Son zamanlarda bana bağlılık konusunda baskı yapıyor. - Seni durduran ne? | Open Subtitles | ـ انها تضغط علي لاجراء ارتباط جدي ـ وماالذي يمنعك؟ |
- Bunu şu anda bilmem gerek. - Hâlâ sarhoşum, bana baskı yapma. | Open Subtitles | ـ يجب انا اعلم الان ـ لا زالت ثملهً، لا تضغط علي |
O da çok üstüme gelip durdu. | Open Subtitles | ظلت تدفعني , و تدفعني و تضغط علي و .. |
Çok fazla üstüme geliyorsun şu an | Open Subtitles | حسنًا، أنت تضغط علي كثيرًا الآن |
Sen bir askersin ve emirleri uygularsın. Şansını daha fazla zorlama! | Open Subtitles | أنت جندي، وعليك اتباع الأوامر فلا تضغط علي |
Fazla zorlama, trafik çocuğu. Aramızda bir şey yok. | Open Subtitles | لا تضغط علي يا رجل الإشارات لا توجد علاقة بيننا |
- O beni zorluyor hatta. - Çok sarsıcı olmalı. | Open Subtitles | في الواقع، هي من تضغط علي يالها من صدمة لك |
Dinle, bu ay tam üç teklifi kaçırdık ve şirket işçi çıkarmam için baskı yapıyor. | Open Subtitles | اسمع لقد خسرنا ثلاثة عروض هذا الشهر و الشركة تضغط علي لأسرح المزيد من العمال 208 00: 08: |
Ölümcül kanser sesi ya da annemin bana samimi bir yemek için baskı yapması sesi. | Open Subtitles | مثل صوت سرطان مميت أو كما لو ان امي تضغط علي من اجل غداء حميم |
Baba, Henüz mezun olmadım bile ve sen şimdiden üzerimde baskı kuruyorsun. | Open Subtitles | لم أتخرج بعد أصلا وأنت بدأت تضغط علي من الآن |
Haley faturalarla ilgili baskı yapıyor dostum. | Open Subtitles | هيلي تضغط علي بسبب الفواتير,يا صاحبي صاحبي؟ |
Annemin yarısı kadar bile değil. Bir varis için bana baskı yapıp duruyor. | Open Subtitles | لقد كانت تضغط علي كثيرا من اجل انجاب وريث |
İrlandalı'yla ilgili bilgi vereyim diye baskı yapıyor. | Open Subtitles | تضغط علي لمورد معلومة عن الإيرلندي |
üstüme gelme. | Open Subtitles | لا تضغط علي يا رجل |
Neden bu konuda üstüme geliyorsun? | Open Subtitles | لماذا تضغط علي في هذا؟ |
Tamam. Ama üstüme gelme. | Open Subtitles | -حسنا، لكن لا تضغط علي |
Beni zorlama yemin ederim ki öldürürüm bu adamı | Open Subtitles | لا تضغط علي أقسم بالله سوف أقتله، سوف أقتله |
Beni zorlama. Çünkü artık dayanamıyorum. | Open Subtitles | لا تضغط علي لانني قريب من الحافة |
Fazla zorlama. Bıktım. | Open Subtitles | لا تضغط علي أنا مبدئياَ متعرض لذلك |
Bak, İçişleri beni polise şikâyette bulunmaya zorluyor. | Open Subtitles | أنظر، شعبة الشؤون الداخلية تضغط علي كي أقدم شكوى لمركز الشرطة. |
Bilmiyorum. Yani, Charlotte beni şuanda gerçekten çok zorluyor, yani tarzım biraz fazla hızlı gelişiyor. | Open Subtitles | لا ادري فــ " شارلوت " تضغط علي بشدة لذا أسلوبي يتطور بسرعة |