Kapüşonu vardı ve güneş gözlüğü takmıştı ama yine de hemen tanıdım. | Open Subtitles | كانت ترتدي قلنسوة ونظارة شمسيّة، لكنّي تعرّفتُ عليها على الفور. |
Onu dünyada en çok isteyeceği şeyin senin kazandığını görmek olduğunu bilecek kadar tanıdım. | Open Subtitles | تعرّفتُ عليها كفايةً لأعرف أكثر شيء أرادته، و هو رؤيتكِ تنتصرين |
Beni vuran adam, onu tanıdım. Bandanası kaymıştı. | Open Subtitles | الرجل الذي أطلق النار علي، لقد تعرّفتُ عليه عندما انزلقت عصابة رأسه |
Sonra "Mahkeme Televizyonu"nda onu tanıdım. | Open Subtitles | ثمّ تعرّفتُ عليه من المحاكمة فى التلفاز |
Otobüslerdeki reklamlarından tanıdım. | Open Subtitles | تعرّفتُ عليه من إعلانات الحافلات. |
Onu sadece tercih yolu ile tanıdım. | Open Subtitles | لقد تعرّفتُ عليها بطريقةٍ عشوائيّة. |
Vahue'ye karşı basketbol oynadığımızda, onu tanıdım. | Open Subtitles | عندما لعِبنا كرة السلة ضِد (فيهو) تعرّفتُ عليه أكثر |
Zor tanıdım onu. | Open Subtitles | بالكاد تعرّفتُ عليها |
Onu zar zor tanıdım. | Open Subtitles | بالكاد تعرّفتُ عليها |
Seni zor tanıdım. | Open Subtitles | بالكاد تعرّفتُ عليكِ |
Flamadan tanıdım. | Open Subtitles | لقد تعرّفتُ على الشعار. |