"تطلبه" - Traduction Arabe en Turc

• istediğin
• istediğiniz
• istediğinin
• istersen
• istediğini
• istiyorsunuz
• istediği
• isterseniz
• dersen
• sipariş
• sorduğun
• derse
• soruyorsun
• isterse
• gerekiyorsa

Bunu yapardım John gerçekten. Ama benden istediğin şey tamamıyla çizgiyi aşıyor.
أود ذلك يا جون، حقاً أريد لكن ما تطلبه خارج عن الحدود

Bir hataydı, büyük bir hataydı. İstediğin şeyi yapmaya hazırım.
إنها غلطة كبيرة أنا مستعد لتنفيذ كل ما تطلبه الآن

Efendim, istediğiniz şey mümkün değil. Ajan Bauer'a yönelik suçlamalar ciddi.
سيدى ما تطلبه منى غير محتمل التهم الموجهه اليه جاده تماماً

Benden ne istediğinin farkında değilsin, Will.
أنت لا تفهم الأمر الذي تطلبه مني.

Ne istersen yaparım. Hayatımı bile ortaya koyarım.
سأفعل أيّ شيء تطلبه مني يمكنني حتّى التضحية بحياتي

Harvey, bu istediğini yapsam bile fark yaratan kişi ben olmayacağım.
حتى إن فعلت ما تطلبه لن أكون أنا مَن سيحقق المرغوب

Saygısızlık etmek istemem efendim ama imkansızı istiyorsunuz.
سيدي الرئيس , مع كامل إحترامي لك ان ما تطلبه لا يمكن تنفيذه

Dinle şimdi. İstediğin şeyi getirdim. Başka bir şey istedin mi?
أصغي إلي لدي ما تطلبه بالضبط إذا كنت تريد شيئاً آخر

Bu arada, eğer senin için veya sınıf için istediğin birşey varsa söylemen yeterli.
في تلك الأثناء, لو هُنالك أي شيء تطلبه أنتَ أو صفك قل فحسب

Benimle biraz vakit geçirirsen tahıllar için istediğin her şeyi veririm.
إذا قضيت وقت صغير معي سأعطيك أي شيء تطلبه لقمحك

Şimdi dürüst olalım. İstediğin her parayı sana ödeyebilirim.
هكذا ، حسنا الأن أستطيع أن أدفع لك كل شئ تطلبه

Benden yapmamı istediğiniz şeyden emin misiniz?
سيدي .. أأنت متأكد أن أفعل ما تطلبه مني؟

Ama istediğiniz şeyi yapabilirim.
ولكن اعتقد أنه بامكاني تنفيذ ما تطلبه مني

Anakarada. İstediğiniz şey kolay değil.
إنه على البر الرئيسي إن ما تطلبه ليس بالأمر السهل

Sen benden ne istediğinin farkında değilsin.
أنت لا تدركما تطلبه مني

Benden ne istersen yapabileceğimi biliyorum.
أعرف أنني أستطيع فعل أي شيء تطلبه أنت مني

Eğer onu seviyorsan, istediğini yapmalısın.
إن كنت تحبها حقاً فعليك أن تفعل ما تطلبه منك

Ne yapmamı istiyorsunuz? Yazmayı bırakmamı mı, yoksa inanmadıklarımı yazmamı mı?
ما الذي تطلبه مني، التوقف عن الكتابة أو كتابة ما لا أؤمن به؟

İstediği şey, binbir zorlukla kazandığı parasını biriktirmek için güvenilir bir yerdi.
ما كانت تطلبه هو مكان آمن لتوفير المال الذي تكسبه بشق الأنفس.

Ağzım sulandı. Tatlı olarak sufle almak isterseniz şimdiden sipariş etmeniz iyi olur.
إذا أردت حلوى السوفليه للتحلية سيكون من الجيد أن تطلبه الآن

Her ne dersen, Aaron. Her ne dersen.
سأفعل ما تطلبه أرون سأفعل ما تطلبه

Dinle, bugün Nino'da ıstakoz var ama erken sipariş vermek gerekiyor.
اسمع مطعم نينو سيقدم جراد البحر الليلة لكن يجب أن تطلبه مقدما هل تريد؟

Bana sorduğun tek şey para oluyor.
اتعلم , الشيء الوحيد الذي تطلبه هو المال

Eğer beni tekrar görmek istiyorsanız, o ne derse yapmak zorundasız.
إنْ أردتما رؤيتي ثانيةً فعليكما تنفيذ ما تطلبه

Bana sandığım şeyi mi soruyorsun yoksa?
هل تطلب مني ما أعتقد بانك تطلبه مني ؟

Ve bu prensiplerden birinin de "Hoşlandığım bir kız ne isterse yaparım" olduğu ortaya çıktı.
سأفعل حرفيا أي شيء تطلبه مني فتاة أعجب بها

Ne gerekiyorsa yapacağım. Benden ne istiyorsan, yapacağım.
سأفعل أيّما يتطلّبه الأمر وسأنفّذ أيّما تطلبه منّي