Buzulların yol açtığı anî iklîm değişikliği kendi evrimimizin gidişâtını bile etkilemişti. | Open Subtitles | الاضطرابات المناخية التي تم إنشاؤها بواسطة الجليد ، حتى أثرت على مسار تطورنا |
Biz insanoğlu, evrimimizin gidişatında oynama yapabilme kapasitesine sahibiz. | Open Subtitles | البشر قادرون من الآن على . التلاعب بمسار تطورنا |
Fakat şimdi biz insanlar ve beynimiz evrildik ve evrimi daha da hızlı hâle getirdik. | TED | لكن الآن قد تطورنا نحن البشر وتطور عقلنا، وقد غيرنا التطور بشكلٍ أسرع. |
sizin ve benim evrimimizde nasıl rol oynadıklarını.... ... modern bilim adamları çözecekler. | Open Subtitles | سيحصل العلماء المعاصرون على فكرة جيدة عن الدور الذي لعبوه في مسيرة تطورنا أنا وأنت |
- Yine de bunlara rağmen evrimimizdeki en uç noktaya erişmemiz yasak. | Open Subtitles | رغم كل ذلك مازلنا مقيدين من وصول النقطة المحورية في تطورنا |
Ama böyle düşünerek insan olmanın en iyi yönlerinden birini kaçırıyoruz: Biz başkalarına yardım etmekten zevk duyabilecek şekilde geliştik. | TED | ولكن حين نفكر فيه بهذه الطريقة، نفقد أحد أهم مميزات كونك إنسان: أننا تطورنا لإيجاد المتعة في مساعدة الآخرين |
Belki de tarım toplumları haline gelmemizden başlayarak modern tıbba kadar uzanan gelişmeler vasıtasıyla, kendi evrimimizi değiştirmiş olduk. | TED | سواء كانت عن طريق الإستقرار في المجتمعات الزراعية، وعلى طول الطريق من خلال الطب الحديث، غيرنا تطورنا الخاص. |
Öyleyiz, ama üzerimizdeki tüm olumsuz duyguları çabucak atacak şekilde evrim geçirdik. | Open Subtitles | نحن كذلك ، و لكننا تطورنا ليمكننا الإسراع بطرد كل المشاعر السلبية |
Böyle bir şeyden evrildiğimiz için modern insanın arka bacakları şempaze gibi. | Open Subtitles | حين تطورنا من شيء يشبه الشامبانزي على أربعة أقدام، إلى بشر حديثين. |
Bu, bu ülkedeki evrimimizin geleceği bayanlar ve baylar. | Open Subtitles | هذا هو مستقبل تطورنا في هذه الأمة أيها السيدات والسادة |
Belki de evrimimizin bir sonraki adımı. Acaba... | Open Subtitles | من المحتمل أنها خطوة جديدة في تطورنا - أنا أتعجب - |
Bu, bizim evrimimizin biyolojik bir kaza olmadığı anlamına gelebilir. | Open Subtitles | ذلك يعني لأن تطورنا لم يكن حادث بيولوجي |
Başkalarının davranışlarını tahmin edecek müthiş, sezgisel psikologlar olarak evrildik. | TED | تطورنا لنتمكن من جزم تصرفات الآخرين.. فأصبحنا علماء نفس ذوي حدس بارع. |
Avcı toplayıcı ufak gruplardan, küresel medeniyetin kurucularına nasıl evrildik? | Open Subtitles | كيف تطورنا من جماعات صغيرة متجولة من الصيادين و جامعي الثمار يعيشون تحت النجوم لنُصبح البُناة لحضارة عالمية؟ |
Özünde bir sürü hayvanının hayatta kalma stratejisinden fazlası olmayan bir şeye duygusal önem atfedecek şekilde evrildik. | Open Subtitles | لقد تطورنا إلي مدلول عاطفي بإنه لا يوجد سوي إستراتيجية البقاء لفصيلة الحيوان |
Kırmızı gezegen evrimimizde önemli bir rol oynamaktadır ve belki de kainatın hikayesinde bile. | Open Subtitles | الكوكب الأحمر سيلعب غالباً دوراً مهماً في تطورنا وربما أيضاً في قصة الكون |
Ve gerçekten açık hale gelen bir şey varsa O da bu hataların evrimimizde hayati bir rol oynamış olduğudur. | Open Subtitles | الأمر الذي أصبح واضحاً بالفعل هو أن هذه الأخطاء لعبت دوراً حيوياً في تطورنا |
Bu, evladım evrimimizdeki bir sonraki basamak. | Open Subtitles | هذا يا صغيرتي، الخطوة التالية من تطورنا. |
Özür dilerim. evrimimizdeki tek sorun yaşamak. | Open Subtitles | انا اسف العيش هو واحد من عيوب تطورنا |
İşin aslı şu ki bizler dünya tarafından farklı şekillerde tatmin edilmek üzere geliştik. | TED | و النقطة المهمة هي حقاً أننا تطورنا ليتم إرضاؤنا بواسطة العالم بطرق معينة. |
Ama evrimimizi, şanssız kuşlara göre ayarlayarak bunların hiçbirini başaramayız. | Open Subtitles | و لكن لا يمكننا القيام بذلك و تنظيم تطورنا بناء على حاجة أقل الطيور حظاً |
Tehlike altındayız, hepimiz, ve tehlikeye korku ile tepki vermek üzere evrim geçirdik öyle ki tehditlerle cesurca yüzleşip, kuvvetli bir tepki vermemize yardımcı olsun. | TED | نحن في خطر، جميعنا، وقد تطورنا للتجاوب مع الخطر والخوف لتحفيز رد قوي، لمساعدتنا على مواجهة التهديد بشجاعة. |
Demek istediğim etrafımızdaki kutsallığı görmek ve diğerlerine katılarak kutsal nesneleri, insanları ve düşünceleri tavaf etmek için evrildiğimiz. | TED | بل أعني أننا تطورنا لنرى القدسية من حولنا ولنلتحق بالآخرين كَفِرَق ونطوف حول أجسامَ مقدّسة ، وأُناس مقدسين ، ومعتقدات. |
bizler evrim geçirirken ve böcekler beslenme geleneğimizin bir parçası haline gelirken hem temel gıda, hem de lezzet | TED | وأثناء تطورنا أصبحت الحشرات جزء من تقاليدنا الغذائية، ولعبت دور الغذاء المستقر |
Tarım ekonomisinden büyük şirketlere evrimleştik. | TED | فما حدث هو أننا تطورنا من اقتصاد زراعي إلى عالم شركات تجارية كبرى. |