"تعبنا من" - Traduction Arabe en Turc

• bıktık
• sıkıldık
• usandık
• yorulduk

Dünyayı, New York Times'tan görmekten bıktık ve seyahat etmek istedik.
لقد تعبنا من رؤية العالم من خلال عيون جريدة النيويورك تايمز

Bundan tabi ki bıktık, artık klişe olmaya başladı.
لقد تعبنا من ذلك، حاليا هو نوع من النمطية.

Burada iblislerin saldırısına uğrayıp bir şey yapamamaktan bıktık.
لقد تعبنا من هجمات المشعوذين هنا و لا نستطيع أن نفعل أي شيء به

Lütfen hemen polis gönderin. Bakın, bu şakalardan sıkıldık artık.
إسمع, لقد تعبنا من هذا المُزاح

- Bu boynuz konuşmalarından sıkıldık.
لقد تعبنا من كل هذا الكلام عن القرون

Günahı kınamaktan bıkıp usandık.
نحن اصبحنا مرضى و تعبنا من لوم الخطيئة

Buradaki tek yırtıcılar bizler değiliz. Aç kalmaktan yorulduk.
ـ نحن لسنا المفترسين الوحيدين هنا ـ لقد تعبنا من كوننا جوعي

Olmadığımız bir şey gibi davranmaktan bıktım. Her şeyden önce senden feci halde bıktık.
لقد تعبنا من التظاهر بأننا شيء لسنا عليه و لكن فوق كل شيء تعبنا منك

Zımbırtı açılışlardan ve birleşik süitlerden bıktık.
فقد تعبنا من وجبات الغداء مع أصحاب الشركات

Doğru dürüst yapamadığın bir iş için sana para vermekten bıktık artık.
تعبنا من إنفاق المال عليك لعمل غير كفؤ

Antrenman yapmaktan bıktık ve bir takım daha getirdik... böylece artık maç yapabiliriz.
أتمني ألا تمانع، لككننا تعبنا من التمرينات فقط... لذلك أحضرنا فريقاً آخر...

Cenazesini beklemekten bıktık usandık biliyor musun?
لقد تعبنا من إنتظار جنازته، أتعلم ؟

Seçilmiş yetkililerimizin adi suçlulara boyun eğmesinden bıktık.
تعبنا من رؤية قادتنا... ينحنون لأجل مجرمين

Hayat mücadelesinden sıkıldık. İstifa ettik.
لقد تعبنا من التنظيف وتركنا العمل

Etrafta dolaşmaktan sıkıldık.
تعبنا من كثرة الترحال

Beklemekten sıkıldık.
لقد تعبنا من الإنتظار

- Tamam, pekala, biz beklemekten sıkıldık.
-حسنا, تعبنا من الانظار

Artık yalanlardan usandık.
.لقد تعبنا من الكذب علينا

Şanlı olmaktan artık yorulduk.
فقد تعبنا من ملاحقة المجد