Havaya bakarak öğrendiğim bir şey varsa, o da, değişse bile devamlılık göstermesidir. | TED | وإذا كان هناك شيئ تعلمته من النظر إلى الهواء، هو أنّه علي الرغم من أنّه يتغيّر إلا أنه ما زال مثابرًا. |
Çavuş Rock'tan öğrendiğim bir şey varsa o da, kurallar olduğudur. | Open Subtitles | لو أن هناك شئ واحداً تعلمته من الرقيب روك هو أنه في الحرب يوجد قواعد |
Rozenlar tarafından bilgilendirmende ne öğrendin? | Open Subtitles | ما الذي تعلمته من استخلاص المعلومات روزن ؟ |
Terry'den öğrendiğim bir şey: Kemerini tak. | Open Subtitles | هناك شيئا واحد تعلمته من "تيرى" اربط حزام الأمان |
Amanda'dan öğrendiğim şeyin şaşırtıcı yanı, birçoğumuzun 3B baskıya bakıp kendi kendimize bunun geleneksel metotların yerine geçeceğini söylememiz. | TED | الأمر العظيم عما تعلمته من أماندا هو أن كثيرا منا ينظرون للطباعة الثلاثية الأبعاد ونقول لأنفسنا أنها ستستبدل طرقا تقليدية. |
Pen, 36 saatlik bebek bakıcılığının bana öğrettiği bir şey varsa o da çocukların, yetişkin gibi muamele görmekten hoşlandıklarıdır. | Open Subtitles | بيني ,اذا كان هناك شيء تعلمته من ال36 ساعه من مجالسة الاطفال فهو أن الاطفال يحبون ان نعاملهم كانهم بالغين |
Ash'ten öğrendiğim tek bir şey var: Önce vur, asla soru sorma. | Open Subtitles | هناك شيء واحد تعلمته من (آش) وهو إطلاق النار أولاً وبعدها السؤال |
Dedektiflikle ilgili bildiğim her şeyi televizyondan öğrendim. | TED | كل شيء أعرفه عن عمل المحققين، تعلمته من التلفاز. |
Ben de öyle diyorum. Cehennem ağzında yaşarken öğrendiğim bir tek şey var: | Open Subtitles | أنا أقول هذا ,هناك شئ واحد تعلمته من شهر الجحيم |
Bak, bu olaydan öğrendiğim bir şey varsa, o da pisliklerle baş etmeyi öğrenmem gerektiğidir, özellikle bebek geldiği için. | Open Subtitles | إنظروا ، إذا كان هناك أي شيء تعلمته من كل هذا هو أنه يجب علي أن أتعامل مع الفوضى خصوصاً بقدوم الطفل |
Kazadan ve iyileşme deneyiminden ne öğrendin? | Open Subtitles | ما الذى تعلمته من الحادث ومن تجربة شفائك ؟ |
Zihin birleşmesinden başka neler öğrendin? | Open Subtitles | وماذا أيضًا تعلمته من إندماجك الذهني؟ |
Hangi numaraları öğrendin? | Open Subtitles | ما الذي تعلمته من الفرنسيين? |
Küçük Sammy'den öğrendiğim kadarıyla Central Casting'ten her kız onun kapısını polisleri dayayabilir. | Open Subtitles | حسنا، من بين ما تعلمته من (سامي) هذا "يبدو أنه أي فتات من "مركز إختيار الممثلين يمكن أن تكون قد أرسلت له الشرطة |
Blair'den öğrendiğim bir şey var. | Open Subtitles | هذا شيءٌ تعلمته من (بلير). لا تتركي الأشخاص الذين تحبيهم. |
Sana bir tavsiye verebilir miyim? Fury'den öğrendiğim bir şey. | Open Subtitles | هل يمكنني أن أعطيك نصيحة شيء تعلمته من (فيوري)؟ |
Ve FBI'dan öğrendiğim tek şey, ...bize inanmadığınız. | Open Subtitles | " و ماذا تعلمته من قتال الـ " إف بى آى أنتم لا تؤمنون بنا و نحن لا نؤمن بكم |
İsa'dan öğrendiğim bir şey varsa o da şudur;... | Open Subtitles | أن كان هناك شيء واحد تعلمته من المسيح, |
Evet, Dr. Brennan'dan öğrendiğim her şeyi, hafızaya almaya çalışıyorum. | Open Subtitles | اوه . نعم , انا فقط احاول الالتزام تذكر كل شي . هذا تعلمته من د.برينان . |
Pokerin bana öğrettiği ikinci şey düşünce şeklini sayısallaştırmanın önemi. | TED | الآن، ثاني أمر تعلمته من البوكر هو أهمية تحديد مقدار تفكيري. |
Fakat Jack'ten öğrendiğim en önemli şey gerçek bir tehlike anında asla ama asla etrafta olmayacağından emin ol... | Open Subtitles | أهم شيئاً تعلمته من (جاك) أنه بوجه الخطر تأكد من ألا تكون متواجداً |
20 yıl boyunca sarsıntı ve felaketler üzerinde çalışmadan şunu öğrendim, | TED | وها هو ما تعلمته من دراسة الصدمات والأزمات خلال عقدين من الزمن. |
Geçen yıldan çıkardığım ders şudur, eğer ölüm hakkında şimdi konuşursak, sağlıklıyken yaşam çok daha kolay olur. | TED | لذلك، الدرس الذي تعلمته من العام الماضي هو ستكون الحياة أكثر سهولةً للعيش لو تحدثنا عن الموت الآن، بينما نحن أصحاء. |
Ve doula olarak çalışırken öğrendiğin tek bir şey varsa o da şudur ki birazcık koşulsuz destek gerçekten çok faydalı olabiliyor. | TED | لكن إن كان هناك شئ واحد تعلمته من عملى كقابلة، أن القليل من الدعم غير المشروط يمكن أن يساعد كثيراً. |