Sonra hacklendim, bunun bir sonucu olarak hastalarimdan biri Öldürüldü. | Open Subtitles | ثم تعرضت للأختراق و نتيجة لذلك أحد مرضايّ تعرض للقتل |
Ama şimdi, o ağır makineli bir silahla sahilde Öldürüldü. | Open Subtitles | الأن هو قد تعرض للقتل عند الشاطئ بواسطة سلاح ثقيل, رشاشة ذات العيار الثقيل |
öldürülen şu çocuk yüzünden. Haberlerde duydum. | Open Subtitles | هناك صبي قد تعرض للقتل سمعت ذلك في الأخبار |
Kanıtlar. öldürülen ilk kişinin, Jackson Lake'in eşyaları. | Open Subtitles | أدلة ممتلكات جاكسون ليك، أول رجل تعرض للقتل |
Ve bana aylarca dokunmadığı halde açık seçik resimlere bakarken öldürülmüş puşt. | Open Subtitles | ثم تعرض للقتل و هو ..... ينظر لصورٍ قذرة بينما لم يلمسني لشهور,الوغد... |
3 sene önce kocası Eberhardt kartel tarafından öldürülmüş. | Open Subtitles | .في جميع أنحاء العالم ,قبل ثلاث سنوات زوجها تعرض للقتل من قبل "إيبرهارت كارتل"ـ |
Bazılarınız dün gece bir olay yaşandığını ve yeni mezunlarımızdan birinin öldürüldüğünü duymuş olabilir. | Open Subtitles | كما سمع البعض منكم لقد حصل حادث ليلة أمس احد المتخرّجين لديكم تعرض للقتل |
Bence kazandıklarını başkalarına verdiği için Öldürüldü. | Open Subtitles | أظن أنه تعرض للقتل لأنه كان يتبرع بما يكسبه |
Yani Öldürüldü, diyorsun. | Open Subtitles | إذاً أنتِ تقولين بأنه قد تعرض للقتل |
Kardeşim, İsrailliler tarafından Öldürüldü. | Open Subtitles | أخي تعرض للقتل من قبل الاسرائيلين |
Szofi yaralandı, gözcü Öldürüldü. | Open Subtitles | شوفي تعرضت للاذى الحارس تعرض للقتل |
Hayalarını kaybetti. Öldürüldü. | Open Subtitles | لقد فقد خصيتية,تعرض للقتل |
Sam kazara ölmedi, Öldürüldü. | Open Subtitles | لم يمت سام صدفة, تعرض للقتل. |
Kamyon şoförüne yardım ettiği için öldürülen adam. | Open Subtitles | الرجل تعرض للقتل جراء مساعدته السائق اللعين. |
öldürülen birisini gördün mü hiç? | Open Subtitles | هل رأيتَ أي أحد تعرض للقتل ؟ |
öldürülen birisini gördün mü hiç? | Open Subtitles | هل رأيتَ أي أحد تعرض للقتل ؟ |
Belki öldürülen adamdı? | Open Subtitles | وربما الرجل الذي تعرض للقتل ؟ |
Balta ve Haç'ın geçmişinde öldürülen tek bir Dolan yok. | Open Subtitles | لا يوجد في تاريخ "الفأس والصليب" بأن (دولان) تعرض للقتل أبداً. |
öldürülen falan da olmadı. | Open Subtitles | ليس و كأن أحدهم تعرض للقتل |
Fisher, ben haklıydım. Ed Clark intihar etmemiş, öldürülmüş. | Open Subtitles | مرحباً فيشر ، لقد كُنت مُحقة إيد كلارك " لم ينتحر ، بل تعرض للقتل " |
Daha iyi bir yere taşınacağı için öldürülmüş olabilir mi? | Open Subtitles | ربما تعرض للقتل لمحاولته صعود السلم |
- Bir kuklabaz öldürülmüş. | Open Subtitles | أحد المتكلمين من بطنهم تعرض للقتل "شخص يتحدث دون فتح فمه" |
Başkan Kennedy'nin vurulup öldürüldüğünü duyduğumda ve daha 3 hafta önce burada, bu kilisede bulunmuş olan Malcolm X'in dün vurulup öldürüldüğünü duyduğumda karım Coretta'ya dönüp liderlerimizden biri öldürüldüğünde hep söylediğim şeyi söyledim: | Open Subtitles | حين سمعت أن الرئيس (كينيدي) تعرض للقتل... وحين سمعت بالأمس |