتهجون أليات فسيولوجية مفصّلة بهدف حمايتنا، والتي تصيبنا بالمرض في حال استثارتها بشدة.
    bizi depresyona sokan şeyler vakaların çoğunda bu Kamboçyalı çiftçinin başına gelenlerden çok daha karmaşık. TED فالأمور التي تصيبنا بالاكتئاب تكون في أغلب الأحوال أكثر تعقيدًا مما حدث مع هذا المزارع الكمبودي.
    başımıza kötü şeyler gelince kendimizi tükenmiş hissederiz. Bazen de tepki verir ve gurur duymadığımız şeyler yaparız. Open Subtitles عندما تصيبنا المصائب نشعر بالإحباط وأحياناً نقوم بتصرفات لا نفخر بها
    Şunu düşünmeden edemiyorum. Belki de şu an başımıza gelebilecek en iyi şey onun geri dönememesidir. Open Subtitles الشيء الذي لا يبرح تفكيري هو أن الحسنة الوحيدة التي قد تصيبنا الآن
    Şunu düşünmeden edemiyorum. Belki de şu an başımıza gelebilecek en iyi şey onun geri dönememesidir. Open Subtitles الشيء الذي لا يبرح تفكيري هو أن الحسنة الوحيدة التي قد تصيبنا الآن
    bizi daha fazla zehirlemeden derhal çıkarın bu meclisten şu utanç verici günahkar bedeni. Open Subtitles إبعدوها عن المجلس قبل تصيبنا أكثر بنفسها القذرة والشائنة
    Sonra, zaman genişleme alanını kapattığımızda, ışın bizi vurmayacak. Open Subtitles وعندما نوقف فقاعة تبطيء الزمن، لن تصيبنا ضربتهم
    bizi tanımlayan şey, bizi birleştiren şey bizi lanetleyen şey. Open Subtitles دمنا هو الذي يحدد هويتنا و يقيدنا و بسببه تصيبنا اللعنات
    Babam, mutfakta, pencerelerden uzakta uyumamızı isterdi böylece füzeler gece bizi vurmazdı. Open Subtitles أبي كان يجعلنا ننام على أرضية المطبخ بعيداً عن النوافذ حتى لا تصيبنا الصواريخ في المساء
    Yaşayan sistemlerdeki kalıpları haritalayabilir, bizi uğraştıran hastalıkların üstesinden gelebiliriz. TED يمكننا أن نعين الأنماط التي تحدث في الأنظمة الحية، ونعرف كيف نتغلب على الأمراض التي تصيبنا .
    Ayrımcılıktan strese, oradan kötü sağlık durumuna gelip böylece en başa dönmüş olduk ve bu bize bir çok renkli insanın çok iyi bildiği bir gerçeği çiziyor gözümüzün önüne: ırkçılık aslında bizi hasta ediyor. TED ولذلك عدنا إلى الطريق من التفرقة إلى التوتر إلى الصحة السيئة. مما يرسم لوحةً يقرّ معظم غير البيض بصحتها: العنصرية تصيبنا بالمرض حقاً.
    Mevcut durumda bizi rahatsız eden iyileştirilmesi gereken birşey bulmaya çalışıyoruz. Değişmek işin adeta kaşınan bir şey buluyor ve onu değiştiriyoruz. TED و في بعض الاحيان نحاول ان نستغل الوضع الراهن لتغير أشياء تزعجنا او اشياء نريد ان نطورها وفي أحيان كثيره تصيبنا هذه الاشياء التي نريد ان نغيرها بحكة شدية فنغيرها
    Ve zaman genişleme alanını kapattığımızda ışın bizi vurmadan önce 0.86 saniyemiz var ve bu, gemiyi faz dışına çıkarmak için yeterli bir zaman değil. Open Subtitles لا يمكن أن أخرج السفينة من التزامن قبل أن أوقف عمل الحقل وما إن نوقف عمل حقل فقاعة تبطيء الزمن، سيكون لدينا 0.86 ثانية قبل أن تصيبنا الضربة،
    bizi lanetleyen şey. Hadi canım. Open Subtitles "و بسببه تصيبنا اللعنات"- أسرع ، هيا بنا-
    başımıza ne boklar açabilir farkında mısın sen? - Yayımlayacağım demedim ki. Open Subtitles ألا تدرك المتاعب الذتي تصيبنا بها؟
    Bazı şeyler başımıza tesadüfen gelir. Bazılarıysa seçimdir. Open Subtitles "بعض الأمور تصيبنا عرضًا، وبعضها الآخر خيارات"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus