"تعرف أنك" - Traduction Arabe en Turc

    • olduğunu biliyor
        
    • biliyordun
        
    • biliyorsunuz
        
    • biliyorsun ki
        
    • olduğunu biliyorsun
        
    • bilmek
        
    • bildiğin
        
    • farkında
        
    • biliyorsundur
        
    • biliyorsun değil mi
        
    Seni mahvetmek istiyor, çünkü onlardan daha güçlü olduğunu biliyor. Open Subtitles أنها تريد أن تدمرك لأنها تعرف أنك أقوى منهم.
    Burada olduğunu biliyor, bu yüzden seni aramak mantıksız. Open Subtitles أظن أنها تعرف أنك هنا لذا من غير المنطقي أن تتصل بك
    Scott, çalmaman gerektiğini biliyordun. Onu korkuttuğunu biliyordun. Open Subtitles سكوت كان عليك أن لا تشغله لقد كنت تعرف أنك تزعجها
    - Sorabilirsiniz. Kaybedeceğinizi tabii biliyorsunuz, değil mi? Open Subtitles بالتأكيد أنت تعرف أنك ستخسر , أليس كذلك؟
    Ve senin gerçekten tek yapmak istediğin en yakınındakini alıp deli gibi düzüşmek çünkü biliyorsun ki birazdan zaten öleceksin. Open Subtitles كل ما تريد فعله هو أن تسحب الشخص الذي بجانبك وتقوم بمعاشرته لأنك تعرف أنك سوف تموت على أية حال
    Bundan çok daha iyi olduğunu biliyorsun. Open Subtitles ،أنت تعرف أنك خلقت لأكبر من هذا هذا لا يناسبك
    Bir gece daha yaşamayacağını bilmek nasıl bir duygu? Open Subtitles كيف تشعر و أنت تعرف أنك لن تعيش ليلة أخرى , 56 دقيقة
    Tıpkı, uh, bir şeyi yapmadığını bildiğin halde daha önce yapmışsın gibi Open Subtitles كما لو أنك فعلت شيئاَ من قبل لكن تعرف أنك لم تفعله
    Bak, söylemek istemezdim ama burada olduğunu biliyor ve ne yazık ki zaman senden yana değil. Open Subtitles أكره أن أصدمك بالحقيقة يا رفيق لكنها تعرف أنك هنا الآن و للأسف الوقت ليس في صالحك
    Stoklarla oynadığını ve bu yüzden de ilkçeyrekte zararda olduğunu biliyor. Open Subtitles ‫إنها تعرف أنك تسحب على الأسهم ‫وأنت تواجه أول ربع سيئ لك بسبب هذا
    FBI olduğunu biliyor mu? Open Subtitles وقالت انها تعرف أنك مكتب التحقيقات الفدرالي؟
    Hayatımı kurtaran ikinci kişi olduğunu biliyor musun? Open Subtitles أنت تعرف أنك الشخص الثاني لإنقاذ حياتي؟
    Bütün şehir burada olduğunu biliyor. Hemen dışarı çıkıyorsun. Open Subtitles بإختصار، المدينة بأكملها تعرف أنك هنا!
    İtibar kazanamayacağını hep biliyordun. Open Subtitles أنت تعرف أنك لا تستطيع أن تحصل على التقدير
    Buraya kimseyi getirmemen gerektiğini biliyordun, ama yine de getirdin. Open Subtitles كنتَ تعرف أنك لا يجب أن تحضر أي أحد هنا ولكنك فعلت ذلك بالرغم من هذا ، أليس كذلك؟
    Bu grupta olabilmeniz için bekar olmanız gerektiğini biliyorsunuz, değil mi? Open Subtitles ماذا تفعل؟ يا رفاق تعرف أنك يمكن أن يكون إلا في هذه المجموعة إذا كنت واحدة، أليس كذلك؟
    - biliyorsunuz ki kendiniz de bu listedesiniz - Güzel. Open Subtitles ـ أنت تعرف أنك من المُشتبه بهم ـ جيد
    Çünkü biliyorsun ki eğer bu adayı terkedersen, sandalyeye geri döneceksin. Open Subtitles لأنك تعرف أنك ستعود لمقعد متحرك بمجرد خروجك من الجزيرة
    Çünkü beni tamamen kaybetmek üzere olduğunu biliyorsun. Open Subtitles مجرد السلام عليك يا مريم لأنك تعرف أنك على وشك أن تخسرني للأبد
    Senin ne yaptığını bilmek zorunda değil. Kimse değil. Open Subtitles ليست مضطرة كي تعرف أنك السبب لا يجب أن يعرف أحد
    Bu adayı terk edersen, sandalyeye geri döneceğini bildiğin için mi? Open Subtitles لأنك تعرف أنك ستعود لمقعد متحرك بمجرد خروجك من الجزيرة
    Sizi beş dakika fazla çalıştırdığımın farkında mısınız? Open Subtitles هل تعرف أنك جعلتنى أعمل خمس دقائق وقتا اضافيا ؟
    Kyle bana söylemen gereken bir şey olursa umarım söyleyebileceğini biliyorsundur. Open Subtitles كايل إن كان هنالك أي شيء تريد أخباري به اتمنى بأن تعرف أنك تستطيع
    Bak, bunun seninle bir ilgisi olmadığını biliyorsun, değil mi? Open Subtitles اسمع. أنت تعرف أنك لن تتأثر بشيء من هذا. أليس كذلك؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus