"تعرفها" - Traduction Arabe en Turc

• tanıyor
• tanıyorsun
• tanımıyorsun
• biliyor
• biliyorsun
• tanıdığın
• bildiğin
• tanıyordun
• tanıdığını
• bilmen
• bilmediğin
• tanır
• bilirsin
• tanımıyordun
• bildiği

- Bu hödüğün davranışları... - Onu tanıyor ve böyle başıboş dolaşmasına izin mi veriyorsunuz?
هذا الهمجي يتصرف تعرفها وتتركها تمشي طليقه ؟

Söyle bana, Sue Ellen Hoddy onu tanıyor muydun...
أخبرني سوي إلين هودي هل تعرفها جيدًا أو أنك كنت فقط تمر من نفس الطريق ؟

Gerçi sen onu tanıyorsundur, sen onu yeteri kadar tanıyorsun!
‫لا بد أن تعرف ‫انت تعرفها جيدا بما فيه الكفاية

Hadi, o senin için anlamsız. Onu tanımıyorsun bile.
إنها لا تعنى شيئاً لك بل أنت لا تعرفها حتى

Eğer hayatında bir günü adam gibi geçirmek istiyorsan bilmen gereken ilk kural nedir biliyor musun?
أنت تختاج لتعلّم القاعدة التى من المفروض أن تعرفها لو أنك عشت يوما واحدا فى هذه الدنيا

Yetenekli olduğunu biliyorsun ve eğer benim yüzümden kendinden kuşkulanırsan...
لديك هذية وأنت تعرفها وإن بدأت تشك في هذا بسببي

Çok az tanıdığın bir kızla kaçtın ve evlendin.
يا إلهي، هربت مع فتاة بالكاد تعرفها وتزوجت بها

Ejder kadını temsil ediyor. Kendisini Michelle Kwan olarak tanıyor olabilirsin.
انه يمثل سيدة التنين ربما تعرفها ميشيل كوان

Kuzey Doğu yönündeki kadın. tanıyor musun?
فتاة بثوب أحمر على زاوية الساعة الثانية هل تعرفها ؟

Nerede gömülmek istediğini bildiğinize göre birazdan daha iyi tanıyor olmalısınız.
لابد أنك تعرفها أكثر من هذا إذا عرفت أين أرادت أن تُدفن

Yani, biz Cat'den bahsediyoruz. Hadi, sen de onu tanıyorsun.
أنا أعنى أننا نتحدث عن كات هنا وأنت تعرفها جيدا

Bilmiyorum arkadaşım. Bilmiyorum Onu benden daha iyi tanıyorsun
لا أعرف، أنت تعرفها أكثر مني هل من نصيحة تقدمها لي؟

Kızdan bahsediyorum.. Onu tanıyorsun
فتاة لديها شيء يعود إلينا، أكثر من حدس بأنكَ تعرفها.

Hiçbir surette onu tanımıyorsun. Aylar boyunca hiç umursamadın.
أنت لا تعرفها مطلقاً لشهور الآن, أنت لم تهتم بذلك

Onu tanımıyorsun, onunla konuşmak zorunda değilsin. Anladın mı?
انك لا تعرفها ولا تود الحديث معها, هل فهمت ؟

Bu töreni biliyor olmalısın. Böyle konulardan anlarsın sen.
أعتقد أنك تعرف الطقوس , تعرفها جيداً , يمكنك من المحتمل

New York'ta tanıdığın tek Yahudi ben miyim?
وأنا اليهودية الوحيدة التي تعرفها في مدينة نيويورك؟

Senin bildiğin o hayat artık bitti. Tamam. Umarım doğru kararı verebilirsin Fitz.
الحياة كما تعرفها قد انتهت. أتمنى أن تتخذ القرار الصحيح فيتز، أتمنى هذا.

Dün gece tavladığın şu kadın-- onu daha önceden tanıyordun, öyle değil mi?
تلك السيّدة التي قمت بمرافقتها ليلةأمسفي البار.. كنت تعرفها من قبل ، أليس كذلك؟

Avcıyla ilgili daha çok bilgi istiyor. Onu tanıdığını biliyor.
إنها تريد معلومات عن المبيدة إنها تعلم بأنك تعرفها

bilmen gerektiğini düşüğündüğüm hakkında bir kaç şey var.
هناك بعض الاشياء عنك ، أعتقد أنك يجب أن تعرفها

Biraz daha votkayla hakkımda bilmediğin bir sürü şey daha öğrenebilirsin.
المزيد من الفودكا وربّما تكتشف أموراً أخرى لم تكن تعرفها عنّي

Komiser, bu akşam öldürülen polis, Memur Hampton. Onu tanır mıydınız?
ايها العريف ، الشرطيه التى قتلت الليله "هامبتون" ، هل تعرفها

Kemiklerini köprü yapmak için kullanmak. bilirsin tüm Ogre numaraları.
تكسر عظامه لتبدو شجاعا تلك الأساليب التي تعرفها

Lindsay hakkında konuşmaya cüret etme. Onu tanımıyordun.
لا تجرؤ على التحدث عن ليندساي أنت لم تعرفها

Splenda çekerek ve dersleri asarak geçen uzun bir günden sonra, bildiği tek yolla acısını dindiriyor mısır nişastası tüttürerek.
وبعد يوم طويل من شخير سبليندا و عدم حضور الصفوف هي تقتل الألم بالطريقة الوحيدة التي تعرفها تدخين نشا الذرة